Türkiye genelinde yaşanan uyuşturucu vakalarındaki artış, ülke geleceğini adeta tehdit ediyor. Yeşilay Mardin Şube Başkanı Lütfü Günlüoğlu, Yeşilay Cemiyeti’nin “Zararlı alışkanlıklar, bağımlılıklar, uyuşturucular, ilk adım ve ilk tadım ile başlarlar. Sakın denemeye kalkışmayın!” sözünü hatırlatarak önemli açıklamalarda bulundu.
“Tedavi olmak isteyenlere yardımcı oluyoruz”
Bu gün uyuşturucunun dünyanın başına bela olduğunu aktaran Günlüoğlu, “Bu hastalığın giderilmesi noktasında gerek konferanslar, seminerler ilkokul çağındaki, lise öğrencilerine yönelik çalışmalarımız mevcuttur. Tedavi olmak isteyen öğrencilere biz tedavi imkânı sağlayabiliyoruz. Resmi kurumlar sürekli irtibat halindeyiz. Tedavi olmak isteyen insanlarımız ve bağımlılarımız olduğu takdirde hem kendilerine maddi imkân sağlama olanağı veriyoruz.” dedi.
Okullarda zararlı alışkanlıklar dersi işlenmeli
Okullarda zararlı alışkanlıklar dersinin işlenmesi gerektiğinin altını çizen Günlüoğlu, “Bizler her zaman Türkiye de resmi yetkililere şunu söylüyoruz. Siz bu ülkeye hapishane veyahut da hastane yapmaktan çok siz bu insanlara zararlı alışkanlıkları anlatın, okullarda en azından zararlı alışkanlıklar adı altında bir dersin konulmasından yanayız. Çünkü insanlar bu konu da gerçekten eğitimsiz bilgisiz yani bu insanlar kendi iradeleriyle hareket etmiyor iradelerinin dışında bir davranış sergiliyorlar. O nedenle eğitimin rolünü inkâr etmek mümkün değil ama yani uyuşturucu bağımlılığında tamamen eğitimle alakalı olduğunu düşünemeyiz. Çünkü uyuşturucuda çok değişik etkilerin olduğunu rahatlıkla olduğunu görebiliyoruz.” diye konuştu.
“Uyuşturucu kullanımı sürekli artıyor”
Uyuşturucu kullanımının son zamanlarda ilköğretime kadar indiğini kaydeden Günlüoğlu, “Mardin’de yüzde yüz bir sonuca ulaşılmış bir şey yok. Emniyet kayıtlarına baktığımız zaman bu her gün değişebiliyor. Değişik rakamlarla karşılaşıyoruz ama Türkiye geneline 500 bin civarında uyuşturucu müptelası olduğu söylenir. Mardin’de tahmini rakam bin ile bin 500 civarındadır. Özellikle lise ve ortaokul çağında ki öğrenciler arasında çok yaygın olduğunu görebiliyoruz. Şimdi biz bu durumu gerek Mardin'de ki yetkililerle de görüştük aynı düşünceleri paylaşıyoruz. Aynı endişeleri duyuyoruz. Özellikle okulların önündeki kantinlerde yeteri kadar denetlenmeyen sigara satılan yerlerde ve buna benzer böyle kuytu yerler de internet kafeler de rahatlıkla uyuşturucunun kullanılabildiğini görebiliyoruz. Fakat maalesef ortaya konulan mücadele şekli yeteri kadar bir sonuç alındığını ortaya koymuyor. Yani caydırıcı tedbirler alınmıyor, maalesef bu gün devlet bu uyuşturucunun bir hastalık olduğunu bilmesine rağmen gereken tedbirleri almıyor, alamıyor.” dedi.
“Yeşilay’ın iki türlü bir mücadelesi var”
Yeşilay’ın iki türlü mücadelesinin var olduğunu aktaran Günlüoğlu, bunları şöyle açıkladı; “Birincisi bağımlılarla mücadele, ikincisi insanlar bağımlı olmadan mücadele hali. Düşünün ki bir ilkokul da uyuşturucu veya zararlı alışkanlıklardan yoksa bizim çalışma alanlarımızın birincisidir. Çünkü önemli olan daha başlamadan o genci yakalayabilmek. Tedaviye ihtiyaç duyacak bir seviyeye gelmişse bizim işimiz çok zor. Bunu ben alkol tiryakileri için, sigara tiryakileri için, uyuşturucu tiryakileri için, aynı şeyi söylüyorum. Önemli olan bağımlı olmadan onu frenleyebilmektir. Yeşilay'ın meşhur bir sözü var. Diyor ki; ‘Zararlı alışkanlıklar, bağımlılıklar, uyuşturucular, ilk adım ve ilk tadım ile başlarlar. Sakın denemeye kalkışmayın!’ Bunların sonu ya hapishane olur ya hastane olur ya da mezarlık olur. Ama özellikle şu an üzerinde durduğumuz uyuşturucu konusun da en tehlikelisidir. Uyuşturucunun peki sigaradan farkı ne? Sigara geç öldürür, uyuşturucu çok daha erken öldürür. Siz hiç zaman yaşlı bir uyuşturucu kullananı gördünüz mü? Göremezsiniz çünkü o erken yaşta götürmüştür veya bir şekilde kurtulmuştur, tedavi olmuştur veya intihar etmiştir. Uyuşturucunun sonu maalesef mezarlık oluyor.”
“Çocuğunuzu ihmal etmeyin”
Ailelere seslenen Günlüoğlu, “Çocukları herhangi bir zararlı alışkanlığa müptela olduklarını sezdikleri an herhangi bir endişeye kapılmadan heyecanlanmadan, bu işte yol almış bir uzmanına danışmalarını ben tavsiye ediyorum. Gençleri takip edecek çoğu aileler kendilerinde o gücü kendilerinde bulamıyor. Ben kendi babamı söyleyeyim; yaşadığımız ortamda babam bizi takip edecek bir durumda değildi. Okuma yazması yok bir şeyi yok yani ne yaparsak yapalım onun hiç umurunda değil, istese bile takip edemiyordu. Ama en azından anne ve babaların çocuklarına birer örnek olabilmelerini istiyoruz. Şimdi anne ve babaların kafasında genellikle şu var; benim çocuğum sokağa çıkmasın da ne yaparsa yapsın. Çocuk sokağa çıkmıyor ama evin içerisinde bunu kullanabiliyor. Başka yerde kullanabiliyor. Bunun çok çeşitli yolları vardır ama öncelikle anne-babalara tavsiyelerimiz; çocuklarını takip edip böyle bir durumla karşılaştıkları zaman derhal bir uzmanla görüşmeleridir.” diye konuştu. (M. Salih Keskin – İLKHA)