Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Biyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Mehmet Fırat, 14 yıllık araştırma sonucunda hazırladığı Latince, Türkçe ve Kürtçe yazılı 'Kürtçe Bitki Adları Sözlüğü' kitabının tanıtımını yaptı. Sürdürülen görüşmeler için de değerlendirmelerde bulunan Fırat, "Barış görüşmeleri bizi çok sevindirdi. Çalışma yapacağımz çok bölge var. Bölgede süren çatışmalar yüzünden bazı çalışmalarımızı yürütemiyorduk. Savaş nedeniyle hala gidemediğimiz yerler var. Özellikle biz botanikçileri ve bizim gibi diğer bilim insanlarıda çok mutlu" diye konuştu.
14 YILLIK BİR ÇALIŞMANIN ÜRÜNÜ: KÜRTÇE BİTKİ ADLARI SÖZLÜĞÜ
Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde 14 yıldır çalışma yürüten YYÜ Eğitim Fakültesi Biyoloji Bölümü Araştırma Görevlisi Mehmet Fırat, hazırladığı 'Kürtçe Bitki Adları Sözlüğü' kitabının tanıtımını yaptı.
"42 BİN KÜRTÇE BİTKİ ADI TESPİT ETTİM"
Yaptığı çalışma sonucunda 42 bin Kürtçe bitki adı tespit ettiğini söyleyen Fırat, dünyada yaklaşık 260 bin, Türkiye'de 11 bin 500, İran'da 7 bin 500, Irak'ta 3 bin 500, Bulgaristan'da 3 bin 700, Yunanistan'da 5 bin 500, Avrupa kıtasının tamamında ise 12 bin 500 bitki taksonu bulunduğunu belirten Fırat şunları söyledi: "Bizim çalışma alanımızda yayılış gösteren damarlı bitkiler olarak bilinen 5 bin 915 tür vardı. Bu türlerin büyük çoğunluğunun doğal olmasının yanı sıra meyve, sebze, tahıl, kültür ve süs bitkilerinden de oluşmaktadır. Ayrıca az çalışılmış olmasına rağmen bu bölgede 397 çeşit mantar, 320 çeşit liken, 403 çeşit kara yosunu ve 265 çeşit algın varlığı bilinmektedir. Çalışmamızda latince, Kürtçe ve Türkçe'den oluşmuş yaklaşık 67 bin 300 bitki adı mevcuttur. Bunların 7 bin 300'ü Latince, 18 bini Türkçe iken dil zenginliği nedeniyle 42 bini Kürtçe'den oluşmaktadır. Çalışmamızda 3 dilde yazılmıştır."
ÇALIŞMA 1998'DE BAŞLADI
Bu çalışmaya 1998'de başladığını ve bir bitkinin en kolay şekilde tanınması ve tanıtılmasının o bölgede konuşulan dildeki adının bilinmesi ile mümkün olabileceğini ifade eden Fırat, "Bölgede Mart-Kasım ayları arası yapılan yoğun arazi çalışmaları ile dağlar, tepeler, dereler, yaylalar, ovalar, ormanlar, bağlar, bahçeler ve tarım arazilerini dolaştım. Buralarda karşılaşılan köylülere, rençberlere, çobanlara, yaylacılara, gelip geçen yolculara, göçebelere, arıcılara, ot biçenlere, yiyeceği için ot toplayan kadınlara ve yöre halkına, bitkiler gösterilip verilen cevaplar doğrultusunda toplanan bitkilerin bilinen bilimsel adının yanına yöresel karşılıkları not alınmıştır. Alınan notlar her günün gecesinde arazi defterine kaydedildi" diye konuştu.
"KİTABIMIZ HERKESE REHBER OLACAKTIR"
Kürtçe Bitki Adları Sözlüğü' nün kendi alanında bir ilk olduğunu söyleyen Fırat, bu alanda yapılan araştırma sayısının çok az olduğunu vurguladı. Bu çalışma ile bitkilerin Kürtçe adlarının yazılarak bu konuda çok az bilgiye sahip olan bir alanda Kürt dilinin ve Kürt halkının kültürel zenginliğine katkıda bulunmayı amaçladıklarını kaydeden Fırat, "Bu eserin bundan böyle bu coğrafyada yapılacak floristik çalışmalarda, yerli ve yabancı bir çok botanikçiye ve doğa severe katkıda bulunacak bir kaynak olacağını düşünüyorum" dedi.
'SAVAŞIN BİTMESİ BİLİM İNSANININ YÜZÜNÜ GÜLDÜRDÜ'
İmralı'da Öcalan ile yürütülen barış görüşmelerinin bilim dünyasına yansımalarını da değerlendiren Fırat, "Barışa en çok isteyen insanlardan biri benim. Özellikle biz botanikçileri bu anlamda çok mutluyuz. Bizim gibi bilimle, doğayla iç içe yaşayan insanlar için müthiş bir duygu. Bölgede süren çatışmalar yüzünden çalışmalarımızı yürütemiyorduk. Savaş nedeniyle hala gidemediğimiz yerler var. Askerler güvenli bölge olmadığı için birçok bölgeye gitmemize izin vermiyordu. Bunu 14 yılda an be an yaşadım. Savaşın bitmesi bu açıdan büyük fırsattır. Bizim gibi sahada çalışan ve bu savaş yüzünden çalışmalarını yürütemeyen bilim insanlarına da umut oldu" diye konuşti.