Türkiye’de giderek artış gösteren madde bağımlılığı toplumu tehdit etmeye devam ediyor. Toplumda giderek yaygınlaşan madde kullanımının çok küçük yaşlara kadar inmesi, tehlikenin geldiği boyutu gösteriyor. Özellikle okul çevrelerinde ve çocukların daha çok takıldığı ortamlarda çok kolay bir şekilde ulaşılabilen, alınıp satılan uyuşturucu maddenin hiçbir engele takılmadan toplumda yaygınlaşması ise dikkatlerden kaçmıyor.
Daha altıncı sınıfta 12 yaşında iken çevresindeki insanlardan etkilenerek madde bağımlılığına bulaştığını belirten E. A.’nın anlattıkları, madde bağımlılığının toplumda oluşturduğu tehdidin geldiği noktayı gözler önüne seriyor.
Özellikle uyuşturucu maddeye çok kolay ulaşıldığına dikkat çeken E.A., okullara kadar giren uyuşturucunun hiçbir engelle karşılaşmadığına dikkat çekti.
Uyuşturucudan kurtulmak istediği halde çevresinde kendisine yardımcı olacak kimseyi bulamadığını ifade eden E.A., bu hususta gereken mekanizmaların acilen oluşturulması gerektiğinin altını çizdi.
12 yaşında iken çevresindeki insanlardan etkilenerek madde bağımlılığına bulaştığını söyleyen E.A., “Bu tür insanlar çok olduğu için ben de etkilendim. İlk önce sigaraya başladım. Esrara 5. 6. sınıfta başladım. Ailedeki ilişkilerimiz iyi değildi. Ailem benden şüpheleniyordu zaten, sigara içiyordum. Sonra esrar görünce merak ettim ve içmeye başladım. Sonra da bırakmak istedim ama bir türlü bırakamadım.” şeklinde konuştu.
Uyuşturucuyu her yerde bulmak mümkün
Uyuşturucunun hemen hemen her yerde satıldığını belirten E.A. özellikle Antep’te Hacıbaba ve Vatan ilçesi gibi yerlerde çok yaygın olarak satıldığına dikkat çekti.
“Daha çok harabe yerleri tercih ederdik”
Geceleri insanların uyumasından sonra gizlice evi terk edip izbe yerlerde esrar içtiklerini belirten H.T. ise, daha çok kullanılmayan harabe yerleri tercih ettiklerini polis ve aile tarafından madde kullandıkları bilinmesin diye de koku giderci sprey kullandıklarını söyledi.
Polisle sürekli kovalamaca yaşadıklarını ifade eden H.T. konuşmasını şöyle sürdürdü: “Evden kaçıyorduk başımıza bela alıyorduk. Polis denetleme yapınca kaçıyorduk. Hayattan bıktığımız için ne polisin ne de ailemizin bizi yakalamasını umursamıyorduk. Okuldan sürekli kaçıyorduk. Benim ilkokulda 70 gün devamsızlığım vardı.”
“Param bittiği zaman babamın cüzdanından para çalıyordum”
Madde kullandığı için ailesiyle ilişkilerinin çok kötü olduğunu belirten H.T., bazen para bulamayınca da babasının cüzdanından para çaldığını itiraf ederek, “Ailem paraların götürüldüğünü anlayınca benden şüpheleniyorlardı. Sigara içen bir adamın esrara bulaşmamasını düşünemiyorum. Ailemle hiçbir bağım yoktu. Sanki ben onlardan biri değilmişim gibi davranıyordum. Onları hiç sevmiyordum, onlar da beni sevmiyordu. Herkes bana düşman gibiydi.” şeklinde konuştu.
“Okulların çevresinde uyuşturucu madde bulmak çok kolay”
Okulda birçok sınıf arkadaşının madde kullandığını belirten H.T., özellikle okullara çok yakın yerlerde uyuşturucu maddenin satıldığına dikkat çekerek şöyle konuştu: “Bizim mahalle okuluna çok da uzak olmayan bir yerde esrar satılıyor. Ortaokul öğrencisinin ulaşabileceği bir yerdeydi.”
Uyuşturucu madde kullanma yaşının çok küçük yaşlara kadar düştüğünü söyleyen H.T., hatırladığı ibretlik bir olayı ise şöyle anlattı: “Bir gün okul bahçesinin dışına çıkarken anasınıfında sigara kullanan öğrenci bile gördüm. Benden sigara istedi. 6-7 yaşında bir çocuk. Sigara içmek için okulun dışına çıktık beraber ve çocuk benden sigarayı alarak içmeye başladı. Benden çok daha iyi sigara içiyordu.”
Esrar kullanmamaya karar verdikten sonra yaklaşık iki hafta boyunca hiç içmediğini ifade eden H.T., daha sonra çevresinin etkisiyle dayanamayıp tekrar içmeye başladığını söyledi.
“Bu kadar güzel olacağını bilseydim önceden bırakırdım”
İçtiği günden beri sürekli bırakmayı arzuladığı halde bir türlü yakasını kurtaramadığını, bu yüzden de bırakma sürecinde çok zorluklar yaşadığını belirten H.T. esrarı bırakma sürecini ise şöyle anlattı: “Elbette zorlandım, akşamları yatamıyordum. Bırakmak için bir Ramazan ayı evden kaçtım. Tabi bırakmak biraz zor oldu. Yaklaşık bir yıldır kullanmıyorum. Ailemle aram çok daha güzel. Ailemle aramın bu kadar güzel olacağını bilseydim en baştan bunu bırakırdım. Hiç ama hiç bulaşmazdım.” (Osman Gülebak – İLKHA)