28 Şubat post-modern darbesinin ürünü olan 8 yıllık kesintisiz zorunlu eğitimin tarihe karışması ile 4+4+4 kesintili eğitim sisteminin yasalaşmasının ardından yaklaşık 10 milyonu aşan öğrencimiz Kur’an-ı Kerim’le tanıştı.
Son Gün 20 Eylül, Geç Kalmayın!
Kur’an-ı Kerim’in okullarda seçmeli ders olarak okutulmasını her türlü yetersizliğe rağmen olumlu ve memnuniyet verici bir adım olarak değerlendiren Diyarbakır İmam Hatip Mezunları Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir, “2013-2014 eğitim öğretim yılında 5, 6, 9 ve 10. sınıflarda okuyacak öğrencilerimizin 20 Eylül 2013 tarihine kadar yazılı olarak okul müdürlüklerine başvurması gerekmektedir. Bakanlığın okulların açıldığı bir hafta içerisinde seçmeli derslerle ilgili süre kısıtlaması, velilerimiz ve çocuklarımız için ayrı bir sıkıntı teşkil etmektedir” dedi.
Kur’an Çocuklarımız İçin Can Simidi ve Hayat Kaynağı Niteliğindedir
2012-2013 eğitim öğretim döneminde ülke genelinde Müslüman halkımızın en çok tercih ettiği seçmeli derslerin Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatını anlatan Siyer dersi olduğunu belirten Gökdemir, “Kur’an her yaştaki çocuklarımız için can simidi ve hayat kaynağı niteliğindedir. Bizim için örnek alınacak tek kişi ve rehber Hz. Muhammed (SAV)’dir. Gelecek nesillerimizin ıslahı ve mutluluğu için tek önerimiz Kur’an-ı Kerim ve Hz. Muhammed’in hayatıdır. Anne-babaların çocukları için feryad-u figan etmemeleri için çocuklarına bu dersleri seçtirmelerini öneriyoruz. Çünkü biliyoruz ki Kur’an-ı Kerim hidayet kaynağıdır ve en iyi yol göstericidir. Unutulamamalıdır ki Müslümanlar kendi geleceklerinin teminatı olan çocuklarını İslam’ın kaynakları ile buluşturma ve o doğrultuda yetiştirme haklarına sahiptirler ve sorumludurlar. Kendi hak ve sorumluluklarını sahiplenmedikleri sürece sistem onları bu haklarından mahrum etmek isteyecek ve kendileri ile inançları arasında aşılmaz setler bırakacaktır” diye konuştu.
Bazı Öğretmenler Bu Derslerin Seçilmesine Engel Oluyor
Okullardaki kimi idareci ve öğretmenlerin olaya ideolojik yaklaşarak velilere güçlük çıkardığını, öğrencileri ve velileri yanlış yönlendirdiğini anlatan Gökdemir, “KESK’e bağlı Eğitim Sendikası, bu derslerin okutulmaması için her türlü propaganda faaliyeti yürütmektedir. Halkımızın özgür bir şekilde tercihte bulunmalarına engel olmaktadırlar. Bundan dolayı sivil toplum kuruluşları, cemaatler ve eğitim ile ilgilenen dernek ve sendikalar, velileri ve öğrencileri bilgilendirilmek için okulların açıldığı bu eğitim ve öğretim döneminde aktif bir faaliyet yürütmelidirler. Geçen yıl itibari ile halkımızı öncelikli olarak teveccüh göstermiş olduğu Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatı derslerini bir kazanım olarak değerlendirilmeli, bunun devamı için var gücü ile gayret sarf etmelidir. Aksi takdirde genç nesillerimizin vebal ve sorumluluğu hepimizin boynunun borcu olarak kalacaktır” diye belirtti.
Bu Dersler Mutlaka Zorunlu Olarak Okutulmalıdır
Velilerin bu seçmeli dersleri seçmede hassasiyet göstermeleri gerektiğini vurgulayan Gökdemir, “Velilerimiz de çocukları için hayati bir önem arz eden ve manevi bir yükümlülük gerektiren Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatı derslerini ısrarla talep etmeli, gerekli hassasiyet ve duyarlılığı göstermelidirler. 2013- 2014 eğitim öğretim döneminde Milli Eğitim Bakanlığı, halkın ekseri çoğunluğunun tercihini göz önünde bulundurarak 5. sınıftan itibaren ortaokul ve orta öğretimde Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatı dersleri seçmeli dersler olmaktan çıkarıp eğitim ve öğretim programında ortaokul ve ortaöğretimde zorunlu dersler olarak müfredata koymalıdır” dedi.