Merkez Bankası’ndaki görev değişikliklerinin ardından altın ve döviz fiyatı tarihi zirvesini gördü. Döviz gelişen ülke para birimleri karşısında güçlenirken, TL ise son dönemde dolar karşısında en fazla değer kaybına uğrayan para birimleri arasında yer alıyor.
Kurda yaşanan artış halkı tedirgin ederken ekonomistler, dolar kurundaki artışın enflasyon ve işsizlik olarak vatandaşa geri döneceğini, şirketlerin ise artan maliyetlerden olumsuz etkileneceğine dikkat çekiyor.
Doların 9 lira 60 kuruşa yükselmesi gram altının fiyatının ise 554 lira seviyesini görmesi her güne yeni bir zam haberiyle uyanan halkı daha çok tedirgin etmeye başladı.
Altın ve kur artışının hayatlarını ciddi anlamda etkilediğini belirten vatandaşlar, yetkililerin bu duruma bir an önce çare bulmasını istiyor.
Gaziantep’te altın ve döviz kurunda yaşanan artışa ilişkin İLKHA’ya konuşan vatandaşlar, altın ve döviz kurundaki artışın yeni zamları habercisi olduğuna dikkat çektiler.
Hayat pahalılığının her geçen gün arttığı bir dönemde altın ve döviz kurundaki artışın ise kendilerini daha da olumsuz yönde etkileyeceğini belirten vatandaşlar, zam ve hayat şartlarının artık çekilmez bir duruma gelmesinden yakındılar.
Doların yükselmesinin bütün ihtiyaçların fiyatının artmasına sebep olduğunu belirten Mustafa Doğan, ekonominin iyi gitmediğini belirtti.
“Türkiye'de ekonominin gidişatı hiç iyi değil”
Doların yükselmesinden dolayı halkın daha da mağdur olacağına dikkat çeken Doğan, “Çünkü bu ülke gerek hammaddede gerekse mamul bazında alım yapıyor. Vatandaşların tamamı ise ihtiyaçlarını TL bazındaki kazanç ile karşılıyor. Kur farkı insanımızın her gün biraz daha fakirleşmesine, yoksullaşmasına sebep oluyor. Korkarım ki bu durum büyük bir sosyolojik patlamaya sebep olacak. Eğer hükümet bu konuda gerekli adımları atmazsa gerek sandıkta gerekse de ahlaki olarak çok çirkin ithamlarla karşı karşıya kalacağını düşünüyorum. Türkiye'de ekonominin gidişatı hiç iyi değil. Çünkü bizim gelenek ve göreneklerimize, ihtiyaçlarımıza, tarihimize ve inancımıza uymayan bir ekonomik sistem var. Batının ortaya koyduğu kapitalist ekonomik anlayış, ne bu ülkenin insanına ne de kültürüne uyumuyor. Tabi döviz ve serbest piyasa ekonomisinin de var olması bu ülkeyi her gün biraz daha uçurumun kenarına götürüyor.” dedi.
“Devlet yetkililerinin bu duruma bir el atması lazım”
Bir fabrikada asgari ücretle çalıştığını ve çok zor geçindiğini belirten Müslüm Aksu, “Ev kiraları 2 bin lira olmuş, en uygun müstakil evin kirası bile 750 lira olmuş. 5 litre yağ 80 lira olmuş, insanlar nasıl geçinecek? Ev ve araba fiyatları yükselmiş. Yarın seçim olduğunda devlet hangi yüzle gelip bizden oy isteyecekler? Devlet yetkililerinin bu duruma bir el atması lazım. Asgari ücret yetmiyor. Asgari ücrete zam verecekleri zaman gramla veriyorlar. Fakat alacakları zaman aşure kepçesi ile alıyorlar. Artık halk olarak geçinemiyoruz. Çok sıkıntı yaşıyoruz. Altın yükselmiş ve asgari ücretle ancak 3 tane çeyrek altın alınabiliyor.” ifadelerini kullandı.
“Bir an önce bu duruma ‘dur’ denilmesi gerekiyor”
Doların yükselmesinin halkı olumsuz anlamda etkilediğini belirten Mehmet Duran, “Ülkede üretim yok, vatandaşlar perişan ve doların yükselmesi nedeniyle A'dan Z'ye bütün ürünlerde zamlanıyor. Doların yükselmesinin bir an önce durdurulması lazım. Fakat şu aşamada imkansız gibi gözüküyor. Çünkü ülkede üretim yok. İnsanlar işsiz çalışmıyor, o yüzden doların düşmesi çok zor görünüyor. Doların yükselmesi halkı da çok olumsuz yönde etkiliyor. Çünkü aldığımız bütün ürünler dolar ile alınıyor. Dolara gelen 1 liralık zam tüm planlarımızı alt üst ediyor. Zaten asgari ücretle çalışıyorum, Türkiye'de çalışma şartları çok ağır, ekonomik çok kötü ve bu yüzden doların yükselmesi bizi olumsuz etkiliyor. Bir an önce bu duruma ‘dur’ denilmesi gerekiyor.” şeklinde konuştu.
“Döviz yükselirse hayat pahalı oluyor”
Merkez Bankası’nın kararından sonra kurdaki artışın özellikle geliri düşük olan vatandaşları ekonomik olarak olumsuz etkileyeceğini belirten Ramazan Şanlı da şunları söyledi:
“Döviz yükselirse hayat pahalı oluyor. İğneden ipliğe her şeye zam geliyor. Milletin alım gücü düşüyor. Millet daha da fakirleşiyor. Zenginlerde daha fazla zenginleşiyor. Dövizin yükselmesi iyi değil. Doların yükselmesinin nedeni hükümetin yanlış politikalarıdır. Merkez Bankası toplandığında faizi düşürüyor, faizi düşürünce dolarda yükseliyor. Bunun dengede tutulması lazım. Bu konuda ortak bir kararın alınması lazım. Merkez Bankası’nın da bağımsız olması lazım.”
“Artık evimize gıda bile götüremiyoruz”
Doların yükselmesinden olumsuz etkilendiklerini belirten Ramazan Demir, “Doların yükselmesinin ‘felaket’ olarak nitelendirebiliriz. Devlet isterse doların yükselmesini durdurabilir. Ama nedense doların yükselmesine engel olunmuyor. Devlet bu duruma göz yumuyor. Çünkü herhalde bu durum işlerine geliyor. Fakir fukarayı düşünen yok. Hep kendi çıkarlarını düşünüyorlar, halkın durumuna hiç kulak astıkları yok. ‘Bu durumu düzelteceğiz’ diyorlar ama hiç düzeltecekleri yok. Ülkeyi batırdılar. Bu durumdan iş adamları faydalanabilir ama fakir tamamen bitti ve hiçbir şeyleri kalmadı. Her gün zam geliyor. Elektrik, doğalgaz, akaryakıt ve diğer birçok ürüne zam geliyor. Artık olacak gibi değil, eskiden böyle bir şey yoktu. Bir ürüne 3-5 kuruş zam gelirdi, şimdi ise yüzde 100-200 zam geliyor. Kira fiyatları başını almış gidiyor, faturalarımızı ödeyemiyoruz. Artık evimize gıda bile götüremiyoruz. Çoluk çocuk perişan, artık olacak gibi değil ve devletin buna bir el atması lazım. Ama bu durumu görmemezlikten geliyorlar.” diyerek yakındı.
“Doların yükselmesi beni işsiz bıraktı”
Doların yükselmesinden dolayı çalıştığı fabrikanın üretime ara verdiğini ve işsiz kaldığını belirten Erdal Çetinkaya, “Doların yükselmesi bizi çok kötü etkiledi, daha doğrusu hayatın tamamını olumsuz etkiledi. Fabrika işçisiyim ama şu an boştayım. Doların yükselmesinden dolayı işverenlerde etkilendi. Değerli büyüklerimizden bu durum ile ilgilenmelerini istiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız başta olmak üzere yetkililerin bu konuya el atması lazım. İnsanlar şu anda rezil durumdalar, dolarında yükselmesi ile her şeyin fiyatı da yükseliyor. İşveren şu an bizi gezdiriyor. Rezil bir durumdayız.” diye konuştu.
“Doların yükselmesinden etkilenmeyen kimse yok”
Altın ve döviz kurundaki artışın en çok halkı mağdur ettiğini belirten Mehmet Çınarkuyu ise, “Doların yükselmesinden etkilenmeyen kimse yok. Doların yükselmesi herkesi olumsuz etkiliyor. Çünkü bizim cebimizden para çıkıyor. Doların yükselmesi 84 milyonu etkiliyor. Seçimlere yakın tekrar bu durumu bertaraf edecekler ve bu durumun üstünü kapatacaklar. Türkiye'de geçmişte gördüğümüz gibi sistem bu şekilde işliyor. Bu parti gitse başka bir parti gelse aynısını yapacak. Seçim yaklaştığında ceplerimizi dolduracaklar, ondan sonra kalan sürede de verdiklerini tekrar fazlasıyla alacaklar. Ben Türkiye'de bu yaşımda kadar sistemi böyle gördüm, değişik bir sistem yok.” dedi.