Mali müşavirlere yeni yetki

​AnchorTÜBİTAK Teknoloji ve Yenilik Destek Programlarına İlişkin Yönetmelik Resmi Gazete’de yayımlandı. Yapılan düzenleme ile serbest muhasebeci mali müşavirlerin Ar-Ge proje harcama raporu düzenleyebilmelerine hak tanındı.

Serbest muhasebeci mali müşavirlerin (SMMM) yeminli mali müşavirler gibi kurum raporu düzenleyebilmeleri konusundaki yasal düzenleme 31189 sayılı Resmi Gazete’de yayımlandı.

Yapılan değişikliklerle, SMMM’ler de Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’na hazırlanan mali raporlarda, proje harcamaları değerlendirme raporu düzenleme yetkisine sahip oldular. Yeminli Mali Müşavirlerin (YMM) bu konudaki yetkileri ise aynı şekilde devam ediyor. TÜBİTAK tarafından onaylanan Ar-Ge projelerinin mali raporları olarak nitelendirilen Ar-Ge harcama raporunu ( AGY-500 ) isteyen kuruluş SMMM ile isteyen kuruluş YMM ile rapor düzenleyebiliyor.

Yapılan düzenlemede, kuruluşa ait mali raporun mevzuatına göre değerlendirilmesi sonucu, TÜBİTAK’ın belirlediği biçime uygun olarak SMMM veya YMM tarafından Mali Müşavirlik Proje Harcamaları Değerlendirme Raporu hazırlanması noktası dikkat çekiyor. Raporda herhangi bir hata bulunması veya mali müşavirin yanıltıcı bilgi vermesinden dolayı kuruluşa yapılan haksız veya fazla ödemenin TÜBİTAK tarafından anlaşılması halinde, söz konusu desteğin geri alınması gündeme gelebiliyor. Desteğin geri alınması sürecinde mali müşavirin kuruluşlarla birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu açıkça ifade ediliyor.

İLKHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

İstanbul Haberleri

Atatürk'e hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklanan doktor serbest bırakıldı
HÜDA PAR'dan Dr. Mehmet Arslan'a cezaevinde ziyaret
MAZLUMDER: Duyarlı insanlar üzerinde kurulan baskılar kabul edilemez
HÜDA PAR: Gözaltına alınan gençler bir an önce serbest bırakılmalıdır!
"Bilinçli bir irade sahibinin (Vacib-ül Vücud) varlığı zorunludur"