Tüm basın, yayın ve televizyon ile sitelerde bir haber sabahtan beri hızla yayılıyor. Cumhurbaşkanı ve Başbakan'dan tutun muhalefet liderleri, hatta sayın Devlet Bahçeli dahi inanılması güç bir şekilde Irak Kürdistan'ındaki bağımsızlık referandumuna destek veriyor.
Cumhurbaşkanı ‘Kuzey Irak Kürtlerinin referendum yapmalarının hakları olduğunu vurgulayarak şu ana kadar takınılan tavırların geri çekileceğini' belirtti. Sayın Başbakanın da Cumhurbaşkanını doğruladığı gelen haberler arasında. Öyleki muhalefet liderleri de şimdiye kadar hiç olmadığı kadar iktidarla aynı görüşte olduklarını ifade ediyorlar.
Gerek ulusal gerek dünya medyası ise değişen bu tavrın altında farklı nedenler olduğunu gündem ediyorlar. Dünya medyasından kimileri Barzani yönetimiyle yapılan gizli görüşmeler sonucu Türkiye'nin büyük avantajlar ve ulusal menfaatleri garantilediğini dile getirirken kimi ulusal medya ise Barzani yönetiminin Erdoğan'la anlaştığı ve 82. vilayet olmayı kabullendiğini yazdı.
Yapılan yorumların başını alıp gittiği görülse de gündeme bomba etkisiyle düşen bu haberlerin sabahtan beri insanların aklını karıştırdığı görüldü. İktidar yanlısı medya kalemşorlerin daha önce Barzani'ye yönelik ifade ve tutumlarını değiştirdikleri ve esen rüzgara göre konuştukları görüldü. Bu söylemler içinde Türkiye'nin petrol sıkıntısının artık kalmayacağı, 82. vilayet olması itibarıyla Türkiye Kürtlerinin de bağımsızlık sevdasına kapılmayacağı konuları daha çok konuşulan konular oldu.
Baştan beri olması gerekenin bu olduğuna dair yapılan yorumlar, daha alkış topluyor. Bağımsız kaynaklar ise bu tavrıyla başta Irak yönetimi olmak üzere dünyayı karşısına alan Erdoğan'ın yine şaşırtan bir siyaset güttüğünü söylüyorlar.
Tüm bunlara karşın Erdoğan, yaptığı son açıklamada bu adımın gerekli olduğunu, uluslararası siyasette milli çıkarların öncelikle ele alınması gerektiğini beyan etti. Bu doğrultuda attıkları adımların denge politikasından çok buna dayandığını belirtti.
Siyaset uzmanları bu gelişmelerin çoğunluğu Türkiye'de yaşayan Kürtlerin yaşanan gelişmelere paralel ayrımcılık düşüncesini ötelediğini dile getiriyorlar. Kuzey Irak'ı himayesine alan bir siyeset ile Irak'ın ve İran'ın da bu meyandaki olumlu açıklamalarının Erdoğan'ı rahatlatacağını düşünen uzmanlar, uzun vadede yaşananların Türkiye'nin çıkarlarına olduğu görüşünde birleşiyorlar.
Özellikle sol ve liberal görüşte olan köşe yazarlarının müthiş bir desteğiyle izleyecekleri bu yeni politikalarında asla vazgeçmeyeceklerini söyleyen iktidar, bu kesimin medyası tarafından görülmemiş bir destekle destekleniyor. Göze çarpan bu durum karşısında görüldüğü kadarıyla PKK/HDP içinde görüş ayrılıklarının baş gösterdiği ve bazılarının iktidarın bu tavrını destekledikleri bazılarının da kuşkuyla baktıkları saptandı.
Buna karşın Suriye'de Federasyon kurmaya çalışan PKK/PYD tarafından yapılan yerel seçimlerden dolayı iktidar, adeta savaş ilan edercesine sert açıklamalarda bulundu. Üç aşamalı olan bu seçim 19 Ocak'a kadar devam edip her kanton için ayrı bir meclis ve üst bir parlemento oluşturulacağı haberleri karşısında sınıra askeri yığınak yapan Türkiye'nin tavrını Suriye yönetimi de destekleyerek ortak askeri tatbikata katılacağını açıkladı. Böylece PKK/PYD'ye karşı yakın zamana kadar araları açık olan iki devlet de beraber aynı tutumu sergilediler.
Değerli okuyucu!
Yazılan ve kurgulanan bu yazıya inandın mı? Bir kurgu mu bir temenni mi ya da olması gereken mi? Başım döndü. Karar senin!
Not: Barzani ambargoya maruz kalacakmış. Giyecek ve gıda yardımı dışında ekonomik yaptırımlar, komşuları tarafından uygulanacakmış. Hava sahasına yasak kısmen gelmiş, tamamen olması yönünde girişimler var. Özellikle komşuları tarafından yapılması düşünülen veya yapılan bu ambargo her nedense bana Katar'a yapılanı hatırlatıyor.