Mardin Dostluk, eğitim, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (Dost-Der) Genel Sekreteri Muhammed Arasan ve Ortadoğu Halklarının Birliğini Koruma, Kalkındırma ve Strateji Araştırmalar Merkezi (OHAK-DER) Başkanı M. Burhan Hedbi, “Nefse ve arzularına muhalefet etme erdeminin sembolü” olarak gördükleri Kurban ibadetini İlke Haber Ajansı’na (İLKHA) değerlendirdiler.
“Kurban paylaşmaktır”
Kurban denilince kesilen kurbanların ve dağıtılan etin akla geldiğini belirten Dost-Der Genel Sekreteri Muhammed Arasan, kurbanın asıl manasının hem Allah'a hem de Müslümanlara yakınlaşmak olduğunu söyledi. Kurban’ın paylaşmak olduğunu dile getiren Arasan, Müslüman olarak takva ve ihlasla kurban kesme şiarını canlı tutmaları gerektiğini söyledi.
“Müslümanlara düşen teslimiyetlerini göstermektir”
Hz. İbrahim'e bir hediye olarak verilen Hz. İsmail'in de tüm hayatını Allah'a feda edecek kadar bir teslimiyet ortaya koyduğunu belirten Arasan, kıyamet gününe kadar gelecek olan tüm Müslümanlara düşen görevin aynı teslimiyeti göstermek olduğunu söyledi. Arasan, “Geçen Kurban Bayramı'nda kurban eti dağıtan Yasinlerimiz Allah için kendilerini ümmete kurban ettiler. Böylece bu asırda da İsmaillerin var olduğunu ve İslam'ın şiarları için kendilerini feda edebileceklerini ispat ettiler. Müslümanlar bu ruhu taşıdıkları sürece Allah'ın izniyle izzetle yaşayacaklardır. Bunun aksi çok tehlikeli bir durumdur ki, küfür bugün bu ruhu bizden almaya çalışıyor.” diye konuştu.
“Kurban teslimiyetin sembolüdür”
Kurban’ın teslimiyetin sembolü olduğunu ifade eden Ohak-Der Başkanı Burhan Hedbi ise “Kurban, gerçek anlamda tüm beşeri bağlardan kurtulup teslim olmanın sembolüdür. Zaten Müslümanlık da teslimiyet demektir. Kurban teslimiyetin sembolüdür. Bunun anlamı O ulul azım peygamber, ‘Eğer emir olsaydı, yalnız ciğerparemi değil kendimi dahi kurban ederdim’ anlamında bir teslimiyettir. Bizler de bu sadakatleri örnek alarak yüce Rabbimize sadakat ve vefamızı ifade etmeliyiz.” dedi. (M. Salih Keskin – İLKHA)