Malatya'nın Battalgazi ilçesine bağlı Şehit Fevzi Mahallesi'ndeki evlerin 24 Ocak 2020 depreminde ağır hasar görmesinin ardından Resmî Gazete’nin 28 Haziran 2020 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı ile mahalle "Riskli Alan" ilan edilmişti.
Mahallede, geçtiğimiz günlerde riskli alan çalışması kapsamında yıkım çalışmaları gerçekleştirilmişti. Mahalledeki 11 arsa sahibi kendilerine verilen sözlerin yerine getirilmediğini ileri sürerek, basın açıklamasında bulundular.
Depremzedeler adına basın açıklamasını okuyan Hakan Canyeter, deprem olduğunda kendilerine hak tanındığını kaydetti.
Canyeter, "Depremden sonra evimizi yıktılar ve ‘Size Gelincik Tepesi’nden devlet ev verecek’ dediler. Parayla da olsa bunu kabul ettik. O zamandan bu zamana kadar hala depremzede olarak mağduriyetimiz devam ediyor. Elimizde 7 komisyon kararı var. Depremzede olmasaydık bu karar verilmezdi. 8’inci aydan sonra riskli alan adı altında mahallemize kentsel dönüşüm geldi. Ama AFAD kapsamında değil. Biz Bürokratlarımıza, Valimize, Kaymakamımıza, Belediye Başkanımıza, Ankara’ya giderek Altyapı Kentsel Dönüşüm Müdür Yardımcımıza Daire Başkanımıza giderek derdimizi tüm yetkililere izah ettik ve haklı olduğumuzu söylediler. Ama derdimize çare olmadılar. Bize ‘2 yerden ev alamazsınız’ dediler. Biz zaten 2 yerden ev istemiyoruz. Biri bizim arsamız, diğeri ise devletin bize parayla verdiği hak. Başka yerde de olsak zaten devlet bize bunu veriyor. Bize, ‘2 yerden bir yeri seç’ diyorlar. ‘Sizin arazinizi kamulaştıracağım, Gelincik Tepesi’ne mahsuplaştıracağım’ diyorlar. Kanunlarda bizle ilgili hiçbir şey yok. Biz derdimizi anlatıyoruz ama bir türlü derman bulamıyoruz." dedi.
"Sorunumuz çözülmeden kesinlikle arsamıza dokundurmayacağız"
Arazilerimiz üzerine kurulan şantiyeleri kabul etmediklerini söyleyen Canyeter, "Madem böyle bir kanun varsa 2 yıldır neden bize söylenmedi? Cumhurbaşkanımızın, İçişleri Bakanımızın ve Çevre ve Şehircilik Bakanımızın söylediği sözler yerine getirilmedi. Müdürler ve bürokratlar bizi hiçe saydılar. 24 Ocak 2020 depreminden 8’inci aya kadar bizleri hak sahibi yaptılar. Biz devletimizden ekstra para istemiyoruz. Devletimizden hakkımızı olanı ve bizlere verilen sözlerin yerine getirilmesini istiyoruz. Biz 11 kişi olarak mağduruz. Bizim sorunumuz çözülmeden kesinlikle arsamıza dokundurmayacağız." ifadelerini kullandı.
"9 nüfusum olduğu için kimse bana kiralık ev vermiyor"
Babasına ait evde kalan İbrahim Ay, ahır şeklinde harabe bir evde oturduğunu belirterek, "Tüm yetkililere söyledim bana yardım etmediler. Mağdurum, ne yapacağımı bilemiyorum. Çalışmalardan dolayı yılanlar evimizin içerisine girmişler. 9 nüfusum var. Bir çocuğum üniversite okuyor, çalışamıyorum. Bana buradan çık diyorlar. Çıksam nereye gideceğim? 9 nüfusum olduğu için nereye gittiysem kimse bana kiralık ev vermiyor. Cumhurbaşkanımıza, İçişleri Bakanımıza sesleniyorum. Başımızı koyacağımız bir ev bize versinler, başka bir şey istemiyorum." dedi.
"Kira yardımım 5 aydır kesildi kendi cebimden karşılıyorum"
Depremden sonra kiraya girdiklerini ve kiralarının karşılandığını belirten Bayram Bayındır, TOKİ evlerinin yapılmasıyla kira yardımlarının kesildiğini, 5 aydır kirayı kendi cebinden karşıladığını, kimsenin kendilerine sahip çıkmadığı ve mağdur edildiklerini ileri sürdü.
Depremzedelerin açıklamalarına ilişkin konuşan Battalgazi Belediye Başkanı Osman Güder, 24 Ocak depreminden sonra bir kısım konutların ağır hasarlı bir kısım konutların orta hasarlı ve hafif hasarlı olmak üzere tespitlerinin yapıldığını hatırlattı.
Güder, "Ağır hasarlı konutlara Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatlarıyla devletimizin vermiş olduğu bir hak vardı. Deprem konutlarının bulunmuş olduğu yerlerde 2 yıl ödemesiz 18 yıl ödemeli konut sahibi olabileceklerdi. Bu hakkı devletimiz onlara tanımıştı." dedi.
"Oranın riskli alan olması hasebiyle devlet bunlara bazı indirimleri uygulayabilecek"
Şehit Fevzi Mahallesi'nde eski yapıların olması hasebiyle o bölgeyi belediyenin uğraşları ile "Riskli Alan" ilan edildiğini kaydeden Güder, "Uğraş derken sanki belediyenin talimatları ile olmuş şekilde bir yanlış anlaşılma olmasın. Siz taleplerinizde bulunuyorsunuz. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı incelemeleri yapıyor. Riskli alan olabilme niteliği taşıyorsa riskli alan olarak ilan ediliyor. Bu alanın riskli alan ilan edilmesinden ötürü kaynaklı normal kentsel dönüşüm alanlarından farklı bir hakka sahip oluyorlar. Bu riskli alanlardan ötürü konutlar yapıldığından dolayı Sayın Cumhurbaşkanımızla bunlar görüşülecek. Oranın riskli alan olması hasebiyle devlet bunlara bazı indirimleri uygulayabilecek." diye konuştu.
"Vatandaşlarımızın hem ağır hasardan hem riskli alandan faydalanması bu yasal olarak mümkün değil"
Güder, "Vatandaşlarımızın hem ağır hasardan hem riskli alandan faydalanması, bu yasal olarak mümkün değil. Bazı arkadaşlarımız iki yerde hak sahibi olmak isteyebilirler. Bunlar en tabii doğal haklarıdır. Ama afet kanunlarında kişilerin nasıl ne şekilde faydalanacağı belli. Burada ne belediyemizin bir tasarrufu söz konusudur ne Valiliğimizin ne de başka bir birimin tasarruf hakkı söz konusudur. Çünkü her şeyi yasal olarak bellidir. Burada vatandaşlarımız aslında iyi niyetle bunların arkasına düşüyor. Ama iki yerde hak sahibi olmak yasal olarak mümkün değil. Burada yasal olmayan bir şeye ne Belediyemiz ne de Valiliğimizin böyle bir uygulaması söz konusu olamaz." diye belirtti.
"Kendilerine günlük fiyatın üzerinde bir bedel ödendi. Bir vatandaşın aynı ilçe sınırları içerisinde 2 yerde hak sahibi olması söz konusu değil"
Bunların yasal haklar ile belirlenen haklar olduğunu söyleyen Güder, "Bu konuda bazı talepler olabilir ama bu konular yasal çerçeveler içerisinde vatandaşa verilir. Yasaları incelediğimizde bir vatandaşın aynı ilçe sınırları içerisinde 2 yerde hak sahibi olması söz konusu değil. Vatandaşlarımız istediklerinde riskli alan kanunundan faydalanabilecekler, istediklerinde ağır hasar kanunundan faydalanabilecekler. Özellikle Çevre Şehircilik Bakanlığımız bu çalışmayı yürütürken oradaki arsalarına, yapılara bir bedel ödemiş oldu. İnsanlar bu nedenle ya gelincik tepeyi tercih edecekler ya da riskli alan haklarından istifade edecekler." dedi.