1979 yılından beri Ramazan ayının son cuma gününde tüm dünya Müslümanları tarafından kutlanan "Dünya Kudüs Günü" münasebetiyle HÜDA PAR Batman İl Teşkilatı tarafından kitlesel basın açıklaması düzenlendi.
Gülistan Caddesi İnsan Hakları Anıtı önünde "Kudüs'e Sahip Çıkalım" adıyla yapılan basın açıklamasına; HÜDA PAR Batman İl Başkanı, İttihadul Ulema Genel Başkanı, kanaat önderleri, âlimler ve STK temsilcileri ile sıcağa rağmen aralarında kadınların da bulunduğu kalabalık bir kitle katıldı.
"Kudüs İslam ümmetinin davasıdır", "Akıttığınız kanda boğulacaksınız ey zalimler" ve "Kudüs ümmetin kanayan yarasıdır" gibi dövizlerin açıldığı basın açıklaması sırasında katılımcılar sık sık tekbir getirerek, "Kudüs bizimdir bizim kalacak", “Kudüs zalime mezar olacak”, “Kahrolsun israil, kahrolsun Amerika” ve "Zalimler için yaşasın cehennem" sloganları attı.
Programda bir konuşma yapan HÜDA PAR’ın desteklediği Batman Bağımsız Milletvekili Adayı Aydın Gök, emperyalist Batı’nın, 20. yüzyılda İslam coğrafyasını 22 parçaya böldüğünü söyledi.
“Emperyalist Batı, bize yeniden hükmetmek istiyor”
Böl-yönet politikasıyla İslam dünyasının yeniden dizayn edilmeye çalışıldığını vurgulayan Gök, “Büyük israil projesini gerçekleştirmek istemektedirler. Fakat bu ümmetin aziz ve yiğit evlatları buna müsaade etmeyeceklerdir. Geçmişte ülkemizde adına devrim dedikleri harf ve dil devrimi ile bir toplumu beyin felcine maruz bıraktıkları, hafızaları yok ettikleri, binlerce âlimi bir gecede cahil bıraktıkları gibi bugün de kadim geçmişimizle olan köprüleri yıkmak gayretindeler. Emperyalist Batı, bizi bu değerlerimizden uzaklaştırarak bize yeniden hükmetmek istiyor. Ilımlı İslam, laik, ulusalcı, demokratikleşme söylemleriyle kendine yeniden alan açmak istiyor.” dedi.
“Kudüs, yiğitliğin, şehitlerin başkentidir”
Kudüs’ün ümmetin başkenti olduğunu sözlerine ekleyen Gök, “ABD’nin Kudüs’ü siyonistlerin başkenti olarak tanıma kararının ardından bütün Filistin’i işgal planının fiili bir adımı olan büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıması ve israil çetelerinin hiç çekinmeden İslam’ın yiğit evlatlarını şehit etmeleri ümmetin perişan halinden, dağınıklığındandır. Kudüs bir ırkın, devletin başkenti değildir. Kudüs, izzetin başkentidir. Kudüs, direnişin başkentidir. Kudüs, yiğitliğin, şehitlerin başkentidir.” diye konuştu.
Konuşmanın ardından yapılan basın açıklamasını HÜDA PAR Merkez İlçe Başkanı M. Şerif Durmaz okudu.
“Siyonist işgal sonlanmadıkça acılarımız dinmeyecektir”
Kudüs’ün vahye dayanan tüm zamanlar için mukaddes bir şehir olduğunu söyleyen Durmaz, “Bugün Kudüs'ü konuşmamızın, gündemimizde tutmamızın tek bir sebebi var. Barbar siyonistlerin, mukaddes topraklarda işlediği katliamlar, vahşet ve süregelen işgaldir. İslam coğrafyasındaki acıların ana merkezi olan siyonist işgal sonlanmadıkça acılarımız dinmeyecek, tefrika ve fitne son bulmayacaktır. Tarih boyunca İslam milletlerine olmadık zulümler yapıp, acılar yaşatan israiloğulları, bugün başta Kudüs olmak üzere coğrafyamızın hemen her yerinde akan kanın asıl müsebbibidirler. Yaptıkları zulümlerden dolayı her defasında büyük belalara duçar olan israiloğulları, geçmişlerinden ders almayarak insanlığı yine tehdit ediyorlar.” dedi.
“Akıttıkları kanda boğulacaklar”
Kudüs’ü hiçbir zaman unutmadıklarını vurgulayan Durmaz, “Ne 1948'deki Deir Yasin katliamını, ne 1981'de Beyrut katliamını, ne 1982’deki Sabra-Şatilla katliamını, ne 1994'teki El-Halil katliamını, ne Cenin, ne Gazze ve ne de Mavi Marmara katliamını unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. İhanetin bedelinin ödetildiği Hayber'i, 2006’daki 33 gün savaşını, 2009’daki Furkan savaşı zaferini unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız. Milyonlarca Müslümanın kanının akmasında pay sahibi olan siyonist teröristler şunu bilsin ki, akıbetleri geçmişlerinden farklı olmayacaktır. İşledikleri her cürmün hesabını hem dünyada hem ahirette ödeyecek, akıttıkları kanda boğulacaklardır.” diye konuştu.
“Birliğimizi kuramazsak, bu zillet hali ve yaşadığımız acılar artarak sürecektir”
Açıklamasının devamında İslam ümmetine seslenen Durmaz, şunları söyledi:
“Karanlık, şafağın sökmesiyle yok olacaktır. Zulüm hak güçlenince bitecektir. Müslümanlar, kardeş olduklarının farkına vardığında, namlularının yönünü birbirlerine değil de küfre doğru yönelttiklerinde küfür karşımızda mağlup olacaktır. Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa'nın işgalden kurtulmasını istiyorsak, ilk hedefimiz vahdet olmalıdır. Kudüs, bizim birleşmemizi beklemektedir. Biz kendi aramızda birlik kuramazsak, bu zillet hali ve yaşadığımız bu acılar artarak sürecektir. İçerisinde bulunduğumuz bu mübarek ay dolayısıyla artık daha derin düşünmeli; ferasetle, basiretle hareket etmeliyiz. İslam beldelerinin ve kutsallarımızın çiğnendiği artık yetmez mi? Toprağı bedenlerimizle ve kanlarımızla doyurduğumuz artık yetmez mi? Bütün bu suskunluk neden? Olup biten mezalimi neden sadece izlemekteyiz? Çocukların, kadınların çığlıklarına neden duyarsız kalmaktayız? Artık silkinmenin vakti gelmedi mi? Birlik olmanın, küfre karşı tek cephede mücadele etmenin vakti gelmedi mi?”
“Artık siyonistlerle olan askeri ve ekonomik iş birliklerini sonlandırın”
İslam ülkelerinin idarecilerine de çağrıda bulunan Durmaz, “Nedir bu zillet haliniz? Prangalarınızdan ne zaman kurtulacaksınız? Neden idare ettiğiniz toplumların sesini duymuyorsunuz? Neden müntesibi olduğunuz İslam'ın izzetine göre hareket etmiyorsunuz? Neden hâlâ siyonistlerle ve onun topraklarımızdaki uzantılarıyla askeri ve iktisadi iş birlikleri yapıyorsunuz? Artık siyonistlerle olan askeri ve ekonomik iş birliklerini sonlandırın. Kudüs'ü bir bütün olarak Filistin'in başkenti ilan edin ve buna ilişkin pratik adımlar atın. Yıllardır büyük sıkıntılar çeken, saldırılara uğrayan Gazze'nin üzerindeki ablukanın kalkması için her türlü baskıyı oluşturun. Siyonist sermayenin ülkenizde ticaret yapmasına izin vermeyin. Filistin topraklarını işgal altında tutan siyonistlerin meşru olmayan rejimini tanımaktan da vazgeçin. Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın özgür kalmasında samimi olanlar, bu pratik adımları atmalıdırlar. Yoksa bu mazlum halkın eli hem dünyada hem de ahirette siz yöneticilerin yakasında olacaktır.” ifadelerini kullandı.
Basın açıklaması İttihadul Ulema Üyesi Molla M. Ali Altun’un yaptığı dua ile son buldu.
İLKHA