İnisiyatif adına basın açıklamasını okuyan Abdullah Ertekin, hükümetin, NATO'dan çıkılması ve üslerinin kapatılması ile ilgili atacağı adımlarla Ayasofya-i Kebir Câmi-i Şerifi'nin, ibadete açılmasını taçlandıracağını belirtti.
Ertekin, "Bilindiği gibi terörist ABD askerleri on yıllardır kendi uğursuz doktrinlerini Batı Asya ülkelerine dayatmaktadır. Büyük Ortadoğu Projesi sayesinde bugün birçok ülke kendisini savunacak bir devletten mahrum bırakılmış durumda. Coğrafyamız savaştan ve açlıktan kırılmaktadır. Katil Trump, zahirde generallerine askerleri geri çekmesini emretse de Pentagon yarım kalan işini NATO askerleriyle sürdürme niyetindedir. 2001'den beri ABD, Donald Rumsfeld ve Amiral Arthur Cebrowski tarafından belirlenen stratejiyi gizlice uyguladı. Bu strateji, 11 Eylül saldırılarından iki gün sonra kara kuvvetleri dergisinde Albay Ralf Peters tarafından dile getirildi ve beş yıl sonra genelkurmayın yeni Ortadoğu haritasını yayınlanmasıyla doğrulandı. Bu stratejide, terörist ABD ordusunu misyonunun ekonomiden çok finansa öncelik veren yeni bir kapitalizm biçimine uyarlanması söz konusudur. Dünya ikiye bölünmelidir. Bir tarafta, küreselleşmeyle bütünleşmiş istikrarlı devletler; diğer tarafta hammaddelerin sömürüldüğü geniş bir alan. Bu nedenle, bu bölgenin ülkelerinin devlet yapılarını önemli ölçüde zayıflatmak, hatta mümkünse yok etmek ve her türlü imkânı kullanarak yeniden ayağa kalkmalarını önlemek gerekmektedir. Yani bölgenin ABD tarafından sömürülmeye açık hale getirilmesi hedeflenmiştir." dedi.
"ABD için amaç; savaşları kazanmak ve düşmanları yenmek değil, savaşları olabildiğince uzun bir süre hatta bir yüzyıl sürdürmektir"
George Bush'un, bu stratejiyi uygulamaya başlarken, bitmeyen savaştan söz ettiğini hatırlatan Ertekin, şöyle devam etti:
Gerçekten de artık ABD için amaç; savaşları kazanmak ve düşmanları yenmek değil, savaşları olabildiğince uzun bir süre hatta bir yüzyıl sürdürmektir. Aslında, bu strateji 'Genişletilmiş Ortadoğu' da yani Pakistan'dan Fas'a kadar uzanan bir bölgede uygulandı. Resmi söylemin aksine, hiçbir zaman hükümetleri devirmek değil, devletleri yok etmek ve yeniden inşa edilmelerini engellemek söz konusu olmuştur. Bu arada, Pentagon'un siyonist israil'i bir Ortadoğu devleti olarak değil, her zaman bir Avrupa devleti olarak gördüğünü akıldan çıkarmamalıyız. Bu nedenle, bu büyük kargaşadan etkilenmemiştir. Yanındaki İslam ülkeleri bir bir karıştırılırken, korsan israil'e hiçbir şey olmamıştır.
"Siyonist İsrail, zaten fiilen NATO üyesidir ve istediği ülkeyi istediği zaman bombalamaktadır"
Ertekin, "Mike Pompeo'nun da açıkladığı gibi, Washington bu stratejisini artık ABD ordularıyla değil, israil ve Arap ülkelerini de içine alan NATO'nun ordularıyla sürdürmeyi planlamaktadır. Bu plana göre, Suriye dört bir yandan kuşatılacaktır. Siyonist israil, zaten fiilen NATO üyesidir ve istediği ülkeyi istediği zaman bombalamaktadır. Ürdün zaten NATO'nun en iyi küresel ortağıdır. Kral II. Abdullah 14 Ocak'ta İttifak genel sekreteri Jens Stoltenberg ile uzun uzadıya konuşmak ve Atlantik Konseyi'nin bir oturumuna katılmak üzere Brüksel'e geldi. Korsan israil ve Ürdün'ün ittifak'ın genel merkezinde daimî bir ofisi bulunmaktadır. Parlamentosu her ne kadar ülkesindeki yabancı birliklerin geri çekilmesine yönelik bir kararı onaylamış olsa da Irak'da NATO eğitmenlerine ev sahipliği yapacaktır. Türkiye zaten ittifaka üyedir." diye konuştu.
"Hükümet NATO üslerini kapatmasıyla Ayasofya'nın ibadete açılmasını taçlandıracaktır"
Açıklamasının ardından Ertekin, şunları kaydetti:
2001 yılında başlayan genişletilmiş Ortadoğu'nun yağmalanması süreci devam edecektir. Tek kusurları kendi aralarında bölünmek olan bu bölgenin şehir nüfusu acı çekmeye ve toplu olarak ölmeye devam edecektir. ABD, askerlerini evlerinde sıcak ve tehlikeden uzak bir şekilde tutarken, Avrupalılar ABD generallerinin suçlarını üstlenmek zorunda kalacaklardır. Katil Trump'a göre ittifak, adını değiştirebilir ve belki de NATO-MO/NATO-ME olabilir. Şimdi tam bu kritik süreçte büyük şeytan ABD'nin bu şom planını bozmak, batılı emperyalist güçlerin hegemonyasını kırmak ve Siyonist israil'in tarihin çöplüğüne atılması sürecini hızlandırmak için Türkiye; NATO'dan çıkma, üsleri kapatma, ABD ile stratejik ortaklığa son verme, gasıp israil ile tüm ilişkileri kesme, rahmetli Necmettin Erbakan hocamızın kurduğu D8'i canlandırma girişimlerini bir an önce başlatmalıdır. Hükümetin atacağı bu hayırlı adımlar, Ayasofya'nın ibadete açılmasını taçlandıracaktır. Aksi takdirde Ayasofya'nın ibadete açılması şekilden ibaret bir girişim olarak kalacaktır.
"İncirlik'i ve Malatya'mızdan Siyonist israil'e anlık istihbarat sağlayan Kürecik NATO Radarını kapatmak için daha ne bekliyoruz?
Şehit kanlarıyla sulanan bu coğrafyada, Batılı sömürgecilerin borusunun öttüğü günlerin geride kalmasının vaktinin geldiğini dile getiren Ertekin, "Terörist ABD ordusunun askerleri, postalları ile daha ne zaman kadar İslam topraklarını kirletecek? İncirlik'i ve Malatya'mızdan Siyonist israil'e anlık istihbarat sağlayan Kürecik NATO radarını kapatmak için daha ne bekliyoruz? Hükümet, Filistinli kardeşlerimiz karşısında bizi mahcup eden Kürecik Radarını söküp atarak yaptığı yanlıştan bir an önce dönmelidir. Terörist ABD ve işgalci israil ile iş birliği yapmanın sonu hüsrandır." çağrısında bulundu.
İLKHA