Mardinli çiftçiler, buğday hasadının ardından ikinci ürün olarak mısır ekimine başladı. Sabahın ilk ışıklarıyla modern traktörlerle topraklarını süren çiftçiler, akşam karanlık çökünceye kadar bu mesaisine devam ediyor.
Mibzerlere boşaltılan gübre ve sertifikalı tohumluk mısırı toprağın bağrına bırakan çiftçiler, tohumların su ve Mezopotamya’nın sıcak güneşi ile yeşerip olgunlaşmasını bekliyor.
Haşere ve yabancı otlara karşı ara ara tarla ilaçlanırken mısırın hasadı biçerdöverlerle yapılıyor.
Yüksek girdi maliyetleri çiftçileri kara kara düşündürüyor
Son yıllarda iyice artan girdi maliyetleri ise çiftçileri kara kara düşündürüyor. Gübre, tohum, mazot ve ilaçlama gibi girdi maliyetlerinin yükselmesinden dolayı zor günler geçiren çiftçiler, topraklarının çoraklaşmaması için ürün ekmekten başka çarelerinin olmadığını söylüyor.
Çiftçilerin en büyük sorunu elektrik
Çiftçiler, tarımda kullanılan ürünlerin pahalılığı ve Dicle EDAŞ’ın yüksek elektrik faturaları çıkartmasının yanında ekilen ürünün fiyatının düşük olması maliyetini karşılamadığını belirtiyorlar. Tabi çiftçilerin en büyük korkusu ise her yıl tekrarlanan elektrik kesintileri.
Bu sene Mardin’in dört ilçesinde yaklaşık bir milyon 500 bin dönüme yakın ikinci ürün olan mısır ekilmesi bekleniyor. Buğdaydan sonra ikinci ürün olan mısır, bölge çiftçisinin önemli gelir kaynağıdır.
“Eklektiğe değil suya ihtiyacımız var”
Eklektiğe değil suya ihtiyaçlarının olduğunu belirten çiftçiler, bu yüzden GAP’ın bir an önce bitirilmesini talep ediyor. “Yıllardan beri Mardin Ovasına ‘su getireceğiz’ diyorlar ama maalesef GAP bir türlü bitmiyor.” diyerek tepkilerini dile getiren çiftçiler, 45 derece sıcaklığın altında üretim yaparak ülke ekonomisine katkıda bulunmalarına rağmen kendilerine hak ettikleri değerin verilmediğini ileri sürüyorlar.
“Yetkililerin çiftçiye ciddi destek vermesi gerekir”
Mardin Kızıltepe Hububat Ticaret Merkezi Başkanı Mehmet Şerif Öter, İLKHA muhabirine, ekinci ürün olan mısırın ekilmemesi için devlet ve hükümet yetkililerin çiftçiye ciddi destek vermesi gerektiğini söyledi.
Öter, “Bu topraklar dünyanın en verimli, bereketli topraklarıdır. Bu topraklarda dünyanın en kaliteli buğdayları, kırmızı mercimekleri yetişmektedir. Yılda iki mahsul verim veren bu topraklarımız ülkemizin milli serveti olup, hububat ihtiyacının yüzde 20’sini, ikinci ürün mısır ihtiyacının ise yaklaşık 3’te birini karşılamaktadır. Birinci ürün olan buğday hasadı tamamlandı, ikinci ürün mısır ekim dönemindeyiz. Fakat sulama için hayati önemde olan elektrik sorunu çözülemediğinden ikinci ürün mısırın ekilememe riski söz konusudur. Şu an sizin de gördüğünüz gibi toprak boş bekliyor. Mardin’in Artuklu, Kızıltepe, Nusaybin ve Derik ilçelerinde yaklaşık bir milyon 500 bin dönüm arazi ekiliyor. Dönümde bir buçuk ton verim elde ediliyor. Bu da 2 milyon tona tekabül ediyor. Yani ülkemizin mısır ihtiyacının 3’te biri Mardin Ovasından karşılanıyor.” dedi.
“Mısır ekilmezse sadece bölge ekonomisi değil ülke ekonomisi için büyük kayıp olur”
Şu an çiftçilerin tedirgin olduğunu dile getiren Öter, bunun nedenini şöyle anlattı:
“İkinci ürün mısıra su lazım, bu su da elektrik ile temin ediliyor. Eğer elektrik fiyatları bu şekilde olursa çiftçiyi kurtarmıyor. Çünkü çiftçi ürünün hepsini satsa elektrik parasını dahi karşılamıyor. Böyle olduğunda çiftçi de ekmiyor. Bölge insanı başta olmak üzere çiftçilerimiz sulamada kullanılan elektrik konusunda yetkililerden destek bekliyor. GAP sulama kanallarının faaliyete geçinceye kadar yardımcı olunmazsa ikinci ürün olan mısır ekilmeyecek veya çok az bir oranda ekilecek. Bu da sadece bölge ekonomisi için değil ülke ekonomisi için kayıp olur. Ülkenin mısır ihtiyacı yurt dışından temin edilmek zorunda kalınır. Bu da milyonlarca doların yurt dışına gitmesi anlamına gelir. Çiftçiye sahip çıkmak herkesten önce gelmeli, çünkü çiftçi üretiyor ve ülkeyi besliyor.”.