Kürtlerin 100 yıl önce yaşadığı trajedi maalesef devam ediyor.
Bulundukları ülkelerde tam bir eşitlik elde etmiş değiller. Siyasal olarak seçme ve seçilme özgürlükleri varsa da kültürel olarak bulundukları ülkelerin hâkim ideoloji ve kanunlarından kaynaklı olarak tam bir eşitlik elde etmiş sayılmazlar.
Kültürel eşitsizliğe örnek olarak anadilleri... Dilleri gün geçtikçe yok oluyor ama “kelaynakların yok olmasını problem edenler Kürt dilini koruma adına en ufak bir adım atmıyor.”
Evet, Kürtlerin yaşadığı 4 ülkede de eşitsizlikler ve çelişkiler var.
İşte bu eşitsizlik ve “hakim ideolojilerin Kürde bakışta hakkaniyetten yoksun oluşu” PKK'nın kanlı ekmeğine bal sürüyor.
PKK, bölge devletlerinin hakkaniyetten uzak yaklaşımlarını başarılı bir şekilde propagandaya dönüştürebiliyor ve “PKK eşittir Kürt söylemi”ni tekrarlaya tekrarlaya zihinlere yerleştirebiliyor. Dünyanın hiçbir yerinde bir örgüt bir ırk ile eşanlamlı ele alınmazken PKK, tabanına, periferisine ve hatta karşıtlarına bile bunu kabul ettirmiş gibi görünüyor.
Mişel Temo Suriye'de PKK tarafından öldürülürken ne Diyarbakır'da ne Şırnak'ta ne de ülkemin herhangi bir yerinde halk meydanlara dökülüp “Kürtler öldürülüyor” diye slogan atmadı.
ENKS yetkilileri PYD tarafından gözaltına alınıp işkenceye uğrarken, tabanı Rojava'dan sürülürken de “Kürtler'e işkence ediliyor, Kürtler topraklarından sürülüyor” denilmedi.
Kerkük işgal edildiğinde PKK yandaşları “Kürtler öldürülüyor” demedi.
Çünkü PKK bir şeyi oldukça iyi başarıyor.
“Kürt eşittir PKK” algısını başarılı bir şekilde zihinlerde oturtuyor. El-hak bu algının oturtulmasında Fars, Arap ve Türk ırkçılarının herhangi adli bir olayı siyasallaştıran dillerinin de katkısı var. Giresun'da fındık işçisine saldırırken PKK'ya saldırıyorum mantığı ile hareket edenler PKK'nın oluşturmaya çalıştığı “Kürt eşittir PKK'lı” algısını olguya dönüştürdüklerini anlayamayacak kadar çapsızdır.
Afrin operasyonu sonrasında yine bu algı devrede… Cümle oldukça klasik, TC., Kürtleri öldürüyor.
Dürümlü'de 16 kişi buharlaşınca ölenler Kürt değil miydi? Kaç tane “Kürtsever!” Dürümlü için “Kürtler öldürüldü” dedi.
Kürt kamuoyu pek çok konuyu sorgulayamadığı için bu devasa acılar yaşanıyor. Rakka'da, Menbiç'te ABD adına DAEŞ ile savaşmanın gerekçesi var mıydı?
Suriye'de “Kimliksiz Kürtler” üzerinden propaganda yürüten PYD, bu kimliksizliğin tek müsebbibi olan rejime bekçilik yapma adına ne yaptı?
Kürtler, Halep'te “PYD'nin Esed rejimi ile omuz omuza” muhalifleri öldürmesini ne ile izah ediyor?
Bazen Esed için bazen Rusya için bazen ABD için Kürt çocuklarını ölüme gönderen PKK'ye “ne için savaşıyorsun?” sorusu sorulmadıkça Kürtlerin bu acılardan kurtulması zor gibi görünüyor.
Aslında meselenin özet cümlesi aşağıdaki haber cümlesinde saklı:
Kamışlı bölgesinden PYD/PKK konvoylarının Afrin'deki PYD/YPG militanlarına destek vermek için harekete geçtiği haberleri üzerine konuşan Pentagon sözcüsü Binbaşı Adrian Rankine Galloway “DEAŞ'a odaklı olmayan bir tür askeri operasyon yaparlarsa koalisyonun desteğini kaybederler.” Dedi.
Evet bir PYD'li Rakka'da, Menbiç'te ABD için savaşabilir ama bir PYD'li, PYD'liler için savaşmak üzere Afrin'e giderse “koalisyonun desteğini kaybeder.”
Biliyorum PKK tabanında PYD/PKK eleştirisini bile Kürtlüğe yapılan eleştiri gibi kavrayacak bir zihin yapısı oluştu. Oysa PKK bir örgüt; Kürt ise bir halktır ve hiçbir örgüt bir halktan daha büyük değildir.
PKK'yı seversin ya da sevmezsin ayrı bir konu ama “PKK eşittir Kürt demek Kürd'e ihanettir.” Zira Kürtlük örgütler üstüdür.