Mardin, İslam ile şereflendikten sonra adeta ilim ve kültür havzası olmuştu. Şu anda her mahallede tarihi medreselerin bulunması bunun en büyük delilidir. Ne var ki Laik Cumhuriyet dönemiyle birlikte tekke ve medreseler kapatılarak kapılarına kilit vurulmuştur. Bununla yetinmeyen dönemin yöneticileri, medreseleri harabeye çevirirken, bazı tarihi cami ve kutsal mekânları ahır olarak kullanmaktan çekinmemişlerdir.
Yüzyıllar boyunca ilim tahsil edilen bu Medreseler günümüzde restore edilerek ve asli görevinden uzaklaştırılarak turizme kazandırılmıştır! Mardin’in belli başlı medreseleri hepimizin malumudur. Ve bu Medreselerin içinde önemli bir geçmişe sahip olan Zinciriye (nam-ı diğer Sultan İsa) Medresesi kentsel dönüşüm projesi kapsamında restore edildikten sonra Artuklu Üniversitesine teslim edilmiştir.
Artuklu Üniversitesi, kampüs yerleşkesi inşa edilinceye kadar medreseyi “Yaşayan Diller Enstitüsü” olarak kullandı. Artuklu Rektörlüğü, işletmesini elinde bulundurduğu tarihi Zinciriye Medresesinin bir bölümünü Enstitü olarak kullanırken; başka bir bölümü ve avlu cafe olarak işletiliyordu. Bu yıl Üniversite yerleşkesinin tamamlanmasıyla birlikte fakülteler kampüse taşınırken, Yaşayan Diller Enstitüsü Rektörlük binasına taşındı. Yalnız Enstitü taşınmasına rağmen cafe hala Rektörlüğün izniyle işine devam ediyor.
Sözün özü; kutsal bir mekân olan tarihi Zinciriye Medresesi, cafe ve bar olarak kullanılmaktadır. Bu cafe ve bar ise öyle bildiğimiz diğer cafelerden çok farklı olarak ahlaksızlığın ve gayri meşru flörtün mekânı haline gelmiş. Ve genellikle dışarıdan gelen turist ve öğrencilerin sarmaş-dolaş bir vaziyette, aleni olarak cafede oturmaları, Zinciriye medresesine uğrayan herkesin gördüğü acı bir manzaradır.
Bizzat kendim şahit oldum ki, ezan-ı şerif okunurken yüksek sesle çalınan müziğin sesini kısmak bir yana, mescitte namaz kılınırken bile sesi indirmiyorlar. Daha vahim durum ise, Zinciriye Medresesinde bulunan mescit halıları üzerinde ayakkabı izlerine rastlanılmasıdır.
Mescide namaz kılmak için gidenlerin defalarca şahit olduklarını duydum. Her halde kendini bilmez bazı ayyaş şahısların kutsal mekâna ayakkabı ile içeri girerken, güvenlik elemanı ve cafe çalışanlarının umurunda bile olmamış. (Keşke Kasımiye Medresesinde yapılan defileye tepki olarak duyarlı Müslümanların Cuma namazlarını Kasımiye medresesinde iade ettikleri gibi, Zinciriye Medresesinde de Cuma namazı veya vakit namazlarını kılmak için bir organizasyon oluşturulsaydı).
Zinciriye Medresesindeki vaziyet karşısında duyarlı yetkililer acaba ne zaman harekete geçecekler? Özellikle muhafazakârlıklarıyla tanınan Rektör sayın Prof. Dr. Serdar Bedii Omay ile Yaşayan Diller Enstitüsü Müdürü sayın Prof. Dr. Kadri Yıldırım’ın, her Müslüman’ın vicdanını sızlatan bu vaziyete bir an önce son vereceklerini umuyorum.
Ayrıca öncelikle Mardin Valisi Turhan AYVAZ olmak üzere İl Kültür ve Turizm Müdürünün bu çirkefliğe hemen müdahale etmeleri Mardin halkı olarak bizleri memnun edecektir. Aksi takdirde bu vebalin uhrevi mesuliyeti yakalarını bırakmayacaktır.
İnşallah en kısa sürede Zinciriye (Sultan İsa) Medresesine aslına uygun olarak gereken saygınlığı iade edilir de, vatandaşlar olarak gönül huzuruyla gider; görürüz.
Bedirhan Yiğit - www.mardindosthaber.com