Mustafa Karakaş / Doğruhaber
7 Haziran'da seçim sonuçlarından sonra özyönetim ilan eden Pkk/Hdp bir kez daha Kürdistan'ın viran olmasına neden oldu. Bölgedeki şehirlerin büyük bir kısmını yönettiği halde Çözüm Süreci'nin ve Suriye'de PYD'nin bazı mevziler kazanmasına özenerek özyönetim ilan eden ve talebini şiddet kullanarak gerçekleştirmeye çalışan örgüte karşı harekete geçen devlet ve Pkk'nin çatışmasında kaybeden Kürt halkı oldu.
90'lı yıllarda köylerinden zorla göçe tabi tutulan ve çözüm süreci ile biraz rahatlayan halk özyönetim ilanı ile bir kez daha göç yollarına düştü. Evinden, yurdundan oldu. Cizre, Silopi, İdil, Dargeçit, Derik ve Sur, operasyonlarla delik deşik olurken operasyonlar bu kez Yüksekova'ya sıçradı; halk sırada Nusaybin ve Şırnak'ın olduğunu dile getiriyor.
SUR DELİK DEŞİK
Tahir elçinin öldürülmesinden birkaç gün sonra Diyarbakır'ın merkez Sur ilçesinde 2 Aralık'ta ilan edilen sokağa çıkma yasağı devam ederken, güvenlik güçlerinin çukurları kapatmak, barikatları kaldırmak ve Pkk'lileri etkisiz hale getirmek için düzenlediği operasyonlar Çarşamba günü tamamlandı. 103 gün süren Sur Operasyonunda 300'e yakın Pkk'li öldürüldü,71 asker-polis hayatını kaybetti.
İlçedeki 15 mahalleden Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Savaş, Cevatpaşa ve Cemal Yılmaz mahallelerinde yaklaşık 300 çukur ve bomba ile tuzaklanan barikatlar imha edildi.
İlçede 256 Pkk'linin etkisiz hale getirildiği, toplam 359 el yapımı patlayıcının imha edildiği belirtildi.
Tarihi ilçe, operasyonlar sırasında çok büyük zarar gördü. Evler harabeye döndü, sokaklar moloz yığınları ile savaş görüntüsüne neden oldu. 200 bin insanın yaşadığı ilçe adeta mezarlığa dönerken Kürt halkı özyönetim ilanının sonuçlarını sorgulamaya başladı ve savaşın bir Kürt savaşı olmadığının altını çizdi.
YARDIM ELİ UZATILMALI
Sur, Dargeçit, Silopi, Cizre, Derik, Nusaybin, İdil ve diğer pek çok ilçede; 1300 Pkk'linin öldüğü ve 300 asker-polisin hayatını kaybettiği bu sürecin Kürtlere bir kazanım sağlamadığını gören halkın, süreç boyunca en fazla mağdur olduğu gözlerden kaçmazken; evinden, işinden olan on binlerce insan, kendilerine bir yardım elinin uzatılmasını bekliyor.
30-40 yıl çalışıp zar-zor bir ev sahibi olan binlerce insanın evleri yıkılmış durumda, pek çok esnafın işyerleri ya yağmalandı ya da çatışmadan dolayı kullanılamaz hale geldi. Maddi olarak çok büyük bir açık doğdu ve herkesin bu noktada yardımda bulunması gerektiği halk tarafından sıklıkla dile getirilmekte.
Hükümet her ne kadar kira yardımında bulunsa ve bu şehirlerin yeniden imar edileceği, zararlarının tazmin edileceği söylemlerinde bulunsa da halk operasyonların bitmesinden sonra bu sözlerin tutulmamasından endişe ediyor. Bu yerler eğer kentsel dönüşüme tabi tutulacaksa bunun bir an önce hayata geçirilmesi gerektiği düşünülüyor.