Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de yeterli yağışların yağmamasından ötürü birçok baraj ve gölde yeterli su tutulamadı. Bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ülkenin ciddi kuraklık riski altında olduğunu açıkladı.
Konuyla alakalı İLKHA muhabirine açıklamada bulunan Batman Ziraat Odası Genel Sekreteri Ebubekir Doğan, yağışların istenilen düzeyde olmadığını, yağışların sürmemesi halinde kuraklık riskinin olabileceğini vurguladı.
Tarımsal ürünlerin, ormanların kuraklık tehdidi altında bulunduğuna işaret eden Doğan, içme suyu konusunda da sıkıntı yaşanabileceğine dikkat çekti.
Kuraklık tehlikesine karşı tedbir alınması, su kaynaklarının dikkatli kullanılması gerektiğini ifade eden Doğan, damla sulama ve benzeri projelerle kuraklıktan kaynaklanacak zararın en aza indirilebileceğini söyledi.
“Kuraklık tehlikemiz halen devam ediyor”
Şu ana kadar istenilen düzeyde bir yağış alamadıklarını ifade eden Doğan, “İlkbaharın ilk günlerine yaklaştığımız bugünlerde kuraklık tehlikemiz halen devam ediyor. Yağışı kısmen aldık ama şu ana kadar tarımsal ürünlerin yetiştirilmesi için yeterli bir yağış alamadık. Şu anda yaşadığımız kuraklık tarımsal kuraklık dediğimiz bir kuraklık çeşididir. Özellikle bu dönemde yağmur sularıyla yetişen bitkisel, tarımsal ürünlerin kök bölgelerine yeterli oranda nem almasıyla ürün yetişmektedir. Bizim için önemli olan ürünlerin kök bölgelerine yeterli nemin sağlanması ve nemle birlikte istediğimiz düzeyde ürün almaktır. Ancak bunun için bugüne kadar yeterli bir yağış almış değiliz.” dedi.
“İlk etapta önemli olan içme suyu ve tarımsal sulama”
Yeterli düzeyde yağışın yağmaması nedeniyle kuraklık riskinin devam ettiğine dikkat çeken Doğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bunun devam etmesi durumunda hidrolojik dediğimiz bir kuraklık söz konusu olur. Özellikle kar ve yağmur yağışlarının az yağması veya karın toprağa inmeden erimesi durumunda ve su kaynaklarımızın debisinin azalması sebebiyle özellikle yüksek boylu bitkilerimizin, ormanlarımızın kuraklıktan olumsuz etkilenmesi durumu ortaya çıkar. Yalnız bizim için ilk etapta önemli olan insanların içme sularının ve tarımsal sulamanın döneminde yetiştirilecek ürünler için, özellikle gıda zincirinin tedarikinde ve gıda sıkıntısının çekilmemesi için gerekli olan yağışlara ihtiyacımız var. Şu anda bu riskimiz henüz atlatılmış değil.”
“Su kaynaklarımızı çok dikkatli kullanmalıyız”
Riskin azalması için ilkbahardaki yağışların mutlaka gelmesi gerektiğini dile getiren Doğan, “Şu anda kuraklık tehlikesi yaşıyoruz diyebiliriz. Birleşmiş Milletlerin Gıda Örgütünün yapmış olduğu bir açıklamada da 2025 yılına kadar bütün dünyada bir milyar 800 milyon insanın su sıkıntısı yaşayacağıdır. Bu ne demektir? İleriki yıllarda yeraltı su kaynaklarından kaynaklı ciddi kuraklık risklerimiz var demektir. Dolayısıyla su sarfiyatında hem insanın kendi ihtiyaçlarını karşılaması için hem de bitkisel, tarımsal üretim için mutlaka su sarfiyatına çok dikkat etmemiz lazım.” diye konuştu.
“Örnek çalışmalarla su sarfiyatını en aza indirelim”
Su sarfiyatına yönelik ciddi tedbirlerin alınması gerektiğine işaret eden Doğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Tarımsal üretim için bizim için önemli olan, yağmurlama veya damlama sulama sistemleridir. Bizim tercih ettiğimiz ve önerdiğimiz damlama sulama sistemidir. Damlama sulama sistemleri ile salma sulama sistemleri arasında yüzde 30’a kadar fark eden bir su tasarrufu söz konusudur. Sanırım bütün dünyadaki su tüketiminin yüzde 75’i kadar tarımsal üretimle ilgili bir su sarfiyatıdır. Yüzde 13’ü insan ihtiyacı için, geri kalan yüzde 12 de sanayide kullanılan su sarfiyatıdır. En çok su sarfiyatının yapıldığı yer tarımsal üretimdir. Tarımsal üretimde su sarfiyatına yönelik çalışma yapmamız lazım. Buna yönelik destek var ama henüz yeterli değil. İlk olarak çiftçinin bilinçlendirilmesi lazım. Örnek çalışmaların yapılması lazım ki su sarfiyatını en aza indirelim.”