Diyarbakır'da düzenlenecek olan ve çok sayıda STK temsilcisinin katılacağı 'Kürdistan ve Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayı’nın önemli bir adım olduğunu ifade eden Hukukçu-Yazar Hüseyin Kurşun, Kürt halkını sadece HDP/PKK’nın temsil etmediğine dikkat çekti.
Diyarbakır'da düzenlenecek olan 'Kürdistan ve Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayı’ hakkında İlke Haber Ajansına (İLKHA) değerlendirmelerde bulunan Hukukçu- Yazar Hüseyin Kurşun, Kürt Meselesi veya Kürtlerin temel hak ve özgürlüklerinin Marksist bir çizgide hareket eden ideolojinin gölgesinde Kürt meselesinin tartışılmasının yanlış olduğunu vurguladı.
“Kürt halkını sadece HDP/PKK veya diğer örgütleri temsil etmiyor”
Kürt halkının HDP/PKK'den ibaret olmadığını belirten Kurşun, “Kürt halkını sadece HDP/PKK veya diğer örgütler temsil etmiyor. Nitekim HDP/PKK’nın ideolojisi Marksist ideolojidir. HDP’ye oy veren oranı ise yüzde 25’tir. Dolayısıyla yıllardan bu yana Kürt Meselesi veya Kürtlerin temel hak ve özgürlükleri Marksist bir çizgide hareket eden yapı anıldı. Marksist ideolojinin gölgesinde Kürt Meselesi tartışıldı. Kaldıki HDP/PKK kendi ideolojisini kabullenmeyen Kürtleri de hedef haline aldı. Nitekim biz Kobani bahaneli eylemlerde sokağa dökülen gençlerin HDP/PKK tarafından provoke edilip sokaklara döküldüğünü ve Kürt halkını karşı karşıya getirmeye çalıştığını açıkça müşahede ettik. Dolayısıyla Kürt sorunun çözümünde sadece HDP/PKK’nın sadece muhatap olarak alınması ve yine sadece bu sorunun önderliğini yapanın bir tek Abdullah Öcalan olmadığının altını özellikle çizmek istiyorum.”dedi.
“Bölge halkı dindardır ve dinine önem veren bir halktır”
Sorunların İslam ilkeleri ile çözüleceğini belirten Kurşun, bölge halkının sorunlarını sürekli İslami ilkeler ile çözüme kavuşturduğuna dikkat çekerek, “Bölgede mevcut olan halk sadece HDP/PKK düşüncesine sahip insanlardan oluşmamaktadır. Hatta bölge halkı dindardır ve dinine önem veren bir halktır. Günlük yaşantılarındı da bunu görmek mümkündür. Dolayısıyla dünyanın herhangi bir yerinde bir Müslüman ve mazlum bir insanın başına bir acı olay geldiğinde en güzel tepkiyi Kürt halkı vermektedir. Yine bölgeyi bilenler bilir. Bölgede her hangi bir olumsuz hareket yani bir çözüm aranması gereken mesele olduğu zaman Kürt halkı genelde bölgenin kanaat önderlerine giderler. Hatta şeriata gidelim derler. Dolayısıyla sorunlarını bu şekilde çözerler.”değerlendirmesinde bulundu.
“Kürt Meselesi ancak İslam’ın ilkeleri doğrultusunda çözülebilir”
Kürt sorununun PKK üzerinden çözülmesinin yanlış olduğuna dikkat çeken Kurşun, Kürt Meselesinin çözümünde de bölgenin kanaat önderleri başta olmak üzere Şeyhler, Seydalar ve İslami STK’lar muhatap alınması gerektiğini dile getirerek, “Bu anlamda Diyarbakır’da düzenlenecek olan “Kürdistan ve Kürt Meselesine İslami Çözüm Çalıştayı” bu anlamda önemli bir adımdır. Çünkü Kürt sorunun çözüm gerçekten ancak İslam’ın ilkeleri doğrultusunda çözülebilir. Çünkü Kürt halkı İslami hassasiyetine sahip bir halktır. Yine aynı zamanda İslam’ın emir ve yasaklarını baş tacı eden bir halktır. Dolayısıyla çözüm sürecine bölgedeki mollaların, kanaat önderlerinin ve İslami STK’ların dâhil edilmesi bu anlamda önemlidir. Çözüm sürecinde atılacak adımların bağlayıcılığı anlamında önemli bir gelişmedir diye düşünüyorum.”ifadelerini kullandı.
“PKK ile Kürt Meselesini ayırmak gerekir”
Yıllardır bu Türkiye'de Türk kimliğinin dayatıldığını ve Kürt kimliğinin dışlandığının altını çizen Kurşun, “Yine Kürt Meselesini ele alacaksak, bu Kürt Meselesini doğuran unsur Türk sorunudur. Çünkü yıllardan beri bu ülkede Türk kimliği dayatıldı ve Kürt kimliği dışlandı ötekileştirildi. Bu ötekileştirme karşılığını PKK ile buldu. Dolayısıyla bu Kürt Meselesinin çözümünde bölgenin tüm aktörlerinin sürece dâhil edilmesi gerekir. Öncelikle PKK ile Kürt Meselesine ayırmak gerekir. PKK 30 yıldır var olan bir yapı, PKK’nın yapmış olduğu eylemler sonucunda hükümet PKK ile masaya oturduysa, zaten bundan dolayı oturdu. Biz bu gün Kürt meselesini konuşurken PKK’dan ayrı konuşamaz hale geldik. PKK/HDP cephesinden baktığınız zaman bu onlar açısından bir kazanımı olarak görülmeye başlandı.”ifadelerini kullandı.
“Kürt meselesi PKK ile başlayan bir sorun değildir”
PKK/HDP’nin Kürtlerin tek temsilcisi gibi ve Kürt Meselesinin PKK ile başladığı algısı oluşturulduğunu belirten Kurşun, “Sanki PKK ve siyasi uzantısı HDP Kürtlerin tek temsilcisi gibi ve yine sanki Kürt Meselesinin PKK ile başladığı algısı oluşturuldu. Kürt meselesi PKK ile başlayan bir sorun değildir. Kürt meselesi PKK’dan öncede vardı. Kürt Meselesi Cumhuriyet tarihinden, hatta Osmanlı döneminin son zamanlarından süre gelen bir Meseledir. Kürt Meselesi sadece PKK’nın meselesi değildir. Yine aynı şekilde silahla çözülecek bir meselede değildir. Fakat görünen o ki, hükümetin PKK temsilcileri ve Öcalan ile görüşmeleri onu sadece bu meselede muhatap almaları sanki bu sorun silahların gölgesinde gelişen bir sürece döndü. Yine sanki silahlar susarsa bu sorun bitecek algısı oluşturuldu. Oysa işin aslı bu şekilde değildir.”vurgusunda bulundu.
“Çözüm sürecinde hükümette, PKK’da samimi adımlar atmadılar”
PKK sorunu ile Kürt Meselesinin birbirinden ayrılması gerektiğini belirten Kurşun son olarak, “Bir kere öncelikle PKK sorunu ile Kürt Meselesini birbirinden ayırmak gerekiyor. Bu meselenin çözümü gerçekten eşit hakların verilmesinde yatar. Anayasada Türk etnikliğine vurgu yapan söylemlerin çıkartılması gerekiyor. Herkesin eşit ve özgür olarak yaşadığı bir ülkenin oluşabilmesi için eğitimde, Anayasada ve birçok alanda yapılması gerekiyor. Bir kere çözüm sürecinde samimi olunması gerekiyor. Nitekim daha öncede silahlar bırakılmıştı. Fakat bir süre sonra hükümetin bir ilerleme ortaya koymaması üzerine PKK tekrar silaha sarıldı. Bu şunu gösteriyor bu konuda hükümette, PKK’de samimi adımlar atmadılar. Bu anlamda samimi adımlar atılmalıdır. Bir kere çözüm süreci şeffaf olmalıdır.”diyerek sözlerini tamamladı. (İbrahim Koçyiğit-İLKHA)