ABD'nin başını çektiği küresel şer güçler, dünyayı terör konsepti ile yönetmeye çalışmaktadır. Eşkıyaların çeşmenin başını tuttuğu bir dünyada, bu zalim düzene başkaldıran ve bu düzeni kabul etmeyen herkes mahkûm edilmeye çalışılıyor. Hatta karşı durma bir yana, ABD'nin icra ettiği devlet terörüne destek vermeyen ülkeler ve şahıslar da terör listesine alınmakta ve mahkûm edilmeye çalışılmaktadır. Bu politika uygulanırken aynı zamanda tüm dünyaya mesaj verilmektedir. ABD'nin başını çektiği küreselleşmeye boyun eğmeyenlere karşı, sistematik küresel bir terör dalgası estirilmektedir. Tarafsızlığı bile karşı duruş olarak algılayan bu zihniyet, halklara ve ülkelere küresel köleliği dayatmaktadır. Tüm insanlık teslim alınmak ve köleleştirilmek istenmektedir. 11 Eylül olaylarından sonra tüm dünyanın tehdit ile köleleştirilmesi; temel bir politikaya, küresel bir stratejiye dönüştü. O zamanlar, Pakistan'ın niye ABD'yi desteklediğine dair Pervez Müşerref'e sorulan bir soru karşısında Müşerref şöyle demişti: “Eğer ABD'nin dediklerini yapmazsam ülkemi taş devrine çevirmek ile tehdit etti. Ülkemde taş üstüne taş kalmayacaktı.” İşte bu cevap, insanlığın nasıl büyük bir tehdit ile karşı karşıya olduğunu apaçık göstermektedir. Tehditlerden yılan Pakistan teslim bayrağı çekti ve ABD'nin yanında konumlanma ihtiyacı hissetti. Ama ABD'nin Pakistan'dan istekleri bitmedi; tam tersine bu istekler karşılanamaz boyutlara geldi. Pakistan'da büyük bir kaos başladı. Adeta Pakistan'ın ABD'nin bir eyaleti gibi, ordu ve istihbaratının da ABD'nin kurumları gibi çalışmalarını istendi. Pakistan, hala bu teslimiyetin acılarını, sancılarını yaşamaktadır. Pakistan ve bu durumda olan milletlerin bir türlü iki yakası bir araya gelmemektedir. Görüldü ki, ABD'nin başını çektiği küresel şer güçlerin kölelik konseptine teslim olmak kesinlikle çözüm değildir. Özgür dünya artık bu kölelik sitemine karşı beraberce ayağa kalkmalıdır. Mahkûm edilen kişi ve kurumların arkasında durmalıdır. Terör listesine alınan ülke, kişi ve kurumlarla ilişkilerine kesmek yerine, tam tersine büyük bir destek sunmalıdır. Bu duruş, Amerikan hegemonyasına karşı özgür dünyanın kazancı olacaktır; tüm insanlık, bu onurlu duruşunun karşılığını alacaktır.
Özellikle İslam dünyasında küresel köleliği kabul etmeyen şahsiyetler bir bir terör listesine alınmaktadır. En son, Filistin'in siyasetinin etkin yüzlerinden birisi ve sürekli siyaset kulvarı ile anılan Sayın İsmail Heniyye terör listesine alındı. Bu karar, sadece Heniyye'nin şahsını ilgilendiren bir karar değildir.
Bu hamle, siyonizm cephesinden Filistin'e yapılan saldırıların ve açılan savaşın bir parçasıdır. Özellikle ABD'nin, son zamanlarda (Kudüs'ün, israil'in başkenti olarak ilan edilmesi meselesi başta olmak üzere), Filisin davası konusunda İslam ümmetine yönelik atmış olduğu düşmanca adımlar artmıştır. Filistin siyasetine bile savaş açılması, ABD'nin düşmanlığını bir kez daha ortaya koymuştur. Tüm Müslümanlar, Filistinli kardeşlerinin yanında olmalı ve bu kararı kesin bir tavır ile reddetmeli, hatta mahkûm etmelidirler. Karlı bir cevabın gelmemesi durumunda ABD'nin bu tavrının daha ileri boyutlara varacağı bilinmelidir. Bu hamle, İslami direnişi Filistin siyasetinden silme gayretinin bir parçasıdır. HAMAS tamamen izole edilerek Filistin siyasetinin dışına itilmek istenmektedir. HAMAS'ın askeri kanadı bir yana, siyasi kanadına ve en meşru yüzüne dönük yapılan bu düşmanca hamle, yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Suudi Arabistan ve Mısır'ın yardımı ile Filistin idaresi yeniden şekillendirilmek istenmektedir. Hatta bu süreçte Mahmmud Abbas'ın rolünü iyi ifa edememesi durumunda kendisinin tasfiyesi bile söz konusu olabilir. Yani Mahmud Abbas gibi teslimiyetçi bir anlayışa sahip birisi bile yeni siyasi denklemin dışına itilebilir. ABD, israil, Mısır, BAE ve Suudi Arabistan ittifakı, Muhammed Dahlan'a yol açan bir süreci başlatabilir.
Kısacası, bu hamle tehlikeli bir sürecin habercisi olabilir. Bu itibarla İlk hamleye karşı gereken direnç gösterilmeli ve süreç başlamadan akamet uğratılmalıdır. Tüm İslam Ümmeti HAMAS ve İsmail Heniyye'nin arkasında durmalıdır.
Heniyye'nin de terör listesine eklenmesiyle listedeki Filistinli lider sayısının sekize yükseldi.
Daha önce, Hamas'tan Yahya Es-Sinvar, Ruhi Müştehi, Fethi Hammad, Muhammed Ed-Dayf, Ahmed El-Ğandur ile İslami Cihad'dan Ramazan Şellah ve Ziyad En-Nehhale terör listesine alınmıştı.