Kürdler tarihin kadim topluluklarından biridir. Yaşamlarının İslam öncesi ve sonrasındaki en etkin sosyal yapıları, aşiretleridir. Kadim Kürd topluluklarından biri olduğu iddia edilen Urartuların; M.Ö. IX-VI. yüzyıllar arasında yaklaşık 300 yıl, Uruatri ve Nairi diye iki ana grup, yani aşiret halinde yaşadıkları tarihsel kayıtlarda mevcuttur.
Kürdler, hicri 18. yılda İslam'ı kabul edip, eski cahili din ve geleneklerinden peyderpey sıyrıldılar. Aşiretsel yapının çok etkin olduğu bu topluluk, İslam'a aykırı olmayan geleneklerini terk etmedi. Ancak gayri İslamî birçok kültürel öğesini törpüleyip, girdikleri bu yeni dini benimsediler. Yine de aşiretsel yapı devam etti.
Günümüze kadar gelen aşiretlerin olumsuz tesirlerinden bahsedilmekle birlikte, bu yapının geliştirdiği değerler de mevcuttur. Örneğin aşiretler arası kan davaları eskiden beri devam edegelmiştir. Namus veya mülklerin muhafazası için bu tür çatışmalar yaşandı/ yaşanıyor. Ancak bu çatışmalarda asla ve asla bilerek, kast ederek kadınlar öldürülmüyordu. Karşılıklı mevzilerde birbirlerine ateş edenler, mevziye mermi veya yiyecek, hatta abdest için ibrik götüren, yani her türlü lojistik destek sağlayan kadına ateş etmezlerdi. Bölgede başörtüsüne duyulan saygıdan dolayı, bir kadın çatışan iki taraf arasına girdikten sonra başörtüsünü çıkarsaydı, aniden silah sesleri kesilirdi. Eğer karşı taraftan birini öldüren katil, öldürülen taraftan birinin evine gidip, beşikte yatan bebeğin (Pêçek) arkasına atılsa ve af dileseydi, bağışlanırdı. Yani kan davalarının, süreç içinde oluşan bir geleneği vardı ve bu gelenekler ihlal edilmezdi.
Mart 2015 ayı içinde, Şırnak'ın İdil İlçesinin Yağmurca Köyü'nde korkunç bir katliam yaşandı. Basına yansıdığı kadarıyla, arazi anlaşmazlığından dolayı Yağan ve Çalış aileleri arasında gerçekleşen vakada, Çalış ailesinden bir kadın, Yağan ailesinden ise bir anne, kızı ve 18 yaşındaki oğlu katledildi. Söz konusu olayda Yağan ailesine mensup kişiler, maalesef vahşiyane bir şekilde öldürülmüşler. Görgü tanıkları maktullerin linç edilmek suretiyle, beyinlerinin kulaklarından dışarı taşacak şekilde katledildiğini belirtiyorlar.
Kürd aşiretleri arasında yaşanan kan davalarını az çok herkes bilir. Her ne kadar tasvip edilmezse de artık kanıksanan bir olgu haline geldiğini söyleyebiliriz. Çünkü Kürdler için namus kırmızı çizgidir ve çoğunlukla bu tür vakaların sonu cinayetlerle neticelenir. Ya da mesken ve arazilerin korunması da namus kadar kutsal görünür ve yaşanan çatışmaların temelinde yatan sebeplerden biri de, insanların kendi mülklerini tecavüzlere karşı koruma duygularıdır. Kabullenilmeyen durum ise yukarıda belirtilen olayda olduğu gibi kadın, kız ve erkek çocukları gibi masumların ya da olaylara müdahil olamayacak durumda olanların öldürülmesidir.
Şimdi esas soruya gelelim. Ne oldu da Kürdler, kadın ve kız öldürmeye başladı? Kadın, çocuk ve pir-i fânilerin öldürülebileceği hususu nasıl oldu da aramıza yerleşti? Bu hususun irdelenmesi ve mesul olanların tarihin önünde hesap vermesi gerekiyor. Daha önce Mazıdağ İlçesine bağlı Bilge (Zangırt) köyünde, Çelebi ve Arı aileleri arasında yapılacak bir nişan töreni için toplanan kadın, erkek ve çocuklar katledilmişti. Hem de namazda kıyımdan geçirilmek sûretiyle. Sonuç; 6 çocuk, üçü hamile 16 kadın olmak üzere toplamda 47 insan.
Önceleri aşiretler arasında yanlışlıkla öldürülen kadınlar, katil taraf için zül olarak kabul edilirdi. Ancak günümüzde karşı taraftan öldürülen biri olarak algılanmaktadır.
Evet, biz neden bu hale geldik?
Şunu hemen belirtmemiz gerekir ki; 1984 yılından bu yana hiçbir kural-kaide gözetmeksizin eylem yapan PKK, yaşanan çatışmaların kutsalı olmayan bu noktaya gelmesinde pay sahibidir. Eskiden köy cezalandırmaları adı altında çoluk, çocuk, kadın, ihtiyar demeden, katliam tarzında cinayetler işleyip, bu sayede binlerin kalbine korku saçtıklarını zannedenler, maalesef masumların katledilmesine cevaz vermiş oluyorlardı.
Eğer Kürd halkı adına eylem yaptığını iddia eden birileri, 20 Haziran 1987'de Mardin'in Ömerli İlçesi Pınarcık köyünde 16 çocuk, 6 kadın ve 8 erkek olmak üzere toplam 30 sivil vatandaş öldürürse, yine 08 Temmuz 1987'de Şırnak'ın İdil İlçesi Peçenek Köyünde kadın ve çocuklar dahil toplam 16 köylü katlederse, bir başkaları da Bilge Köyü'nde hunharca 47 cana gözünü kırpmadan kıyar.
PKK ve bileşenleri 6-8 Ekim olaylarında olduğu gibi Diyarbakır'ın orta yerinde canice insan öldürmeyi bu millete öğretirse, birileri de Yağmurca Köyünde balyozlarla kadın ve çocuk katleder.
Neticede insan ektiğini biçiyor.