Sağlık çalışanlarının haklarıyla ilgili açıklamada bulunan Bingöl, sağlık personellerinin, sendika ve meslek örgütleri aracılığıyla maddi manevi taleplerine çözüm bulunması için çağrıda bulunduklarını, Sağlık Bakanlığı ve ilgili mercilerin yapılan çağrılara duyarsız kaldıklarını ileri sürdü.
"Sağlık çalışanları sadece amansız hastalıkla değil, birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalmıştır"
Bingöl, "Bütün dünyada olduğu gibi ülkemizin de içinde bulunduğu bu zorlu süreçte, Covid-19 pandemisinde kahramanca mücadele eden sağlık çalışanlarımız sadece bu amansız hastalıkla değil, aynı zamanda çözüme muhtaç birçok sorunla mücadele etmek zorunda kalmıştır.
Bu sorunların en başında ek ödeme problemi gelmektedir. İnsan sağlığını, insan hayatını ve nihayetinde bütün milletin sağlığını tesis etmek için çaba sarf eden sağlık çalışanları farklı isim ve kalemlerde, adaletten uzak, hakkaniyete uymayan, motivasyon kaybına neden olmakla birlikte çalışma barışını bozan, çalışanları birbirine kırdırarak sahada kırgınlığa yol açan, emek içinden emek seçerek, çok ile hiç arasında değişen ve dolayısıyla da ne olduğunu tarif edemediğimiz bir ücret politikasından bıkmış, usanmıştır." diye tepki gösterdi.
"Sağlık çalışanlarının taleplerine duyarsız kalınıyor"
Sorunların çözümü için çağrıda bulunduklarını belirten Bingöl, şunları kaydetti:
"Maalesef sayın bakanımız ve ilgili merciler sağlık çalışanlarının taleplerine duyarsız kalmaktadır. Bu iki benzer durumdan bahisle bir kez daha seslenmek istiyoruz; Sayın Bakanım, eminiz ki sizde halkın haklı uyarılarınıza kulak asmayıp, duyarsız kalmasından ne kadar rahatsızsanız, biz sağlık çalışanları da haklı taleplerimize kulak asmayıp, duyarsız kalınmasından aynı ölçüde rahatsızız. Pandemi ilk ilan edildiğinde, sağlık çalışanlarının bundan birkaç sene öncesinde cüzi miktarda aldığı, ama son senelerde kurumların artan giderlerinden dolayı alamaz hâle geldiği ek ödemeyi, 3 aylığına tavandan ödemeyi vaat ettiniz. Devamında miadını doldurmuş Döner Sermaye Yönetmeliği'nin emek taksiminde ne kadar adaletsiz olduğunu, çoğu çalışanın emeğinin karşılığını böyle bir dönemde bile alamadığını yaşadık ve gördük. Şimdi de cephede iyice yorgun düşüp, tükenen, mesai arkadaşlarının vefat haberleriyle sarsılan, fakat sesini duymadığınız sağlık kahramanlarımıza, yine birçok arkadaşımızın sıfır ile kuruş arasında faydalanabileceği döner sermayeden teşvik olarak ödeme yapacağınızı belirttiniz. Üstelik bu sefer tavan ifadesini de kullanmadınız." diye seslendi.
"Emek içinden emeği hangi kıstaslar ile seçeceksiniz?"
"Emek içinden emeği hangi kıstaslar ile seçeceksiniz?" sorusunu yönelten Bingöl, "Aynı kurumda insanları bir taraftan çalışan ya da çalışmayan diye ayırırken, diğer taraftan çalışıp çalışmadığına bakmadan, yok ile çok arasındaki ödeme tutarsızlığını hâlâ neden görmüyorsunuz? Pandemide daha kışı yaşamadık. Yoğun geçeceği belli olan bu döneme sağlık çalışanlarını zihnen, madden ve manen yeterli motivasyon ile girmesini böyle mi sağlayacaksınız? Sesimizi duymak zorundasınız. Bu böyle gitmez. Lütfen gözünüzü bağlayan ellere aldırmayın, kulaklarınızı tıkayanları bir kenara bırakın ve sesimizi duyun. İlk teşvik uygulamanız olan mart-nisan-mayıs aylarında ki tavan Döner Sermaye Uygulaması birçok sıkıntı yaşatmışken, ikinci teşvik uygulamanızda hem de daha emek seçici yaklaşım ile daha büyük sorunlar ile karşılaşacağımız ortadadır. Sahada çalışanın motivasyonunu kıracak ve direncini düşürecek sonuçlar mücadele gücümüzü de zayıflatacaktır." değerlendirmesinde bulundu.
"Bu yanlış ve haksız uygulamadan bir an önce dönülmeli, sağlık çalışanlarının yüzü güldürülmelidir"
Sağlık çalışanlarının salgınla mücadele süresince, uygulamadaki haksızlıkların giderilip, her bir çalışanı kapsayacak şekilde net, kalıcı bir ücret politikası ile zam beklediklerini aktaran Bingöl, "Salgın sürecinde de çok net bir şekilde görüldüğü gibi virüs sahada ayrım yapmıyor. Ve tüm sağlık çalışanları aynı riski taşıyor. Sonuç olarak; fedakar sağlık çalışanları arasında ayrım yapan, hak gasp eden, alın terini yok sayan, bu çarpık döner sermaye sistemine bir an önce son verilmelidir. İnsan hayatını, insan sıhhatini konu olan bir kamu hizmeti, kangren halini almış böylesine büyük bir sorunla sağlıklı işleyemez. Kamu hizmetlerinde çözüm yerine sorun üreten bir sistem, sadece çalışanları değil, herkesi sorunun bir parçası haline dönüştürürken, artık herkese zarar vermektedir. Yol yakınken, bu yanlış bakıştan ve haksız uygulamadan bir an önce dönülmeli, sağlık çalışanlarının yüzü güldürülmelidir. Her türlü yanlışlığa ve olumsuzluğa muhalif duruşumuzdan asla vazgeçmeden, haksızlıkları açıkça dile getirmek kaydıyla emeğin değerini ve ekmeğimizi büyütmenin derdiyle çalışmalarımıza devam edeceğiz." açıklamasında bulundu.
İLKHA