Diyanet-Sen Malatya Şube Başkanı Mehmet Engin, şube binasında darp edilen İmam Hatip Hüseyin Ataş ile ilgili basın açıklaması düzenledi.
Yönetim Kurulu adına basın açıklamasını Engin, İmam Ataş’ın görevine son derece bağlı cami cemaatine karşı dini vecibeleri yerine getirmeleri için son derece çaba sarf eden biri olduğuna dikkat çekerek, din görevlilerine el kaldırmaya kimsenin hakkı ve haddi olmadığını belirterek tepki gösterdi.
Battalgazi İlçesi Hatunsuyu Palabıyık Camii İmam Hatibi Hüseyin Ataş, yakın zamanda göreve başladığı camiye yakın oturan bir ailenin hayvan gübresini caminin kıble tarafına dökmelerini uyarmasıyla kendisine kem gözle bakmaya başladıklarını dile getiren Engin, pazartesi akşamı ise duyduğu silah sesleri üzerine dışarı çıkan Ataş’ın orada bulunan çocukların zarar görmemesi için çocukları eve göndermeye çalıştığı esnada R.Ş. ile ailesinin saldırısına uğradığı ve darp edildiğini söyledi.
Engin, hastaneden darp raporu alan Ataş’ın, olayı ateşleyen ve ailesiyle birlikte kendisini darp eden R.Ş hakkında suç bulunduğunu aktardı.
Ailenin bir araya gelerek imam Ataş’ı darp ettiklerini söyleyen Engin, olayın akabinde R.Ş.’in annesi ve tanımadığı bir erkeğin Ataş’ın evine giderek şikayetçi olması halinde durumun daha kötü olacağı yönünde tehdit ettiklerini söyledi.
"Aile bir araya gelerek İmam Hatibi darp ettiler"
Engin, "İlimiz Battalgazi İlçesi Hatunsuyu Palabıyık Camii İmam Hatibi Hafız Hüseyin Ataş, R.Ş. ve ailesi tarafından görev mahallinde fiziki saldırıya uğramış ve darp edilmiştir. R.Ş. ve ailesi tarafından darp edilen İmam Hatip Hüseyin Ataş suç duyurusunda bulunmuştur. Hüseyin Ataş’ın ifadesinde ‘göreve yeni başladığımda adı geçen şahsın ailesi hayvan gübresini caminin önüne, kıble tarafına döküyordu. Bende kendisine buraya hayvan gübresi dökmesinin dinen uygun olmadığını ve cami çevresinin temiz tutulması gerektiğini söylemiştim. Onlar da bana yıllardır buraya döküyoruz, seni ilgilendirmez, seni kim gönderdi, bize isim ver gibi sözler ifade etmişlerdi. O andan itibaren söz konusu şahıs ve ailesi bana karşı husumet beslemeye başladı.’ diye konuştu.
"Hem darp ettiler şikayetçi olmasın diye de tehdit ettiler"
Olayın pazartesi akşamı meydana geldiğini belirten Engin, Ataş’ın ifadesinin devamını şunları aktardı:
Son olarak pazartesi günü akşam namazı sonrası 20.30-21.00 saatlerinde evde otururken havai fişek ve silah sesleri duydum dışarı çıktım. Caminin önünde 5-6 tane küçük çocuk vardı. Onlara gürültünün kaynağını sordum. Bu arada bu tür silah, havai fişek, maytap gibi patlayıcı maddelerin patladığını duyduğunuzda evinize gidin, sizin için tehlikeli olabilir diye çocuklara telkinde bulundum. O anda R.Ş. adlı şahıs yolun karşısında geçerken 'o havaya ateş açanlar bizim çocuklar sen kime sövüyorsun' dedi. Bende kendisine kimseyi görmedim ve kimseye sövmedim. Sadece çocuklara bu tür sesler duyduğunuzda evinize gidin dedim. Sonrasında bana 'şerefsiz' dedi. Ben de bana hangi hakla şerefsiz diyorsun dediğim anda R.Ş. ve ailesinden birkaç kişi bana saldırarak, sövüp, darp ettiler. Akabinde de R.Ş. annesi ve tanımadığım bir erkek evime gelerek eğer durumu polise veya jandarmaya haber verirsen daha kötü olur ve seni burada barındırmayız gibi sözler söylediler. Ben de eşimle birlikte hastaneye gittim. Darp edildiğime dair raporu aldım. Hastane polisi durumu jandarmaya bildirdi ve Jandarma görev mahallime geldi. dediDin görevlileri ahlak ve edep timsali kişilerdir. Hiç kimsenin din görevlilerine el kaldırmaya hakkı da yoktur, haddi de değildir!
Din görevlilerine bu tür saldırılarının kabul edilemeyeceğini söyleyen Engin, "Görevine son derece bağlı cami cemaatine karşı dini vecibeleri yerine getirmeleri için son derece çaba sarf eden görevli arkadaşımıza yapılan bu darp girişimini kabul etmek mümkün değildir. Yaşanan bu ve benzeri olaylar cahilliğin dışa vurumudur. Din görevlileri camilerinde görev yapan, ahlak ve edep timsali kişilerdir. Söz konusu saldırıda olduğu gibi din görevlisi kardeşimiz hukuki süreç haricinde hiçbir eylem ve söylemde bulunmamıştır. Buna rağmen din görevlilerine kin güden, el kaldıran bu kişileri kınıyoruz.. Hiç kimsenin din görevlilerine el kaldırmaya hakkı da yoktur, haddi de değildir. Varsa bir sorun din görevlisinin sorumlu olduğu Müftülükler vardır, sorunu olan varsa gider o makama şikâyet eder." diye konuştu.
Sendika olarak olayın hukuki sürecini en hızlı şekilde başlattıklarını söyleyen Engin, "Din görevlilerine yapılan bu tür saldırılar kabul edilemez. Türkiye geneli alışkanlık haline getirilmek istenen bu durumun masum bir olay olmadığını, sistemli şekilde hayata geçirilen bir kurgu olduğunu görebiliyoruz. Ülkemizde camileri güvensiz, ciddi bir kavga alanı olarak yansıtmaya çalışan bu kişiler yaptığı planlı saldırılarla hem dinimizi hem ibadethanelerimizi hedef almaktadır." diye dikkat çekti.
"Din görevlilerine yapılan saldırıları şiddet ve nefretle kınıyoruz"
Engin, "Konuyla ilgili dava sürecinin başladığını, din görevlilerine yapılan bu saldırıların kabul edilmeyeceğini hatırlatır, darp girişimi ile ilgili Diyanet-Sen olarak din görevlilerimizin ve üyelerimizin sonuna kadar arkasındayız ve davayı takip etmek görevimizdir. Bu ve benzeri durumlar da din görevlilerine yapılan saldırıları şiddet ve nefretle kınıyoruz." dedi.
İLKHA