Malazgirt Zaferinin 947’nci yıldönümü münasebetiyle Bitlis’in Ahlat ilçesinde, yaklaşık 400 dönüm arazi üzerine kurulan obada Cuma namazı kılındı. Obada namaz kılınması için büyük bir alan kuruldu. Cuma saatinin gelmesiyle birlikte ezan okundu. Alanda bulunan, farklı renk, dil ve mezhepten vatandaşlar, Cuma namazı için saf tuttu.
Hutbede kardeşlik, cihat ve vatan sevgisine vurgu yapıldı. “Vatan, insanın huzur ve güven içinde yaşadığı, hür olmanın şerefini taşıdığı topraktır.” denilen hutbede “Aynı cesaretle tarih yazanların, aynı değerler uğruna baş koyanların, aynı ideallerle geleceği inşa edenlerin yurdudur. İzzetini ve istikbalini korumak için şehadet şerbeti içenlerin, gazi olup varlığından geçenlerin emanetidir vatan. Ecdadımız, Allah'a olan imanları ve vatana olan sevdaları ile bu mukaddes toprakları asırlarca korumuş, zulme ve zalime karşı kahramanca mücadele etmiştir. Yegâne emeli, mabedinin göğsüne namahrem eli değdirmemek olan bu aziz millet, haysiyet ve onuruna hiçbir zaman halel getirmemiştir. Tarih boyunca nice Ağustos ayına damgasını vuran Malazgirt, Otlukbeli, Çaldıran, Mercidâbık, Mohaç, Sakarya ve Büyük Taarruz zaferleri buna şahittir.” denildi.
“İslam coğrafyasını kuşatma girişimleri karşısında zafer bilinci ile kuşanmamız gerekmektedir”
Ülkenin karşı karşıya kaldığı baskılara ve 15 Temmuz ABD destekli darbe girişimine dikkat çekilen hutbede, şu açıklamalara yer verildi: “Bugün de ülkemizi baskı altına alma ve İslam coğrafyasını kuşatma girişimleri karşısında zafer bilinci ile kuşanmamız gerekmektedir. Zafer bilinci, zorluklar karşısında sabır ve sebat göstermektir. Kökü derinlerde olan ulu bir çınara benzeyen bu toplumu içten içe kemiren çekişmeleri, tartışmaları, ihtirasları bir kenara bırakmaktır. Kardeşliğimizi sarsmak ve muhabbetimizi bozmak isteyenlere karşı uyanık olmaktır. Aziz milletimiz, dün en ağır şartlara rağmen yedi düveli dize getirdiği gibi, bugün de feraseti ve Allah'ın inayetiyle hainlere geçit vermeyecektir. Dün 15 Temmuz işgal girişimine göğsünü siper ettiği gibi, bugün de ekonomik ve teknolojik her türlü saldırıya korkusuzca karşı koymasını bilecektir. Nihayetinde hak ile bâtıl arasındaki savaşın adı, zamanı, zemini ve şartları değişmiş olsa da değişmeyen tek bir gerçek vardır ki, o da; ‘Ey iman edenler! Eğer siz Allah'ın dinine yardım ederseniz O da size yardım eder, ayaklarınızı kaydırmaz.’ ilâhî fermanıdır.”
İLKHA