KÜTAHYA - Peygamber Sevdalıları Platformu bu yıl etkinlik takvimine Kütahya'yı da ekledi. Kütahya Peygamber Sevdalıları il koordinatörlüğünün bu yıl ilk defa özel bir düğün salonunda gerçekleştirdiği etkinliğe halkın yoğun teveccühü dikkat çekti.
Program İlahiyatçı Hasan Şenol'un okuduğu Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başladı.
Programa Peygamber Sevdalıları Platformu Konya temsilcisi Nezir Tunç, Kütahya vaizlerinden Salih Kalkan ve Şefik Temel konuşmacı olarak katıldı.
"Başkasının değil peygamberin doğumunu kutlamak için toplandık"
Kürsüye ilk çıkan Peygamber Sevdalıları Platformu Konya temsilcisi Nezir Tunç, "Sahte liderlerin doğumlarının kutlandığı bu zamanda bizler peygamberimizin kutlu doğumunu kutlamaktayız. Böylesi güzide bir peygamberin ümmetiyiz, ama bir birlik sağlayamamışız. Peki neden? Çünkü bizler onu hakkıyla tanımıyoruz. Bize sadece evinde oturan ve çocuklarına babalık yapan bir peygamberi tanıtmaya çalışıyorlar. Ama ilk vahiyden vefatına kadar uyumamıştır, gecesini gündüzüne katıp çalışmıştır." dedi.
Tunç konuşmasının devamında, "Uykusundan feragat edip durmadan çalışan o peygamber, gayretiyle 23 yılda İslam'ı kendi beldesine ve diğer beldelere hâkim kıldı. Neye mal olursa olsun Allah'ın emrini ulaştırmaya çalışıyordu. Bizler de Resulullah (sav) gibi kararlı olmalıyız, bu yolda gayret göstermeliyiz."şeklinde konuştu.
Daha sonra sahneye çıkan Grup İhya, peygamber efendimiz üzerine okuduğu ilahilerle programa renk kattı.
"Kur'an bizim kılavuzumuzdur"
Kütahyalı vaiz Salih Kalkan, "Kur'an reçetedir. Kur'an yanlışlıklarımızın, eksikliklerimizin reçetesidir. Reçeteyi muska yapıp taksanız, altın suya bastırıp saklasanız, reçete size yar olur mu? Reçete doğru anlaşılmalı, bire bir uygulanmalı ki reçete fayda sağlayabilsin. Kur'an evrenin ve bizim kullanma kılavuzumuzdur. Dünyayı nasıl kullanacağım, erkekliğimizi ve bayanlığımızı nasıl kullanacağız. Beni yaratan Allah kartonuma Kur'anı koymuş? Bana emanet edilenleri Kur'an'a göre kullanmazsam, bu ihanet değil de nedir?" diye sordu.
"Allah'a satılmışım ben, başkasına kiralık değilim"
Kalkan konuşmasının devamında, "Kur'andan referans almayan yasa, gelenek, görenek bağlamaz beni. Ben Allah'a satılmışım, başkasına kiralık değilim. Hz Peygamber (sav) namazın, orucun, haccın peygamberi değil sadece! Hayat nasıl yaşanır, kulluk sınavı nasıl kazanılır, nasıl insan olunur, bunun peygamberidir. Ne kadar İslam isek o kadar insanız. Peygamberimiz çözüm peygamberidir, sorun peygamberi değildir. O çözüm üretmek için gönderilmiştir. Siyasi, yargısal, hukuki, ailevi, iktisadi her türlü soruna yönelik çözüme elinde Kur'an'la gönderilmiştir" diye konuştu.
"Melekler bize rahmet indiriyor"
Kapanış konuşmasını yapmak için kürsüye çıkan Temel konuşmasını şu sözlerle sürdürdü; "Sizin burada toplanmanız Allah resulüne sevginizin göstergesidir. Melekler bize rahmet indiriyor. Çünkü bizler ona selam getirmek için toplanmış bir avuç insanız. An itibariyle bizler Allah'ın memnun kalmadığı yerlerde bulunabilirdik. Ama peygambere olan sevgimiz bizi burada topladı ki, bizlere müjdeler olsun. Bizler Hz. Hubeyb gibi olmalıyız. O esaret altındaydı, işkence altındaydı ama Allah resulüne gönderdiği selam Medine'den Mekke'ye ulaşmıştır. Bizler Hz. Hubeyb gibi olamayız ama, yine de selamımızı Allah resulüne gönderiyoruz.
"O düşmanına da çok merhametliydi"
Bir gazve sırasında yüzünden yaralanan Peygamberimiz yüzünden akan kanı elbisesine sürüyor ve elini açıp Allah'a yalvarıyor. 'Ya Rabbi sen onları affet onlar bilmiyorlardı bilselerdi yapmazdı 'diye dua ediyor. Sahabe soruyor ya Resulallah! Neden kanını elbisene sürüp sonra dua ettin? Resulullah ise "Vallahi bir peygamberin kanını toprağa akıtan kavim iflah olmaz. Allah'ın gazabı yakın olur. Kanım toprağa değmesin. Onlara gazab inmesin diye yaptım" dedi. Görüyor musunuz kardeşlerim, Peygamber efendimiz (sav) düşmana bile sevgiyle, rahmetle yaklaşıyor. Bizler ona sahip çıkmalıyız, ona sahip çıkmakta onun sünnetiyle yaşamakla olur" ifadelerini kullandı.
Program yapılan duanın ardından sona erdi (Zeki Aras/Serdar Aktaş - İLKHA)