Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de halkın sadece yüzde 41’i Kur’an'ı yüzünden okuyabilmektedir. Yüzde 59 gibi büyük bir rakam ise Kur’an okumasını bilmiyor. Halkı yüzde 99 Müslüman olan bir ülkede Kur’an-ı Kerim’i okuyan kişi sayısının az olmasının utanç verici ve kendilerine yakışmayan bir durum olduğunu belirten Cihan, Kur’an ile tanışan, Kur’an ile iç içe olan bir toplumun asla mağlup olmayacağını söyledi.
Cihan, “Kur’an-ı Kerim'i yaşantımızdan çıkarıp ikinci plana atarak onunla amel etmeyince işte o zaman küfre mağlup olduk, bütün milli ve manevi değerlerimizi kaybettik .” dedi.
“Kur’an’ın okunması, dinlenmesi, ezberlenmesi, taşınması, saygı gösterilmesi ibadettir”
Cihan, “23 yıl boyunca Allah azze ve celle tarafından Cebrail vasıtasıyla Peygamberimize inen Kur’an-ı Kerim, Peygamberimiz tarafından muhafaza altına alındı. Sahabe-i Kiram da Kur’an'ı ezberliyordu. Kur’an öğretimi Suffa Mescidinde başladı ve sahabeler orada Kur’an-ı Kerim’i müzakere ediyorlardı. Çünkü Kur’an-ı Kerim’in okunması, dinlenmesi, ezberlenmesi, taşınması, saygı gösterilmesi ibadettir. Bu yüzden tarih boyuna yüzbinlerce Müslüman Kur’an'ı ezberlemeye gayret göstermiş ve medreselerde İslami ilimleri öğrenmek için çaba göstermişlerdir.” diye konuştu.
“Dedelerimiz Kur’an-ı ahırlarda ve mağaralarda öğreniyorlardı”
Türkiye’de tek partili dönemde ezanın yasaklandığını, Kur’an-ı Kerim’in meydanlarda açıkça yakıldığını ve camilerin kiliselere benzetilmeye çalışıldığını hatırlatan Cihan, “Buna karşı çıkan binlerce Müslüman ya hapsedilerek ya da sürgün edilerek zulmen cezalandırılmştır. O dönemlerde dedelerimiz ve babalarımız Kur’an-ı Kerim’i, İslami ilimleri ahırlarda ve mağaralarda öğreniyorlardı. Bu şekilde Kur’an'ı muhafaza etmişlerdir. Sonraki dönemlerde yapılan darbe ve muhtıralarla yasakçı zihniyet, bütün İslami değerlere karşı mücadele etmiştir. Fakat şuurlu Müslümanların gayret ve mücadeleleri bunları boşa çıkarmıştır.” ifadelerini kullandı.
“Kur’an’sız kimse kalmamalı”
Özellikle son 17-18 yıldır Müslümanların özgürce dini vecibelerini yerine getirebildiğini aktaran Cihan, şunları söyledi:
“Allah’a binlerce şükürler olsun şu anda Diyanet İşleri Başkanlığına bağlı Kur’an kursları, hafızlık eğitimi, 4-6 yaş grubu çocuklara yönelik Kur’an kursları, yaz Kur’an kursları hafta sonu Kur’an kursları, cuma dersleri ve gençlere yönelik projeler, Kur’an öğretimi ve temel dini bilgiler eğitimi din görevlilerimiz ve Kur’an kursu öğreticilerimiz tarafından verilmektedir. Halkının yüzde 99’u Müslüman olan ülkemizde, yapılan bir araştırmaya göre halkın yüzde 41’i ancak Kur’an'ı yüzünden okuyabilmektedir. Yüzde 59 gibi büyük bir rakamın kutsal kitabını okuyamaması, manasını bilmemesi büyük bir eksikliktir. Onun için 'Kur’an’sız kimse kalmasın' projesi ile Kur’an-ı Kerim’i öğrenmeliyiz, öğretmeliyiz.”
“Hayat Kur’an’sız olmaz”
Cihan, "İlmi, okumayı teşvik eden İslam dininin mensubu olarak özellikle Kur’an-ı Kerim’i öğrenmemiz gerekir. Hayat Kur’an’sız olmaz. Sahabe-i kiram nasıl Kur’an'ı kendine hayat düsturu edinmişse biz de Resulullah’ın ümmeti olarak Kur’an'ı her zaman ön planda tutmalıyız. Ecdadımız bu şekilde Kur’an'ı yaymıştır.” dedi.
“Kur’an-ı okumalı çocuklarımıza okutmalıyız”
Müslümanların Kur’an-ı Kerim’i asla ihmal etmemesi gerektiğini vurgulayan Cihan, “Kur’an-ı Kerim’i manasıyla okumamız ve çocuklarımıza okutmamız için çok çaba sarf etmeliyiz. Hemen hemen her evde Kur’an var ama belki yıldan yıla Kur’an’ın ağzını açan yok. Din görevlileri, devletin verdiği fırsatı en iyi şekilde değerlendirerek her zaman Kur’an-ı Kerim’i canla başla, gece gündüz demeden toplumun hayatına yerleştirmeli, her yerde anlatmalıdır. Türkiye’de herkesin Kur’an okumasını bilmesi lazım. Kur’an ile tanışan, hayatına tatbik eden bir toplum asla mağlup olmaz.” şeklinde konuştu.
“Kur’an’ın toplumda yayılması için çaba sarf etmeliyiz”
Cihan konuşmasının sonunda şunları kaydetti: “Ne zaman biz Kur’an-ı ikinci plana attık, ondan uzaklaştık, onunla amel edemez hale geldik o zaman ehli küfre mağlup olduk, bütün milli ve manevi değerlerimizi kaybettik ve küfre karşı yutulacak kolay bir lokma olduk. Kur’an’ın toplumda yayılması ve herkesçe okunabilmesi için çaba göstermeliyiz. Bu üzerimize farzdır. Kur’an-ı Kerim şu anda raflarda, unutulmuş, terk edilmiştir. Kur’an'ı tekrar icra etmeli, yeryüzüne hâkim kılmalı, onunla yaşayıp, yine onunla ölmeliyiz.”
İLKHA