Mardin Büyükşehir Belediyesine bağlı Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı tarafından Artuklu ilçesinde yapılan peyzaj çalışmasında kullanılan topraktan arkeolojik malzemeler çıktı.
Yoldan geçerken arkeolojik malzemeleri fark eden Arkeolog Yrd. Doç. Dr. Güner Coşkunsu, alanda etrafa saçılan çanak çömlek ve benzeri parçaların bazılarının Roma Dönemi'ne, bazılarının da daha eski dönemlere ait olduğunu söyledi.
Peyzaj çalışmasının mimarlığını yapan Mehmet Adem, çalışmalarda kullanılan toprağın inşaat kazılarından elde edildiğini, sit alanıyla uzaktan yakından alakasının olmadığını savundu.
Toprağın Kızıltepe'den getirildiğini belirten Adem, topraktan çıkan arkeolojik parçaların araştırılması gerektiğini ve bu konuda bir bilgisinin olmadığını ifade etti. Genelde gübreli olan toprağı kullandıklarını ve bu gibi toprağın işlerini görmediğini dile getiren Adem, kullanamadıkları toprağı ayırarak, sahibine geri gönderdiklerini söyledi.
Peyzaj çalışması için farklı yerlerden toprak getirildiğini ancak bütün alanda arkeolojik malzemelerin bulunduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Coşkunsu, alandaki arkeolojik malzemelerin değişik dönemlere ait çanak çömlek, hayvan kemiği, cam ve çakmaktaşı olduğunu belirtti.
"Tahribatın engellenmesi lazım"
Peyzaj çalışmalarında çalışan işçilerin toprağın nereden getirildiğini bilmediğine, sadece Kızıltepe'den geldiğini söylediklerine değinen Coşkunsu, yetkililerin bir an önce toprağın geldiği yeri tespit ederek arkeolojik alandaki tahribatın engellemesi gerektiğini vurguladı.
Coşkunsu, "İlk bakışta dikkat çeken üç grup arkeolojik malzeme var. Bunlar çanak çömlek, hayvan kemiği ve birkaç tane çakmaktaşı. İşçiler insan kemiği gördüklerini söyledi. Hatta bu peyzaj çalışması için buraya yığılan toprakta bir tane sikke bile bulunmuş. Doğruysa sikkeyi bulanın Mardin Müzesi'ne teslim etmesi gerekir. Tek tük cam obje parçasının, emin olmamakla beraber günümüze ait olmadığını düşünüyorum. Malzemeyi dönemsel olarak değerlendirdiğimde ilk izlenimlerime göre Protohistorik ve Roma Dönemi ağırlıklı. Tunç Çağı'na ve Demir Çağı'na ait oldukça ince ve özenli yapılmış kırmızı ve gri çanak çömlek parçaları dikkat çekici. Çarkta yapılmış çok zarif ustalık ürünleri. Daha eski olan Kalkolitik döneme ait iki üç tane el yapımı siyah ve gri çanak çömlek parçası da dikkatimi çekti. Çakmaktaşı aletler içinde en dikkat çekici olanı uzun bir dilgi üzerinde şekillendirilmiş olan ve tipolojik olarak 'kalem' denilen bir alettir." dedi.
"Toprakla beraber tarih de taşınıyor"
"İşlek caddede göz alabildiğine arkeolojik malzeme dolu olan bu toprak bize üç önemli şey söylüyor." diyen Coşkunsu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Birincisi, toprağın geldiği yerlerde her nasıl bir çalışma yapılıyorsa kesinlikle arkeolojik yerleşimler tahrip edilerek yapılıyor. İkincisi, toprakla beraber aynı zamanda tarih yanlış bir şekilde taşınıyor. Burada olmaması gereken tarihi kanıtlar buraya taşınıyor. Yani hamsiyi Karadeniz'den alıp Fırat'a atmak gibi bir durum söz konusudur. Gelecekte burada arkeolojik bir çalışma yapılacak olsa kronolojik bir karmaşayla karşılaşılacaktır. Belki de yer değiştirmiş malzemeye dayanarak yanlış sonuçlara varılacak ve çok yanlış bir tarih yazılacak. Üçüncüsü, arkeoloji ve tarih konusunda ne kadar cahil ve bilinçsiz bir toplum olduğumuzdur."
"Bu tahribat durdurulmalı, kurtarma kazısı başlatılmalı"
Yetkililere seslenen Coşkunsu, "Acilen Mardin Müzesi'nin, Diyarbakır Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu'nun ve Mardin Büyükşehir Belediyesine bağlı KUDEB'in (Koruma Uygulama ve Denetleme Bürosu) toprağın geldiği yerlerdeki tahribatı durdurup, koruma altına alması lazım. Sit alanı olarak tescillenmemişlerse tescillemeleri, buraya getirilen arkeolojik malzeme içeren toprağın malzemeyle beraber yerine götürülüp gelecekteki araştırmacılara çürümez bir malzeme içinde açıklayıcı bir not bırakarak tahrip edilmemiş kısımlardan uzağa dökülmesi ve arkeoloji bölümü ile beraber tahrip edilen yerlerde uzun süreli veya gerekli yerlerde kurtarma kazısı yapılmasıdır. Kültürel mirasın her gün her şekilde tıpkı burada gördüğümüz bu kentsel peyzaj çalışmasında olduğu gibi, arkeolojik açıdan Mardin çok ağır bir tahribat altındadır." şeklinde konuştu.
İLKHA