Kürdistan’da ona yakın parti seçimlere katıldı. Bu partilerin hemen hepsi de eski partilerdi. Birçok defa seçimlere katılmışlardı. Ve bu partilerin hemen hepsinin arkasında belli miktarda sermaye çevreleri vardı. Bu partiler olduklarından daha büyük gösterilip cilalandı. Bu karmaşa ve eşit olmayan koşullarda HÜDA PAR üçüncü olmayı başardı.
HÜDA PAR ilk seçiminde beklenilenin altında oy aldıysa da başarılı bir performans sergiledi. Bölgenin tümünde siyasi bir aktör olarak yerini aldı. Örgütlü ve kalıcı bir güç olduğunu ispatladı.
HÜDA PAR haksız, kirli, adil olmayan bir seçim atmosferinde sandığa gitmesine rağmen inancından ve ilkelerinden taviz vermeden siyaset yapmasını becerebildi.
HÜDA PAR iki güçlü rakiple mücadele etti. Birinci rakibi devlet gücünü ve imkânlarını arkasına aldı. Öyle bir kampanya yürüttü ki sanki seçim değil de yaptığı kurtuluş savaşıydı. Devletin tüm aygıtlarını, imkânlarını seferber etti. İkinci rakip ise Kürdistan tarihinin en karanlık oluşumu olma unvanını hak eden bir yapı. Uluslar arası güçlerle flört halinde olan ve onlardan her türlü desteği alan bir yapı. Hiçbir ahlaki kaide tanımayan, karşıtlarını her türlü kirli siyasetle devre dışı bırakmaya çalışan bir yapı. Kendini zorla halka dayatan, korku atmosferinden beslenen bir yapı…
İşte HÜDA PAR bu iki rakiple mücadele etti. Son derece kıt imkânlarla… Arkasında hiçbir ulusal ve uluslararası gücün desteği olmadan… Büyük bir linç ve iftira kampanyası altında… Hiçbir siyasi tecrübesi olmayan, bir yıllık bir siyasi birikimle… Bütün bu olumsuzluklara rağmen, kendisini karmaşa ve çatışma ortamına çekmek isteyen karanlık güçlerin plan ve projelerini boşa çıkararak, kendisine yönelik yüzlerce saldırıyı sabırla etkisiz kılarak bölgede kalıcı üçüncü aktör olarak sahneye çıktı.
Bu bir başlangıç ve Allah’ın izniyle iyi bir başlangıç… Yeni kurulmuş olan hiçbir partinin gösteremediği başarıyı göstererek yola koyulan bu parti ilkeleri olan, ilahi hedefleri olan, büyük hayallere sahip, devrim niteliğindeki projelere talip bir parti. Taraftarları kalıcı ve bilinçli… Her geçen gün gücünü ve taraftarlarını artıran bir parti… Niceliğe değil niteliğe önem veren, her bir mensubu en az on kişiye bedel, siyaseti rant kapısı olarak değil, ilahi rızayı kazanma vesilesi gören bir parti.
HÜDA PAR yok sayıldı. Sanki öyle bir parti yokmuş gibi davranıldı. Küçümsendi. Dışlandı. Medya organlarında, televizyon kanallarında, gazetelerde hiçbir etkinlik ve mitingine yer verilmedi. Rakipleri cilalandı. Sürekli gündemde tutuldu. Kürtlerin tek temsilcisiymiş gibi gösterildi. Halk HÜDA PAR konusunda manipüle edildi, yanlış yönlendirildi, HÜDA PAR’a gidecek oyların kayıp olduğu, yok hükmünde olduğu, boşa gideceği şeklinde bir kirli algı oluşturuldu.
Bütün bunlara rağmen HÜDA PAR güneşi Kürdistan ufuklarından aydınlık ışınlarını serpiştirmeye başladı ve bu ışık gün geçtikçe daha da katmerleşecek. Sabır ve sebatla Kürdistan’ın ve bütün Türkiye’nin bahtını bu ışıkla karanlıklardan aydınlık yaranlara çıkaracağız. İlahi davada umutsuzluk, gevşeklik, yorgunluk söz konusu olamaz. Ölüme kadar durmak yok. Rahman’a ve O’nun cennetine kavuşana kadar…