ALLAH’IM! BİZİ, O GÜN YÜZLERİ PARLAK, GÜLEÇ VE SEVİNÇLİ OLANLARDAN EYLE.
Hamd, göklerde ne var, yerde ne varsa kendisinin olan Allah’a mahsustur. Hamd, ahirette de O’na mahsustur. (Sebe: 1)
Allah’ım! Bizi, çabuk geçen bu dünyayı isteyenlerden eyleme; bizi, ahireti isteyen ve mü’min olarak ona layık bir gayretle çalışanlardan eyle! (Bkz. İsra: 18, 19)
Allah’ım! Bizi, ahiret ekinini (kazancını) isteyenlerden eyle; bizi, (sadece) dünya ekinini (kazancını) isteyenlerden eyleme! (Bkz. Şura: 20)
Allah’ım! Bizi, (sana) gönülden bağlı olanlardan eyle! Onlar ki, kendilerinin gerçekten Rablerine kavuşacaklarına inanırlar. Ve bizi günleriyle karşılaşmayı unutanlardan eyleme! (Bkz. Bakara: 45, 46, Casiye: 34)
Allah’ım! Bizi, Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı umanlardan eyle! (Bkz. Ahzab: 21)
Allah’ım! Bizi, Rablerine, yönelmiş bir kalp ile gelenlerden eyle! (Bkz. Kaf: 33)
Allah’ım! Bizi, Allah’ın kendilerine olan nimetini ve “işittik ve itaat ettik” dedikleri zaman onunla kendilerini bağladığı misakını hatırlayanlardan eyle! (Bkz. Maide: 7)
Allah’ım! Bizi, Kıyamet gününün sarsıntısından muhafaza buyur. Muhakkak ki Kıyametin sarsıntısı pek büyük bir şeydir. (Bkz. Hac: 1)
Allah’ım! Bizi, onları Kıyamet günü yüzleri üstü, kör, dilsiz ve sağır olarak haşredeceğin kimselerden eyleme! (Bkz. İsra: 97)
Allah’ım! Bizi, kitapları sağ ellerine verilenlerden eyle; bizi kitabı sol ellerine verilenlerden ve kitapları arka taraflarından verilenlerden eyleme! (Bkz. Hakka: 19, 25, İnşikak: 10)
Allah’ım! Bizi, tartıları ağır gelenlerden eyle; bizi tartıları hafif gelenlerden eyleme! (Bkz. A’raf: 8, 9)
Allah’ım! Bizi, hesap gününü unutanlardan eyleme! (Bkz. Sad: 26)
Allah’ım! Bizi, kolay bir hesapla hesaba çekilen ve sevinçli olarak ailesine dönenlerden eyle! (Bkz. İnşikak: 8, 9)
Allah’ım! Bizi, yüzleri kararanlardan eyleme; bizi, yüzleri ağarıp rahmetinde bulunanlardan eyle! Onlar orada ebedi olarak kalıcıdırlar. (Bkz. Al-i İmran: 106, 107)
Allah’ım! Bizi, o gün zelil, (meşakkat içinde) çalışmış, yorgun olup kızgın bir ateşe girecek olanlardan eyleme; bizi, o gün yüzleri nimet içinde bulunup (dünyadaki) çalışmalarından dolayı hoşnut olanlardan ve yüksek bir cennette bulunanlardan eyle! (Bkz. Ğaşiye: 2-4, 8-10)
Allah’ım! Bizi, tarafından kendilerine en güzel takdir edilmiş olanlardan eyle! İşte onlar, cehennemden uzaklaştırılmış kimselerdir. (Bkz. Enbiya: 101)
Allah’ım! Bizi, kâfirlerden, inatçılardan, hayra mani olanlardan, zalimlerden ve şüphecilerden eyleme! (Bkz. Kaf: 24, 25)
Allah’ım! Bizi, ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulanlardan eyle. (Bkz. Al-i İmran: 185)
Allah’ım! Bizi, cennete babalarından, eşlerinden ve çocuklarından salih olanlarla beraber girip Meleklerin her kapıdan yanlarına girerek: “Sabrettiğinizden dolayı size selam olsun! Bakın dünya yurdunun ne güzel sonucu” dediği kimselerden eyle! (Bkz. Ra’d: 23, 24)
Allah’ım! Bizi, onlar için katında selamet yurdu bulunan kimselerden eyle! (Bkz. En’am: 127)
Allah’ım! Rabbim! Bana hikmet ihsan buyur ve beni salih kimseler arasına kat! Sonrakiler içinde benim için bir lisan-ı sıdk (güzel bir medihle anılmayı) nasip eyle! Ve beni Naim cennetinin varislerinden kıl! Ve (insanların) diriltilecekleri gün, beni utandırma! O gün ki, ne mal fayda verir ne de evlat! Ancak Allah’a selim bir kalple gelen müstesna. (Bkz. Şuara: 83-89)