Koordinatörlüğünü Bahar Yıldız’ın yaptığı MkMM, Kızıltepe Hububat Ticaret Merkezi toplantı salonunda Avukat Nazan Kaya’nın Moderatörlüğünde yapıldı.
Toplantıya Ak Parti Mardin Milletvekili ve İçişleri eski bakanı Muammer Güler’in yanı sıra, Ak Parti Mardin milletvekili Gönül Bekin Şahkulubey, Ak Parti Mardin milletvekili adayları Orhan Miroğlu, Mehmet Vejdi Kahraman, Cengiz Demirkaya, Abdullah Erin, Mehmet Emin Deniz, Ak Parti Mersin milletvekili adayı Muhsin Kızılkaya, Ak Parti Mardin İl Başkanı Bahattin Öncü, İlçe başkanı Murat Durgan, STK temsilcileri ve bazı davetlilerin katıldı.
Mardin Küçük Millet Meclisi Mayıs ayı oturumunda Genel gündem maddesi “Seçim Beyannameleri” olurken, yerel gündem maddesi ise elektrik sorunu ve GAP oldu.
Siyasi Partilerin seçim beyannameleri ile ilgili kısa bir slayt gösteriminden sonra toplantıya ev sahipliği yapan MkMM eski başkanı M. Şerif Öter, yaptığı açılış konuşmasında, “Mümkün olduğunca bu platformun temele alınan ilkeleri doğrultusunda hareket etmeye özen gösterdik. Ön yargıdan, baskı ve ideolojik bakış açısından uzak, herkesin kendi görüşlerini serbest biçimde dile getireceği bir platform olması için çalıştık. Bunu başardığımızı düşünüyoruz. Ve biz gördük ki, aslında en problem olan şeyin, konuşularak problem olmaktan çıktığını görmüş olduk. Bu haftaki oturumumuzun konusu etrafında kısaca dile getirmek istediğim bir şey var ise, o da seçimlerde adayların, partilerin kullanmış oldukları üsluba çok özen göstermeleri gerektiğidir.”dedi.
Çev-Gön Başkanı Menduh Çakar ise, “Kaç yıldır bu GAP projesini bekliyoruz. Ama deniz altından tünelleri hemen yapabiliyorsunuz. Rahmetli Turgut Özal'ın döneminden bu yana hala GAP Projesi bitmedi. Bizim buraya GAP Projesi gelirse, yani bir an evvel hayata geçerse, bölgemize refah gelir, huzur gelir, işsizlik sorunu ortadan kalkar, ayrıca barış sürecine de katkı sunulmuş olacaktır. Bu yüzden sizlerden duyarlık ve destek bekliyoruz.” dedi.
Ak Parti Mardin milletvekili ve İçişleri eski Bakanı Muammer Güler ise yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Seçim beyannamelerinde ön plana çıkan kaynak tartışmalarında da, biz Ak Parti olarak ayağı yere basmayan hiçbir vaatte bulunmak istemiyoruz. Bölgenin en büyük yerel sorununa değinecek olursak, elektrik konusunda ve özellikle GAP projesi noktasında çok çaba sarf ettiğimizi ayrıca belirtmek istiyorum.” dedi.
Ak Parti Mardin milletvekili adaylarından Orhan Miroğlu’da konuşmasında şunları söyledi: “ Elbette bu barış süreci bağlamında bazen isabetli, bazen de isabetsiz açıklamalar söz konusu. ‘Silahları Gömmek’ diye bir kitap yazdım. Kitlelerin şiddete başvurmaması gerektiğini, ne Kürtler ne de Devlet tarafından şiddet yönteminin devreye sokulmaması gerektiğini özellikle vurgulamaya çalıştım. Çözüm süreci bağlamında özellikle dile getirmek istediğim şey, bizim Kürt halkı olarak özellikle kendi barışımızı sağlamamız gerektiğidir. Ben bu çözüm süreci başlamadan önce bu konuda kafa yordum hep. Burada göz ardı etmeyeceğimiz bir şey var ki, o da Cumhuriyetin kanunlarının fazlasıyla sorunlu oluşu idi. Türkiye’de artık 90 yılların üzerinden siyaset yapılmıyor. Eline silah almış, bugün ise siyasallaşmış bir yapı var. Elbette ki dağdaki eli silahlı kişileri konuşacağız. Geldiğimiz noktada en büyük kazanımlardan biri de devletin Kürtlerin siyaset yapmalarını arzu etmesidir. Ama burada ciddi bir sorun var ki, egemen güçler bu ülkenin ilerlemesine engel oluyorlar. HDP Kürtlerin siyaset yapmasını istemiyor, bölgeye hizmet edilmesini istemiyor. Dünyanın hiçbir yerinde olmayan bir şey yapılmakta, Devlet baraj yapmak istiyor, ancak engelleniyor. Kaynağın üçte biri barajın güvenliği için harcanıyor.” dedi.
“İsminde Demokratik geçen partiler antidemokratik uygulamalar yapıyor”
Ak Parti Mersin milletvekili adayı Muhsin Kızılkaya da yaptığı konuşmada,“ Çözüm süreci bağlamında da özellikle demek istediğim şeyler var. Her iki tarafın da mevcut yöntemlerle bu işi bir yere götüremeyeceklerini kavradıkları oranda bir barıştan söz edebiliriz ancak. Bölge barışı daha geniş bir ortamda, platformda anlatılmalı. Çözüm sürecinin geldiği yerle ilgili olarak da, savaşan tarafın, iğne ucu kadar başarı sağlama şansı varsa savaştan vazgeçmez. Savunmadaki de aynı şekilde. İki tarafın da çaba sarf etmesi gereken bir durum. Silahsızlanmadan vazgeçtiklerini söylemekteler, silahsızlanma tarihi deklare etmediler ki vazgeçsinler. Ortada bir takvim tarih yok, olsaydı anlamlı bir çıkış olurdu, ama yok. Psikolojik savaş devam ediyor. Süreç ilerledikçe, zaman geçtikçe süreç aşınmaya başlıyor. Bugün Mardin’de otellerde yer yoksa, bu barış sürecinin yansımasıdır. İsminde Demokratik geçen partiler antidemokratik uygulamalar yapmakta. Mazlumken zalim olmamak gerekir. 90’lı yıllarda yaşadıklarını şimdi başkasına yapıyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
Toplantının ardından yapılan ortak sonuç değerlendirmesinde iki konunun ön plana çıkarılmasında uzlaşıldı:
1- Her şeye rağmen çözüm süreci üzerinde kararlılıkla durulması gerekir.
2- Bir diğer önemli uzlaşı noktası da partilerin seçim atmosferinde kullandıkları üsluba daha fazla özen göstermeleri gerekir.
İLKHA