Yaşanan kuraklık nedeniyle kimi çiftçilerin ekini verim vermezken kimi çiftçilerin veriminde ise ciddi azalma yaşandığı görüldü.
Uzmanlar, tahıl ve bakliyat üretiminde büyük zarar meydana geldiğini söylerken, kuraklık tehdidinin halen devam ettiği bölgede ise hububat üreticilerini endişe sardı.
Kuraklığın hububat üreticisini olumsuz yönde etkilediğini belirten Batman Zahireciler ve Hububatçılar Derneği Başkanı Halil Ay, İLKHA muhabirine, bunun tarımda olduğu gibi hayvancılığa da ciddi zararlarının olduğunu söyledi.
Hububat fiyatlarında geçen seneye oranla yüzde 100’lere varan bir yükselişin olduğuna dikkat çeken Ay, bu durumun üreticileri ciddi anlamda mağdur ettiğini anlattı.
Yaşanan bu durumdan hem hububat üreticilerinin hem de hayvan yetiştiricilerinin zarar ettiğini dile getiren Ay, kuraklığın önüne geçmek için sulu tarıma geçmenin kaçınılmaz olduğunu kaydetti.
“7 aydır bu bölgede yağış yok”
Kuraklık etkisinin halen devam ettiğine işaret eden Ay, “Bu sene yaşanan kuraklık hububatçıları, çiftçileri, hayvan besicilerini ve tarım sektöründe çalışan herkesi ciddi manada etkilemiştir ve bu etki halen devam ediyor. Yaklaşık olarak 7 aydır bu bölgede yağış yok. Tarımın dışında hayvancılığa da ciddi manada zararları var. Şu anda besiciler dışarda hayvanlarını otlatacak yer bulamıyor. Devletten tarım için bazı politikalar yapmasını bekliyoruz.” dedi.
“Verimli tarım arazilerimizin fıstık için kullanılması ciddi bir sıkıntı”
Tarım arazilerinin imara açılması konusunda ciddi sıkıntılarının olduğunu vurgulayan Ay, şöyle devam etti:
“Verimli tarım arazilerimizin fıstık gibi ürünlerde kullanılması ciddi bir sıkıntıdır. Şu anda dışardan arpa, buğday satın alınıyor. Devlet dışardan tonunu 2 bin 900 ila 3 bin liraya kadar arpa satın alıyor ve vatandaşa 2 bin 170 liraya satıyor. Yani devlet hayvancılığı yaşatmak için ton başında 700-800 lira zarar ediyor. Bu nereye kadar devam edecek?”
“Fıstık peşinde koşarken ekmek derdine düşebiliriz”
Çok daha fazla arpa ve buğday üretilmesi gerektiğini belirten Ay, “Özellikle besiciler önünü göremiyor. Bu şekilde devam ederse ve devlette destek vermekten vazgeçerse önümüzdeki sene hayvancılık biter. Hayvancılığın bitirilmemesi için kendi öz kaynaklarımıza yönelmemiz gerekir. Daha çok arpa ve buğday üretmek zorundayız. Fıstık peşinde koşarken ekmek derdine düşebiliriz. Şu anda ciddi bir sıkıntıyla karşı karşıyayız.” diye konuştu.
“Yüzde 100’lere varan bir yükseliş oldu”
Hububat fiyatlarıyla birlikte yem fiyatlarının da iki katına çıktığını söyleyen Ay, “Hububat fiyatlarında geçen seneye oranla yüzde 100’lere varan bir yükseliş oldu. Geçen sene tonunu bin 300 liraya aldığımız arpa bu sene 2 bin 800 lirayı da buldu. Mercimek iki katı oldu. Buğday bin 600 liradan 2 bin 500’lere çıktı, yem fiyatları yine iki katı arttı.” ifadelerini kullandı.
“Sulu tarıma geçmeliyiz”
Yetkililerin kuraklık için acilen bir önlem alması gerektiğine işaret eden Ay, son olarak şunları söyledi:
“Kuraklığın önüne geçmek için sulu tarıma geçmemiz gerekir. Mevcut kanallara su bırakılmalıdır. Hatta ek kanallar yapılmalıdır. Milli gelirimizi yabancı devletlere vermemeliyiz. Arpa ve buğday üretimine ağırlık verilmesi, bunun için de teşvikler belirlenmesi şarttır.”