Mardin’in Dargeçit ilçesinde PKK mensuplarınca düzenlenen ve aynı aileden 2 kişinin hayatını kaybettiği saldırıda ağır yaralanan anne Fatma Kılıç (50) ve kızı Selamet Kılıç'ın (35) Mardin Devlet Hastanesi’ndeki tedavileri sürüyor.
Hastaneye gelerek aileyi ziyaret eden HÜDA PAR GİK üyesi Mahmut Kılınç ve beraberindekiler, taziye ve başsağlığında bulundu. Kılınç, hastane çıkışında gazetecilerin sorularını yanıtladı.
AK Parti Dargeçit İlçe Başkanı Beşir Kılınç’ın akrabaları evlerinde iken silahlı saldırıya uğradıklarını hatırlatan HÜDA PAR GİK üyesi Kılınç, saldırıda 2 kişinin katledildiğini, 2 kişinin ise ağır yaralandığını anımsattı ve yaralılara geçmiş olsun dileklerini iletmek üzere Mardin Devlet Hastanesi’ne geldiklerini söyledi.
Bu menfur saldırıda hayatını kaybeden 70 yaşındaki Necim Kılınç ile 34 yaşındaki kızı Sabahat Kılınç'a Allah’tan rahmet, kederli ailesine sabrı cemil niyaz eden Kılınç, yaralılara da acil şifalar diledi.
Kılınç sözlerini şöyle sürdürdü: “Öncelikle gerek bu saldırı, gerekse de daha önce sivil ve masum halka yönelik yaşanmış olan bu ve benzeri saldırıları tasvip etmediğimizi belirtiyor, şiddetle kınıyor ve lanetliyoruz. Yaşanan bu menfur saldırı, PKK örgütünün bölgede ne kadar despot, ne kadar tekçi bir zihniyete sahip ve kendisi gibi düşünmeyenlere karşı ne kadar saldırgan ve vahşi olduğu bir kez daha ortaya koymuştur. Şunun iyi bilinmesini istiyoruz ki; örgütün bu tavrı sadece bu gün yaşanan duruma has bir tavır değildir. Bu tavır örgüt kurulduğu günden bu yana kendisinin hayat felsefesidir. Örgüt bu vahşi cinayetlerle, bir kez daha bu topraklar üzerinde yaşayan ve kendisi gibi düşünmeyen farklı siyasi yapılara mensup olan ve özellikle de Müslüman Kürtlere hayat hakkı tanımayacağını açıkça ortaya koymuştur.
Her fırsatta bunu alenen ilan eden PKK, 6-8 Ekim olaylarında Diyarbakır’da kurban eti dağıtan partimizin üye ve gönüllülerini bu gerekçeyle vahşice katlederken, Mardin’de, Van’da, Şırnak’ta, Bingöl’de ve daha Kürdistan’ın birçok beldesinde de sırf dindar oldukları gerekçesiyle mazlum halkımızı hedef almaktan da geri durmamıştır. Örgüt yöneticilerinin yaptıkları çağrılar sonucu gerçekleştirilen bu saldırıda göstermiştir ki bundan sonra da durmayacaktır. Her kesimin dikkate alması gerektiği hususlar olduğunu düşünüyoruz.”
Kürtlere en büyük zararı PKK’nin verdiğini kaydeden Kılınç, “Öncelikle örgütün bölgede halka dayattığı bu çukur siyaseti, her şeyden önce halka ve şehirlerimize zarar vermektedir. Şehirlerimiz yakılıp yıkılmakta, halkımızın malı talan edilmekte, can güvenliği de tehlikeye atılmaktadır. Çatışmaların şehir merkezlerine taşınmasının bu halka nelere mal olduğunu artık herkes görmeli ve yerleşim yerlerindeki bu çatışmalar bir an önce durdurulmalı veya yerleşim yerlerinin dışına taşınmalıdır. Devletin kolluk kuvvetlerinin ise çukurları kapatma ve silahlı örgüt mensuplarını yerleşim yerlerinden çıkarmak için yaptığı operasyonlarda daha dikkatli olması, halkın canına ve malına zarar vermekten kaçınması gerekir. Yaşanan bu çatışmalar bahane edilerek devletin hukuk sınırları dışına taşması kabul edilemez. Devlet, halkın mal ve can güvenliğini risk altına alacak uygulamalarından da vaz geçmelidir.” dedi.
Kılınç sonra olarak, yaşanan tüm bu çatışmalardan muzdarip ve mağdur olan Kürd halkına ölüm, sürgün veya boyun eğmeyi dayatan, halka kan ve gözyaşından başka bir şey vermeyen şiddet politikalarından ve uygulamalardan vazgeçilmesi çağrısında bulundu. (M. Salih Keskin- İLKHA)