Irak'ın Erbil kentinden İTTİHADUL ULEMA'nın düzenlediği "7'nci Alimler Buluşması" programına katılan alimler, bu tür programların İslam düşmanlarını korkuttuğunu belirterek özellikle ulemanın bölgeler arası gelişmelere birinci muhataptan bilgi sahibi olmasına vesile olduğunu dile getirdi.
Mamosta İmad Settar Guwanî
Müslümanların geride kalmaları ve etkisiz hale gelme sebeplerinden bir tanesinin vahdet ve birliğin olmaması olduğunu söyleyen Mamosta İmad Settar Guwanî, "Şüphesiz ümmet arasındaki en önemli meselelerden bir tanesi birlik ve beraberliktir. Kur’an-ı Kerim ve hadislerde bu konuya çokça önem verilmiştir. Alimler arasında birlik, beraberlik ve ittifakın olmaması onların toplum ve halkları üzerinde etkisiz olmalarına sebebiyet veriyor. Bundan dolayı alimlerin tekrardan Kur’an-ı Kerim'in nas ve kaidelerine, Allah’ın (Celle Celaluhu) gönderdiği mesajlara tekrardan dönüp vahdet, birlik ve kardeşlik ilkelerine önem vermeleri lazım." dedi.
"İslam’ın getirdiği bir başka birlik ve vahdet akidevi birliktir"
Guwanî, "İnsanların hepsi bir anne ve babanın evlatlarıdırlar. İslam’ın getirdiği bir başka birlik ve vahdet ise akidevi birliktir. Peygamber Sallallahu Aleyhi Vesellem gelmeden önce insanlar arasındaki kardeşlik, kan bağı, akrabalık, kabilecilik ve buna benzer şeylerleydi. Fakat Peygamberimiz geldikten sonra bu ilkeyi değiştirdi ve bu zulme karşı durdu." ifadelerini kullandı.
Alimlerin ümmetin birliği konusunda çok önemli etkilerinin olduğuna dikkat çeken Guwanî, "Toplumun her ferdini bu konuda bilinçlendirmeleri, izzetin İslam’da olduğunu anlatmaları lazım. Peygamberimiz renk ve dil ayrımı yapmadı. Sahabeler arasında Bilal-i Habeşî, Süheyb-i Rumî, Selman-i Farisî, Caban-i Kurdî ve başka birçok sahabenin olduğunu görüyoruz. Aynı şekilde Peygamberimizin başka topluluklarla ilişki ve muamelesinde renk, makam, dil ve buna benzer şeylerin olmamış, bilakis akideleri ile olmuştur." şeklinde konuştu.
"İslam Dünyası; siyasi, ekonomik, devletler arası ve global değişiklikler yapma potansiyeline sahiptir"
Bu tür programların yapılmasının insanların birbirinden haberdar olması bakımından çok önemli olduğuna vurgu yapan Guwanî, İslam düşmanlarının duyduğu endişeye dikkat çekerek şunları söyledi:
Örneğin; Afganistan ve Taliban kardeşlerimizin durumundan habersiz olabilirdik. Hükumet sözcüsü gelip burada konuştuğunda medyalarda aktarılan bazı şeylerin asılsız olduğunu görüyoruz. Aynı şekilde Libya, Suriye, Lübnan veya Kuveyt’ten bir alim gelip burada konuşma yaptığında oradaki kardeşlerimizin durumundan haberdar oluyoruz. İngiltereli bilim adamı Arnold Toynbee'nin İslam, batı ve gelecek adlı makalesinde korktuğu şeyleri anlatırken Müslümanların birleşmesinden bahsediyor. Bunun oluşmamasını temenni ettiğini söylüyor. Peki neden bunu söylüyor? Çünkü Müslümanlar arasında birlik ve beraberlik oluşursa siyasi, ekonomik, devletler arası ve global değişiklikler yapabileceklerini biliyor. İslam Dünyası bütün bu değişlikleri yapma potansiyeline sahiptir. Fakat Müslümanlar arasında birlik, beraberlik, vahdet ve ittifakın olmayışı onların dünyadaki önemli olaylara karşı etkisiz olmalarına yol açmıştır.
Nehro Ali Hemed
Erbil Hadis Merkezi Kuruluşu Müdürü Nehro Ali Hemed ise İTTİHADUL ULEMA'nın ümmetin derdiyle dertlenip bu tür etkinlikler düzenlemesinin çok önemli olduğunu ifade ederek "'İslam hastalanır fakat ölmez' diye bir söz var. Bu yüzden bizlerden bu dertlerle dertlenmeli ve bunun tedavi edilmesi için elimizden gelen bütün gücü kullanmalıyız. Ümmetin tekrar uyanışı için elimizden geleni yapmalı, İslam’ın sesini doğudan batıya ulaştırmamız lazım. İnşallah bu tür etkinlikler tekrar uyanmamız ve bu yükü yüklenmemize, Müslümanların sıkıntılarını azaltmak için elimizden geleni yapmamıza ve geçmiş yıllarda olduğu gibi tekrardan İslam’ın hükmünün yayılmasına vesile olur." dedi.
https://ilkha.com/guncel/mamosta-guwani-bu-tur-programlarin-yapilmasi-birbirimizden-haberdar-olunmamiz-bakimindan-onemli-211237