Seçim maratonunun başladığı ilk günlerden bu yana kan akan musluk afişleri ile halkı sindirme ve toplumu germe politikası üzerinden oy almak ve dolayısıyla barajı aşmak için çaba sarf eden HDP’nin bu tavrı tepki toplamaya devam ediyor.
Seçime sayılı günler kala, bazı medyanın da kendilerine verdiği açık desteğe rağmen yapılan anketlerde barajın çok altında gibi gözüken HDP’nin özellikle Diyarbakır, Batman, Mardin, Şanlıurfa, Hakkâri, Van ve Bitlis il ve ilçelerde olmak üzere bölgede her türlü baskı aracına başvurduğu zaman zaman basında gündeme gelirken, HDP’nin zayıf olduğu bölgelerde ise barışçıl söylemler ve Demokratik talepleri gözden kaçmıyor.
Mahalle sakinlerine gözdağı, siyasi rakiplere engel
Son olarak Şanlıurfa’nın Eyyübiye ilçesine bağlı Muradiye Mahallesinde, mahalleli adına ‘Bu mahallede HDP’den başka hiçbir parti bizden oy istemezsin” afişini astıran HDP, bu tavrıyla hem mahalle sakinlerine gözdağı vermek, hem de siyasi rakiplerini engellemek adına bir girişimde bulunmuş, ancak bu girişimi tepki toplamıştı.
İlke Haber Ajansı olarak yaptığımız incelemelerde, HDP’nin mahalleli adına “Bu mahallede HDP’den başka hiçbir parti bizden oy istemezsin…” afişini astırdığı 7 bin 66 seçmene sahip Muradiye mahallesinde; 2014 yerel seçimlerinde HDP’ye (DBP) sadece 610 kişinin oy verdiği ortaya çıktı.
Tavır ile alınan oy oranı tezat oluşturuyor
Kendince bir algı oluşturmaya çalışan HDP’nin sergilediği bu tavrı ile bölge halkının arkasında olduğunu göstermeye çalışması, yerel seçimlerde aldığı oy oranı ile tezat oluşturdu.
5 bin 738 oydan sadece 610’unu alabildiler
Seçime yüzde 81’lik bir katılımın olduğu mahallede 5 bin 738 kişi oy kullanırken söz konusu mahallede HDP’ye (DBP) sadece 610 oyun çıktığı görüldü. HDP’nin yerel seçim döneminde günlerce uğraşmasına rağmen ikna edemediği ve çoğunluğu Kürt halkından oluşan bölgede, bir algı oluşturarak oylarını yükseltmeye çalıştığı ifade edildi.
“İnsanların baskı altına alınmasını kabul etmiyorum”
Söz konusu pankartın kendilerini temsil etmediğini belirten mahalle sakinlerinden İ. H. B. Mahallenin, kimsenin tapulu malı olmadığının birilerinin tarafından anlaşılması gerektiğinin belirtti.
İ.H.B, “Bir de bu insanlar özgürlükten, demokrasiden, demokratik haklardan bahsediyorlar. Sonra da bu şekilde pankartlar asarak halkın sesini kısmaya, iradesine ipotek koymaya kalkıyorlar. Yani dediğim gibi, bu kabul edilebilir bir durum değildir. Herkes seçim çalışmasını istediği yerde rahatça yapmalıdır. Bu şekilde insanların baskı altına alınmasını kabul etmiyorum.” diye konuştu.
“Onların hiçbir doğrusunu görmedim ki destek vereyim”
İkamet ettikleri mahallede her türlü düşünceye ait insanın olduğunu ifade eden M. B. ise, asılan pankartı kabul etmediklerini belirterek kendi adlarına böyle bir pankart asılmasına sert şekilde tepki gösterdi.
M.B, “Biz bu pankartı kabul etmiyoruz. Belki onları seven olabilir ama onları sevmeyen birçok insan da var. Doğruluğa gelince; ben onların hiçbir doğrusunu görmedim ki destek vereyim. Bunlar hangi bölgede hâkim olmuşlarsa o bölgede halkın huzurunu kaçırmışlardır.” ifadelerini kullandı.
Baraj korkusu bacayı sardı
Hatırlanacağı üzere, dine ve mukaddesata yaptığı saldırılar sonrası halkın ciddi tepkisi karşısında giderek zayıflayan ve baraj altında kalma korkusu her geçen gün artan HDP, Doğu ve Güneydoğuda illerinde halkın oyunu seçim yoluyla alamayacağını anlayınca tehdit ve hile oyunlarına başvurduğu ortaya çıkmış, bu durum bölge halkının ve siyasetçilerin ciddi tepkisini çekmişti. (İLKHA)