Bedel Boseli
Bu yazıda şu konuları ele alacağız:
* Günümüz Kürt kültür ve dili Ari sülalesinin Êran kolundandır fakat eski Kürtçe bundan çok farklı olmakla beraber Ari Kürtçesinin kotasında eriyerek kayboldu.
* Kürtler birkaç ayrı kavimden oluşan geniş bir ailedir ve bu halklardan biri olan Med’lerin yükselişi ile Med dil ve kültürü lehine ulusallaşma süreci başlar.
* NEWROZ ULUSLAŞMA SÜRECİNİ BAŞLATAN, SİYASİ BİR SAVAŞLA GERÇEKLEŞMİŞ DEVRİMDİR.
* Kürtlerin atalarının kutladığı 21 Mart ile diğer halkların kutladığı çok farklı bayramlardır. Müslümanların Ramazan Bayramı ile Hıristiyanların Noel bayramı gibi farklıdır.
* Aynı halk olan Medlerin torunları Kürt, Beluç, aslını kaybetmemiş gerçek Azeriler ve kuzenleri Farsların kutladığı 21 Mart Bayramı aynı olup buna Newroz denir.
* Bizim Newroz bayramımız tamamen siyasal ve devrimcidir. “Ah ne güzel bahar geldi haydi eğlenelim” tarzında bir bayram değildir. Böyle aşılamaya çalışanlar ciddi ve devrimci içeriğini boşaltmak amacındalar, tıpkı halkların beyninde İslam’ın insani ve devrimci içeriğini boşalttıkları gibi. Hani dünya ekolojisine/tabiatına olan saygı ve sevgi derdinde de değiller tamamen derin bir devlet politikasının eseri...
* Kürd, Fars, Beluç, Azeri gibi aynı kökten gelen akraba halklar kendi vatanında mazlumdu. Bu Mazlumlar birleşerek KENDİ MEMLEKETLERİNİ Asur Devlet Sisteminin zulmünden kurtarıyorlar. Bu özgürlük devrimi sonrasında Med Devleti'ni kurarak Newroz Bayramını kutluyorlar. Fakat bu atalarımız daha sonra güçleniyor, zorbalaşıyor, halklara zulmediyorlar. İşte Asur komşu kardeşlerimizin vatanları Musul yakınındaki Ninova’yı büyük bir zulümle istila ediyor, insanlarını yakıp yıkıyor, varlıklarına el koyuyorlar. Öyle bir zulüm ki insanlar atalarımızın zulmünden kurtulmak için kendilerini ailece yakıyorlar. Yanlış bilgi ve bilinçle Newroz Bayramını kutlarken Ninova’nın alınışına vurgu yapmak aslında atalarımızın bu korkunç zulmünü farkında olmadan alkışlamaktır.
* Demirci Kawa olayı ise halkın hayal ürünü olan bir destandır. Asıl olanı şudur: Atalarımız “Vali” için “Kawa” derdi. Atalarımızdan 3 Kawa (Vali), bir önderlik şemsiyesinde birleşerek kendi memleketlerini bağımsızlık savaşı ile özgürleştiriyorlar.
Med’lerin torunları: Kürt, Beluç ve Azeriler.
Kendimizi bilmeden tam olarak neyi kutladığımızı anlayamayız. Öncelikle Kürtlerin kökenine bakmakta fayda görüyorum.
“Kurdistan”; “Kurd” ve “stan” kelimelerinden oluşur. Yazılı tarihin başında komşu halkların Kürtlere “kurtî”, “karda”, “kadû”, “kardûx”, “gurd”, “gut”, “kortûx”, “gortay”, “kurdaye” dediklerini biliyoruz[1]-[2]. Kurd yani Kürt kelimesinin anlamı “dağlı”[3] ve “kahraman”[4] olarak bilinir. Çokça yanlış bilinen bir meseleye de açıklık getirmek gerekir. “Kurd” tabirindeki “u” Kürtçeye has bir harf olup Türkçe, Farsça veya Arapçada yoktur. Anadili Kürtçe olan birinin “Kurd” demesini dikkatlice dinlerseniz farkına varırsınız ki aslında “I”ya yakın okunur ama azıcıkta olsa “w” de vardır içeriğinde. Mesela şuna yakın bir şey: “KIRD”. Zaten ilk Zazaca yazılı eser olan Ehmedê Xasî tarafından yazılan Mewludê Nebi’de Zazaca için “KIRDΔ[5] der ki bu Kurmanc ile Soranların “Kurd” telafuzu ile aynı şeydir[6].
Hoş bir tesadüf ki Kurd Kurmanc’ların Ehmedê Xanî’sî varken Kurd Zaza’ların da Ehmedê Xasî’sî var. İsimlerinde sadece “s” ve “n” farkı var.
“Stan” kelimesinin anlamı ise “yurt”, “memleket”, “vatan”… olur. Bu kelime Ari kökenlidir. Yani Kürt, Fars, İngiliz, Fransız, Ermeni, Rus, Hind gibi dilleri aynı kökten gelen halkların ortak atasının kelimesidir. İngilizcedeki “stand” de bu köktendir[7].
Belirtmekte fayda var ki biz Kürtçe bir kelime kullandığımızda hemen “Bu farsçadır, Kürtçe değildir” demeye başlayanlar olur. Bu bilgisizlikten kaynaklı bir durumdur. Kürt, Fars, Beluç halklarının dili aynı kökten gelir. Ne Fars Kürt’ten aldı, ne de Kürt Fars’tan aldı denmez çünkü ikisinin de atası Ari’dir ve ikisi de oradan kardeşçe almışlar… Mesela star (İngilizce), “stêr” (Kürtçe), “stare”… kelimesi. Bu “yıldız” anlamına gelir. Ortak ata Ari’den miras bir kelime olduğu için, hem Ari’lerin torunu olan Kürtlerin, hem İngilizlerin, hem de Farsların ortak kelimesidir. “Bu İngilizcedir, Farsça/Kürtçe değildir” denmez.
Aslında biz “Kurd” (Kürt) derken tek bir kavmi kastetmiyoruz. Aynı coğrafyada yaşamış, kader birliği yapmış daha sonra tek bir dil ve Kültürü yani Med dil ve kültürünü benimsemiş bu şekilde uluslaşma sürecine başlamış kavimler birliğine “Kurd” (Kürt) denir. Kürt ismi İngiliz veya Fransız’a değil ancak Avrupa tabirine denk gelir. Şöyle düşünelim: Avrupa’nın bütün değişik kavimleri İngiliz dili ve kültürünü alıyor kendi dil ve kültürlerini onun kotasında eritiyorlar. Yüzlerce yıl sonra da kendi dillerine “Avrupaca” halk olarak kendilerine “Avrupa” demeleri gibi. Şimdi bu konuya açıklık getirelim.
Kürtler birkaç kavmin torunlarıdır. İlk Kürt dili ve kültürü Ari değildi. Yani günümüzdeki Kürtçeden çok farklıydı ve artık unutulmuştur. Atalarımız Mitanni, Zilan ve Med’ler Ari soyundan gelip daha sonra Kürdistan’a gelip Newroz devrimi sonucunda oradaki atalarımızla bir ulus olamaya başlamışlardır[8]. Ari halkların göçü konusunda otorite olan uzmanların son zamanlarda en çok kabul ettiği görüş, Ari dedelerimizin Kafkasya’dan gelmiş olduğudur[9]. Bu Ari atalarımız Kürdistan’a gelmeden önce oranın yerlisi olan diğer atalarımız Huri ve Urartu’lar vardı[10]. Mesela Guti, Melidi, Herkari, Muşku, Zebari gibi şehirdevletler aslında Huri ortak ailesinden olan akrabalar idi[11]. Sık yapılan bir hataya açıklık getirmek istiyorum. “Huri’ler, Urartu’lar, Med’ler, Mitani’ler, Zilani’ler Kürttür” demek yanlış olur. Doğrusu şudur: Bunlar Kürtlerin atalarıdır ve Kürtler bunların torunlarından sadece bir ulustur. Kürtler’le beraber diğer ulus torunları da var. Mesela Fars, Beluç, Ermeni, Azeri, Yaxnubi, Peştu… halkları gibi. Bunlar bildiğimiz torunları ki daha fazlası da vardır.
Kürtlerin tarihini iki ana döneme ayırabiliriz:
1-) Eski Kürt Kültür ve dilinin hâkim olduğu dönem: Genel olarak Huri ve Urartu kültür ile dillerinin hâkim olduğu dönem. Huriler ile Urartular aynı sülaleden gelip dilleri akrabadır.
2-) Günümüz Kürt Kültür ve dilinin yaşandığı dönem: Mitanni, Zilani, Med sonrası dönemdir. Bunlar Ari halklar olup akrabadırlar.
Mesela “su” kelimesi atalarımız Urartu’ların dilinden Türkçeye geçmiştir. Yani “su” kelimesi aslında Kürdi’dir. Fakat “av” kelimesi de var ki bu da Kürdi’dir. Birisi atalarımız Urartu’lardan, diğeri de atarımız Med’lerden Kürtçemize katılan bir kelimedir. Bugün bile Kürtçe’de yüzmek için kullanılan iki ayrı kelime bunlardır: “Soberi”(Urartucadan gelme) ve “Melevani” (Medlerden gelme). İşte size Kürtçede farklı kelimelerin olmasının bir sebebi…
1-) Kürtçe: Günümüzde yaklaşık 40 milyon insanın konuştuğu biliniyor.En sonunda Kürdi halkların sahip olduğu zengin dil ve kültürler Med dil ve Kültürü kotasında eriyerek birleşir. Ve bu Med dilinden Kürtçe, Beluçice ve Azerice gibi birkaç akraba dil doğar[12]. Mesela bu akraba dillerden 3 tanesi bunlardır:
2-) Azerice: Azerbaycan Devleti ve İran’daki Azeri bölgelerinde konuşulur. Kürtçe ile aynı kökenden gelen Azerice son 600 yıldır asimile edilmiş, onun yerine Türkçe geçmiştir. Yani bu Azeri televizyonlarında konuşulan “Azerice” aslında gerçek Azerice olmayıp Türkçedir. Gerçek Azerice Kürtçe ve Beluçiceye çok yakındır. Aslında Azeriler Med’lerin torunu olduklarını biliyorlar ama onlara eğitim sistemince, Medya ve egemen güçlerce yutturulan şudur: “Medler Türktür”.
3-) Belûçîce: Yaklaşık 20 milyon Beluç bu dili konuşuyor. Belûcî’ler asimile olmayarak günümüze kendi dil ve kültürleri ile vardılar. Vatanları Beluçistan tıpkı Kürdistan gibi 4 parçaya ayrılarak istila edilmiştir. İstila edilen ülkeler: İran, Pakistan, Afganistan ve Hindistan. Mesela facebook gibi sosyal medya’da bakarsanız Beluçiler kendi harita ve bayraklarının yanına Kürdisan harita ve bayrağını koyarak aynı halk olduklarını beyan ederler. Ana sloganları da şudur: “Bağımsız Beluçistan ve Kürdistan”. Daha önemlisi Beluçlar masal anlatımlarında ve tarih yazımlarında kendilerinin Kürt olduğunu, sonradan farklılaşarak yeni bir uluslaşma sürecine girdiklerini yazarlar. Mesela Akund Muhammed Salih Zengene Beluç 372 yıl önce Kurdgelnamak (Kurd-gel-name) yani Kürt Halkının Kitabı adlı eseri yazmış ve burada Beluçların aslında Kürt olduğu söyler. Bunun yanında Beluç aşiretlerinin genel kabul görülen ve korunan Beluçilerin Soykütükleri Kitabında Kürtler ile Beluçların aynı halk olduğuklarını yazar[13].
Beluç gençlerinin Kurdistani yaklaşımını mesela şu Facebook gruplarından görebilirsiniz.
- Median Union of Kurd & Baloch - Yekêtî Gelî Medya, Kurd û Beluç
- Free kurdistan and balochistan
- Baloch and Kurd
- Baloch & Kurd Students Forum
Ariler kimlerdir?
Kafkasya bölgesinde yaşayan bir kavim vardı. Bu kavme “Ari” ismi verilir. Yaklaşık 4 bin yıl önce bu Ari halk değişik sebeplerden dolayı göç eder[14].
arilerin-yayilisi.jpg
* Bu ailenin bir kısmı Rusya’ya ve oradan Avrupa’ya geçer. Şimdiki Rusya ve çevresindeki halklar ile Avrupa halkları bu Arilerin torunlarıdır. Yani Fransız, İngiliz, İtalik, İspanyalı, Almanyalı, İsveçli, Rus, Moldovalı, Ukraynalı…
* Yine bu Ari kavminin diğer torunları Êran’a göç eder. Kürdistan, Pakistan, Afganistan, Ermenistan, bugünkü İran, Beluçistan tarihi Êran’dır.
* Êran’daki Ari kavminin bir kesimi buradan Hindistan’a göç eder. Hindistan dil ve kültürü Ari olup Êran dil ve kültürlerine benzemektedir[15].
Yukarıda bahsi geçen halklar kendilerine “Ari” diyorlardı. Êran’lı Zerdüştilerin kutsal kitabı Avesta ve Hindistanlıların Kutsal kitabı Rig Veda’ya baktığımızda ARİ isminin anlamı şöyle belirtilir: Pak, Özgür, Büyük, Soylu, Misafirperver… [16].
Êran isminin anlamı “Arilerin Ülkesi”dir. Zerdüştilerin kutsal kitabı Avesta’da “Aryanam” olarak geçer. Farslar “Îran”, Kürtler de “Êran” der. Günümüz İran Devletinin ismi de buradan esinlenerek konuldu.
eran-cografya-bayrak-ve-sembolu.jpg
Bu Ari kavminin bir bölümü olan Med’ler Kürdistan’a geldiğinde yerli Kürtler Asur İmparatorluğunun ve Sakaların (İskit) zulmüne maruz kalmış, vatanları istila edilmiştir. Bu Ari’ler ile Kürt olarak adlandırılan yerli halklar kendi aralarında bir anlaşma yaparlar. Güç ve tecrübelerini birleştirecekler Kürdistan’da beraber yaşayıp kader birliği yapacaklar. Yerlilerin KURD (Kürt) ismini ve gelen Arilerin dilini beraberce benimserler. Yezdani (Êzidî, Alevî, Yarisan), Zûrvanî (Zemanî) gibi dinler Ariler gelmeden önce yerli halk içinde mevcuttu. Ariler geldikten sonra Ari olan Zerdüşt Peygamber ortaya çıkacak bu dinlerde reform yapma girişiminde bulunacaktır. Mesela Zûrvanî dini daha sonra Zerdüştlüğün bünyesini girerken, Alevilik ise etkilenecektir. Ama Ezidi ve Yarisan dini ise Zerdüşt Peygamberin reformlarından etkilenmeyecekler.
Kader birliği yapmış bu halklar ilk olarak Kürdistan’ı Saka ve Asur’ların zulmünden beraberce kurtarıp özgürleştirecekler. Bu devrim mücadelesinde başarılı olacaklar ve bedel ödeyerek özgürlüğe kavuştukları Mart ayında Newroz Bayramı ilan edilecek. Newroz Bayramı ile uluslaşma sürecimiz başlayacak.
Kürdistan bayrağı
Günümüz Kürdistan bayrağı Arilerin simgelerinden oluşur. Kürtlerin ataları olan Ari’lerin bayrağından tek farkı güneş önündeki aslan’ın olmamasıdır. Anlayacağımız 2 binden fazla yıldır atalarımız tarafından kullanılan bir bayraktır. Bazıları sadece sarı, kırmızı, yeşil renklerinden ibaret olduğu sansa da aslında bu yanlıştır. Beyaz ve güneş olmazsa olmazıdır atalarımızın bayrağının.
bayrak-ari-kurdistan.jpg
(DEVAM EDECEK...)
KAYNAKLAR:
[1] Viladimir Minorsky, Encyclopaedia of Islam, “Kurd” maddesi.
[2] “İslam Ansiklopedisinde Kürtler ve Kürdistan” isimli kitap, İstanbul’daki Doz Yayınları tarafından basılmış olup 41-48’inci sayfalarda, eski çağlarda yani binlerce yıl önce Kürtler için komşu halkların kullandığı isimler şöyle yazılır:Sûmerler (Sumerians) 5 bin yıl önce Kürtlere şunu derlerdi: Karda, Kurtî ve Gutî, Babîller (Babylonians): Garda û Karda,
Asûr (Assyrians): Qurtî û Gutî,
Grek , Yunan (Greks): Kardux ve Gordux,
Ermeni (Armenians): Kortukh û Gortaî (Kardo/Kardox),
Fars (Persians): Gurd an jî Kurd,
Sûryani (Syrians) Şunu derlerdi : Kardu û Kurdaye,
Îbrani/Yahudi ve Kildani (Hebrews and Chaldeans): Kurdaye,
Aramî ve Nestûri (Armamic and Nestorians): Kadu,
İslam’ın ilk dönemlerinde araplar (Arabs): Kurd (Çoğul hali: Ekrad),
M.S. 7. yüzyolda Avrupalılar (Europeans): Kurd
[3]Sümerliler dağ için “kur” derdi. Kürtler de dağlarda yaşadıkları için kendilerine “Kurti” (kur+ti) yani dağlı derlerdi. Tabii sadece Kürtler değildi dağlarda yaşayan onun için başka bölgedeki kavimler için de “dağlı” demiş olabilirler. Bu onların aynı kavimler olduğunu göstermez.
[4]Makers of Civilization in Race and History (1929), P.114
[5] Mela Ehmedê Xasî, Mewlîd, Tadayox: W. K. Merdimîn, Hîvda İletişim, Îstanbul [2008]
[6] Not: İlk Zazaki yazılı eser olan Mewlûdê Nebî arap alfabesi ile Ehmedê Xasî tarafından yazılmıştır. Bu Zazaki Mevlüd için kendisi “Mewlûdê Kırdî” demiş ama bazı kötü kişiler bunu Latin akfabesine çevirirken “Mewludê Kirdî” tabirini değiştirmişler….
[7] http://www.etymonline.com, “-stan”
[8] O. L. Vilcheviskj, Kurd, Rp. 53-54, 115-116, 178-179, , Weşanên Pirtûkxaneya Aslîxan Yildirim, Stenbol
[9] Hind-Avrupalıların İzinde
[10] O. L. Vilcheviskj, Kurd, Rp. 53-54, 115-116, 178-179, , Weşanên Pirtûkxaneya Aslîxan Yildirim, Stenbol
[11] Izady, Kürtler, S. 71, Doz Yayınları, İstanbul
[12] Bu konuya ilgi duyanlar için önerilebilecek eser, Oxford Üniversitesi’nden Prof. George Rawlinson’un kitabı ki Doz Yayınlar (İstanbul) tarafından “Medya Krallığı” olarak yayımlanmıştır.
[13] Izady, Kürtler, S. 187, Doz Yayınları, İstanbul
[14] J. P. Mallory, In Search of The Indo-Ewropians, P. 255, T&H
[15] J. P. Mallory, In Search of The Indo-Ewropians, P. 255, T&H
[16] Ancyclopaedia Iranica, “Aryans”, Aryan”
(Bangaheq Notu: Bu yazı FİKİR versin diye yayınlanmıştır. FETVA ya da FERMAN değildir.)