Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş’nin (DEDAŞ), çiftçilerin su kuyularının elektrik borçlarını gerekçe yaparak 14 Mayıs’ta elektriklerini kestiği Mardin’in Kızıltepe, Nusaybin, Derik ve Artuklu ilçelerine bağlı yüzlerce kırsal mahalleye yapılan itirazlara rağmen halen elektrik verilmiş değil.
Elektrik kesintilerine tepki gösteren Kızıltepe Hububatçılar Derneği Başkanı Mehmet Şerif Öter, yaptığı yazılı açıklamada, 4-5 gün içerisinde tarımda kullanılan elektrik sorunu çözülemezse artık mısırın ekilemeyeceğini dile getirerek, “Mezopotamya topraklarının boş kalması düşünülemez!” dedi.
“Mısırın ekilememe riski söz konusudur”
Öter, “Mardin ovamız kadim Mezopotamya topraklarının merkezinde yer almaktadır. Bu topraklar dünyanın en verimli, bereketli topraklarıdır. Bu topraklarda dünyanın en kaliteli buğdayları, kırmızı mercimekleri yetişmektedir. Yılda iki mahsul verim veren bu topraklarımız ülkemizin milli serveti olup, Hububat ihtiyacının yüzde 20’sini, İkinci ürün mısır ihtiyacının ise yaklaşık, 3/1 ini karşılamaktadır. İkinci ürün mısır ekim dönemindeyiz; Fakat sulama için hayati önemde olan elektrik sorunu çözülemediğinden ikinci ürün mısırın ekilememe riski söz konusudur. 4 - 5 Gün içerisinde tarımda kullanılan elektrik sorunu çözülemezse artık mısır ekilemeyecek.” diye konuştu.
“İkinci ürün mısır ekilemezse neler olur?”
Ekinci ürün olan mısırın ekilmemesi durumunda yaşanacak olumsuzluklara dikkat çeken Öter, şöyle dedi:
“Ülkemizin iki milyon ton civarı ikinci ürün mısır üretimi kayıp olacak. Tarıma dayalı Mardin ekonomisi ciddi etkilenecek. Yirmi bine yakın çiftçi ailesiyle birlikte olumsuz etkilenecek. Bu sektöre bağlı Nişasta, irmik, yem sanayii, hayvancılık sektörü, taşıma ve buna bağlı çalışan on binlerce işçi çok ciddi etkilenecek. Ülke olarak İki milyon ton mısırı yurt dışından ithal etmek durumunda kalacağız. Yüz milyonlarca dolarımız başka ülkelerin çiftçisine gidecek.
Kayıp eden ülkemizin milli üretimi olacak; ama bir avuç ithalat lobisi kazanacak.”
“Çiftçiler tohum, gübre almış ama mısır ekemiyor”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın soruna el atmalarını beklediklerini ifade eden Öter, “45 Yıl önce temeli atılan GAP sulama kanalları hala Mardin ovamızda faaliyete geçmedi. Ülkemizin birçok yerine irili, ufaklı yüzlerce baraj yapılmıştır. Hiç birinin yapımı bu kadar uzun sürmemiştir. Mardin çiftçisi kendi imkânlarıyla kazdıkları kuyular yer yer 400-500 metrenin, Altına inmiştir. Çiftçilerimiz Elektrikle su çekip, üretim yapmak zorundadır. Baraj suyu ve sulama birliklerinin olduğu birçok yerde mısır, pamuk ve benzeri ürünlerin sulama ücreti dönüm başına 100 TL’dir. Mardin çiftçisine gelen elektrik faturaları ise dönüm başına bin TL’den az değil. Yani Mardin çiftçisi tarım sulamasında diğer birçok bölge çiftçisinin 10 katı sulama ücreti ödemek zorunda kalıyor. Bu durumda çiftçinin mısır ekebilmesi mümkün değil. Çünkü gelen elektrik faturaları çiftçinin ürettiği ürün bedelinin iki katı ve bazen daha fazladır. Bu durumda GAP sulama kanalları Mardin ovamızda faaliyete geçinceye kadar; Devletimizin/Hükümetimizin milli servet olan tarımda kullanılan elektrik tüketimi konusunda çiftçilerin girdi-çıktı maliyetlerini hesaplanarak ödeyebileceği oranlarda faturalandırılması ve fazla tüketim için destek sağlaması milli servet adına önemli ve gereklidir. Bu sıkıntı aylardır gündemdedir, çiftçiler tohum, gübre almış ama mısır ekemiyor.” diye konuştu.
“Üreten çiftçiler ülkeyi besliyor”
Sorunun çözümü için sivil toplum kuruluşu olarak başvurmadıkları makam ve merciinin kalmadığını ifade eden Öter, “Sayın Enerji Bakanımız ve Tarım ve Orman Bakanımızın konuyla ilgili bilgileri vardır. Cumhurbaşkanımıza çağrıda buluyor ve yardımcı olmalarını bekliyoruz. Umudumuz odur ki Cumhurbaşkanımızın çiftçilere sahip çıkacağı yönündedir. Devletimiz birçok kez zor duruma düşen iş sektörüne yardımcı olmuş, kredi ve vergi gibi büyük oranlarda borçlarını silmiştir. Cefakâr çiftçiye sahip çıkmak herkesten önce gelmeli, Çünkü çiftçi üretiyor ve ülkeyi besliyor.” dedi.
İLKHA