Topluma ve toplumsal değerlere saygısız, hoyrat bir gençlikle karşı karşıya kalınmaması için seçmeli dini bilgiler derslerinin fırsat olduğunu vurgulayan sivil toplum kuruluşu yetkilileri, ebeveynlere çocukları için bu dersleri seçmelerini önemle tavsiye ediyor.
Aralarında Kur’an-ı Kerim, Hz Muhammed (SAV)’in Hayatı, Temel Dini Bilgiler’in yanı sıra Yaşayan Diller ve Lehceler (Kurmanci, Zazaca, Lazca, Gürcüce, Abazaca) Yabancı Diller (İngilizce, Arapça, Almanca, Fransızca) gibi birçok seçmeli ders için tercih süresi 19 Şubat’ta sona erecek. Her bir öğrenci bu derslerden 6 saati geçmeyecek şekilde seçebilecek.
“Ebeveyn çocuğunun dinini öğrenmesinden sorumludur”
Okullarda seçmeli işlenen Kur’an-ı Kerim, Siyer ve Temel Dini Bilgiler derslerinin imanlı ve ahlaklı bir nesil için önemli gördüklerini ifade eden Asımın Nesli Derneği Başkanı Hacı Ali Doğan, “Mevcut İmam Hatip okullarında bir nebze de olsa öğrencilere manevi eğitim verilmekle birlikte yine de yetersiz kalındığı görülmektedir. İmam Hatiplerde bile manevi eğitimlerin yetersiz olması gözle görülen bir vakıa iken normal eğitim kurumlarındaki durumu kamuoyunun takdirine bırakıyoruz. Bu noktada velinin sorumluluğunun önemi bariz bir şekilde ortaya çıkmaktadır. Ebeveyn, çocuğuna dinini öğretmekle mükelleftir, bu noktada mutlaka görevini yerine getirmelidir.” diyerek seçmeli derslerin gerekliliğine vurgu yaptı.
“90 yıldır süren dini değerlerden soyutlanmış, seküler bir eğitim anlayışı söz konusu”
Türkiye’de 90 yıldır süren maneviyatsız dayatmacı eğitim sisteminin bedelini tüm ülke halkının birlikte ödediğini belirten Doğan, “Laiklik dayatmasıyla birlikte Türkiye’de eğitim sistemi dini değerlerden soyutlanmış, seküler bir eğitim anlayışı okullarda ve eğitim kurumlarında egemen olmuştur. Gençlerin Allah korkusundan ve manevi değerler eğitiminden yoksun yetişmesinin bedelini bugün çok ağır bir şekilde ödemekteyiz. Bugün birileri eline silah alıp Allah’tan korkmadan bebek-yaşlı, kadın-erkek ayırmadan öldürebiliyorsa bundan maneviyattan yoksun eğitim sistemi sorumludur. Uyuşturucu ve içki bağımlık yaşı ilkokula kadar inmişse bundan maneviyattan yoksun eğitim sistemi sorumludur. Bu noktada seçmeli dini bilgiler eğitimi bir fırsattır.” dedi.
“İnsan sadece et ve kemik yığınından ibaret biyolojik bir varlık değildir”
İnsan için dini ve manevi eğitimin olmazsa olmaz bir unsur olduğuna işaret eden Doğan, “İnsan sadece et ve kemik yığınından ibaret biyolojik bir varlık değildir. Onun duyguları, istekleri, özlemleri, rüyaları vardır. Özetle ona yön veren bir ruhu vardır. Eğer bu ruhi meleke manevi değerler ile mücehhez olarak eğitilebilirse insan denen varlığın bir melek safiyetinde olduğuna şahit oluruz. Ancak eğer bu ruhi meleke Allah’tan ve manevi değerlerden bağımsız bir şekilde eğitilmeye çalışılırsa, insanoğlu sürekli bir arayış içinde olacak ve eksikliğini hissettiği duygu ve isteklerini başka yerlerde bulmaya çalışacaktır. An itibarı ile bugün ki neslin, aradığını bulmaya çalışıp da bulduğunu sandığı şey onu hüsrana sürüklemiş; madde bağımlılığı ve sarhoş edici şeylerle tatmin olmaya çabalamaktadır. Topluma ve toplumsal değerlere saygısız, hoyrat bir gençlik ile karşı karşıyayız.” diye belirtti.
“Seçmeli dersler önemli bir fırsattır”
Seçmeli dersler konusunda ailelere tavsiyelerde de bulunan Doğan, “Eğitim sisteminde son yıllarda yapılan iyileştirme çabaları tek başına yeterli olmamaktadır. Sağlıklı bir neslin yetişmesi için sistemin doğru yapılandırılması gerektiği gibi velilerin de bilinçli tercihlerde bulunması büyük bir önem arz etmektedir. Bu bakımdan okullarda seçmeli verilen Kur’an-ı Kerim, Hz Muhammed (SAV)’in Hayatı, Temel Dini Bilgiler dersi bu noktada önemli bir fırsattır. Bu konunun iyi değerlendirilmesi ve çocukları için bu dersleri seçmelerini özellikle tavsiye ediyoruz.” diye konuştu. (Ayhan Kaya –İLKHA)