Siyonist terör rejimi işgali altında bulunan Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'nın durumuna dikkat çekmek için her yıl Ramazan ayının son Cuma günü dünyanın ve Türkiye’nin birçok noktasında “Dünya Kudüs Günü” olarak kutlanıyor.
“Dünya Kudüs Günü” dolayısıyla Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şubesi tarafından Cuma namazının ardından bir basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasına, HÜDA PAR İl Başkanı Mehmet Nakşi Erat başta olmak üzere siyasi parti yetkilileri ile STK temsilcileri ve halk katıldı.
Alaybey Camiinde kılınan Cuma namazının ardından kortej halinde toplanan kalabalık tekbir, salâvatlar ve sloganlar eşliğinde Balıklı Parkına yürüdü. Kitlesel basın açıklaması Ekrem Kaplan’ın Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı. Kur’an tilavetinin ardından Mustazaflar Cemiyeti Gaziantep Şube Başkanı Mustafa Özaslan, basın açıklamasını okudu.
Birçok Peygambere ev sahipliği yapmış, İslam’ın ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’nın bulunduğu kutsal Kudüs şehrinin elli yıldır işgal altında olduğuna dikkat çeken Özaslan, “Bugün Ramazan ayının son Cuması. Bugün günlerden ‘Dünya Kudüs Günü’dür. Bugün küresel emperyalizmin karşısında izzetli duruşun günüdür.”dedi.
Filistin'in huzurunun 1916 yılında İngiltere ile Fransa arasında yapılan ve Ortadoğu'nun paylaşılmasını öngören gizli “Sykes-Picot Anlaşması” ile bozulduğunu vurgulayan Özaslan, “Müslümanlar, Yahudiler ve Hristiyanların barış içinde bir arada yaşadığı Filistin'in huzuru 16 Mayıs 1916'da İngiltere ile Fransa arasında yapılan Ortadoğu'nun paylaşılmasını öngören gizli Sykes-Picot Anlaşması ile bozuldu. Yapılan bu anlaşmayla Filistin, İngiltere'ye verilmişti. İngiltere, Filistin'de Yahudi devleti kurulmasını öngören Balfour Deklarasyonu'nu 1917 yılında yayınladı. Bu tarihten sonra dünyanın her tarafından Siyonist Yahudiler, Filistin ve Kudüs’ü işgal etmek için buralara göç etmeye başladı.” ifadelerini kullandı.
Özaslan, “Kudüs, terör rejiminin kurulduğu 1948 yılından sonra yavaş yavaş kısmen işgal edildi. 1967 yılında Arap-İsrail Savaşı’ndan sonra ise Kudüs tamamen işgal edildi. Daha sonra 30 Temmuz 1980'de Kudüs, terör rejimi tarafından zoraki bir dayatmayla başkent ilan edildi. BM her ne kadar İsrail’in bu kararını tanımasa da, İsrail, birçok önemli kurumunu Kudüs’e taşıdı.”şeklinde konuştu.
“Kudüs’ün Siyonist işgalden kurtarılması Müslümanların boynunun borcudur”
Kudüs’ün Siyonist işgalden kurtarılmasının tüm dünya Müslümanlarının boynunun borcu olduğunun altını çizen Özaslan, şunları söyledi:
“İlk kıblemiz ve onun çevresinin mübarek kılındığı toprakların Kudüs’ün Siyonist işgalden kurtarılması tüm dünya Müslümanlarının boynunun borcudur. Bizler asla Selahaddin Eyyubi’nin ‘Kudüs yeniden fethedilinceye kadar gülmeyi kendine haram kıldım’ dediğini unutmamalıyız. Kudüs’ün kurtarılması demek, hem işgalci Siyonist rejimin hem de kuklalarının yıkılışı anlamına gelmektedir. Kudüs dünyanın sancağıdır. Onu elinde bulunduran dünyaya yön verir, şekil verir. Bu manada da Kudüs bir hâkimiyet alametidir. ’Dünya Kudüs Günü’ tevhit bilincinin ve İbrahim’i bilincin uyandırılması günüdür.”
“Allah için artık sadece İsrail’i lanetlemekle yetinmeyin!”
Özaslan, Filistin sorununun sadece Filistinli Müslümanların ve Arapların sorunu olmadığını ve bütün dünya Müslümanlarının üzerinde imani, İslami ve insani bir sorumluluk olduğunu vurgulayarak, şöyle konuştu:
“Bir buçuk milyarlık ey Müslüman halk! Allah için artık sadece İsrail’i lanetlemekle yetinmeyin ve net duruşunuzu sergileyin. Gayretinizi arttırın. Bu uğurda mücadele edin. Filistin’in mazlumları, gençleri sokaklarda tek tek katlediliyor. Şundan emin olun. Eğer dünya Müslümanları kendi kardeşlerine sahip çıkmazlarsa bir başkasının onlara sahip çıkması mümkün değil. Maalesef bugün dünya Müslümanları emperyalist, Siyonist odakların kurduğu tuzaklara düşmüş, onlara yardım eden satılık Arap liderlerinin kendi çıkarları doğrultusunda hareket ederek ellerindeki kaynakları mübarek Kudüs’ün kurtarılması için harcamak yerine, başka alanlarda harcamak zorunda bırakılmıştır.”
Yemen’de, Irak’ta ve Suriye’de akan kanda Siyonist İsrail’in ve büyük şeytan Amerika’nın müdahalesi ve çıkarının olduğuna dikkat çeken Özaslan, “Müslümanların akan kanını ve gözyaşını dindirmenin tek yolu ümmetin hep birlikte Kudüs ve Mescid’i Aksa’nın özgürleştirilmesini ve Siyonist İsrail devletinin ortadan kaldırılması uğruna mücadeleye devam etmektir. Hak budur, hakikat budur, doğru yol budur. Bunun dışındaki tüm yollar bizi Kudüs davasından uzaklaştırır.” diye konuştu.
Basın açıklaması Mustafa Karakurt hocanın yaptığı dua ile sona erdi. (İbrahim Koçyiğit - İLKHA)