VAN - Kurban Bayramı’nda kesilecek olan hayvanların yaşına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayan Mütfü Arvas, küçükbaş hayvanlardan koyunun bir, keçinin 2, ve hakeza sığır cinsinden olan hayvanlar 2, develerin ise 5 yaşını doldurmasının şart olduğunu belirtti.
Kurbanların, Allah’ın ismi zikredilerek ve usulüne uygun olarak kesilmesi gerektiğini söyleyen Müftü Arvas, kurban kesimi hakkında önemli noktalara değindi.
“Hayvanların yaşı bir yıl 354 gün üzerinden hesaplanarak tespit ediliyor”
Kurbanın küçükbaş hayvanlarda, koyun ve keçiden, büyükbaş hayvanlardan ise sığır, manda, öküz, deve gibi önemli bir mali ibadet olduğunu belirten Arvas, “Tabi kurban küçükbaş hayvanlarda koyun ve keçiden, büyükbaş hayvanlardan ise sığır, manda, öküz, deve gibi hayvanlardan oluşuyor. Küçükbaş hayvanlardan koyunun bir yaşını doldurması, Hanefi içtihadına göre keçinin de bir yaşını doldurması, Şafii içtihadına göre keçinin 2 yaşını doldurması ve hakeza sığır cinsinden olan hayvanların 2 yaşını, develerin ise 5 yaşını doldurması şarttır. Tabi bu bir yaş, 2 yaş ve 5 yaş kameri hesaba göre, yani bir yıl 354 gün üzerinden hesaplanarak yaşlar tespit ediliyor.” diye konuştu.
“Kurbanlıkları usulüne uygun olarak kesmek gerekiyor”
Kurban kesimi yapılırken, Allah’u Teala'nın isminin yad edilerek kesilmesi gerektiğini söyleyen Arvas, “Hayvanlar Allah'u Teala'nın rızasını umarak, onun ismini yad ederek, örneğin Hac Suresi’nin 34. ayetinde ‘Allah’ın kendilerine rızk olarak verdiği hayvanlar üzerine ismini ansınlar diye kurban kesmeyi meşru kıldık’ yani Allah’ın ismi zikredilerek kurban kesilmelidir. Keserken de usulüne uygun olarak kesmek gerekiyor. Birincisi hayvanın hasta olmaması, cılız olmaması, sakat olmaması, kusurlu olmamasına dikkat edilir. İkincisi hayvan kesim yerine götürürken o hayvana eziyet etmemeli ve incitmemelidir. Kesim yerindeyken bıçağın çok keskin ve bileyli olmasına dikkat edilir. Keserken Kıbleye karşı, sağ eline bıçağı alacak şekilde ‘Bismillah Allah’u Ekber’diyerek kesmeli, yemek borusu ile şah damarı dediğimiz iki şah damarının kesilmesine dikkat etmek lazım. Boğazındaki düğümün bir kısmının baş tarafına, bir kısmının ise gövdesi tarafına gidecek şekilde kesilmesi gerekiyor. Buna dikkat edilmelidir.” ifadelerini kulandı.
"Çevre temizliğine dikkat etmek gerekiyor”
Hayvanın can vermeden boynunun kırılmaması gerektiğini vurgulayan Arvas, “Yani boğazını, yemek borusunu ve 2 şah damarını kestikten sonra kan tamamen vücuttan temizlendikten ve hayvan tamamen öldükten sonra boynu kırılmalı. Yani hayvan canlı iken hemen bir bıçak atıp boynunu kırmamak lazım, eziyet etmemek lazım, keserken de çevre temizliğine dikkat etmek gerekiyor. Yani çevreyi kirletmemeliyiz. Eğer kesim yerinden uzak iseniz veya kendiniz illa kesecekseniz önce bir çukur kazılır, hayvan o çukura götürülür ve hayvanın kanı çukura akacak şekilde yatırılır ve o şekilde kanı çukura gidecek şekilde kesilmeli. Sakatatlarını, artıklarını sağa-sola atmamalı gömmeli veya belediyenin, halk sağlığının, yetkili kurumların gösterdiği yere bırakması gerekiyor. Çünkü hijyenik dediğimiz temizliğe çok riayet etmemiz gerekiyor. Çünkü hala sıcak günleri yaşıyoruz. Hemde nüfusumuzun şehirde çok sirkülasyon olması nedeni ile çeşitli hastalıklara, mikropların kapılmamasına sebep olmayacak şekilde dikkat etmek gerekiyor.” dedi.
Arvas konuşmasının devamında, “Hayvan kesildikten sonra esas olan hayvanı 3 kısma bölmektir. Bir kısmını kendi aile efradına, bir kısmını dostlarına, meslektaşlarına, diğer bir kısmını da mahallesinde yakın komşusundan başlamak suretiyle fakir olan komşusuna dağıtılması gerekiyor.” dedi. (Hacı Yılmaz - İLKHA)