Mavi Marmara avukatları: UCM kuruluş amacına uygun hareket etmelidir

​Uluslararası Ceza Mahkemesinde görülen Mavi Marmara davasının kapatılacağına ilişkin çıkan haberlere dava avukatları tepki gösterdi.

Uluslararası Ceza Mahkemesinde (UCM) görülen Mavi Marmara davasının kapatılacağına ilişkin çıkan haberlerin ardından dava avukatları basın açıklaması yaptı. Yapılan açıklamada, UCM'nin adaletin ve uluslararası hukukun tesisi amacına hizmet etmeli ve kuruluş felsefesine uygun hareket etmesi gerektiği vurgulandı.

Dava avukatları tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Savcı, 2 Aralık 2019 tarihinde Uluslararası Ceza mahkemesi Ön İnceleme Bürosu Hakimleri ve Yüksek Mahkeme Hakimlerinin soruşturmaya başlanması gerektiğine yönelik açık kararlarına rağmen hiçbir yeni gerekçe belirtmeksizin ve soruşturmadaki eksiklikleri tamamlamaksızın soruşturmaya başlamama kararı vermiştir." denildi.

Söz konusu dosyanın UCM savcılığının önünde olan ve soruşturma açmamakta direndiği diğer Filistin dosyalarıyla aynı nitelikte olduğunu belirtilen açıklamada, "Söz konusu karar, tüm dünyanın gözleri önünde açıkça görüldüğü üzere savaş suçu niteliğindeki suçların yargılanmaması için adeta israil koruyuculuğu/savunuculuğu yapmaktadır. UCM hakimleri ise savcının dosyalara yaklaşımını eleştirerek UCM’nin temel değerleri koruyucu amacıyla bağdaşan beyanlarıyla halen umut olmaya devam etmektedir. Yüksek mahkemenin daha evvel yaptığı usul duruşmasında da belirttiği üzere savcının soruşturmayı başlatmaması halinde mahkeme olarak soruşturmanın doğrudan açılmasına karar verme yetkisi bulunmaktadır." ifadelerine yer verildi.

Mağdur avukatları olarak savcının bu kararına karşı itiraz yoluna başvurulacağı belirtilen açıklamada, Yüksek Mahkeme tarafından bu itirazın olumlu şekilde değerlendirilmesi, savcının kararının yeniden kaldırılmak suretiyle soruşturmaya başlanmasının beklediğini kaydedildi.

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: "Uluslararası Ceza Mahkemesi, adaletin ve uluslararası hukukun tesisi amacına hizmet etmeli ve kuruluş felsefesine uygun hareket etmelidir. Montaigne’nin 'Kanunlar örümcek ağı gibidir. Büyük sinekler deler geçer, küçükler takılır kalır' sözüyle belirttiği; Dünya üzerinde sadece üçüncü dünya ülkelerinin yargılandığı ve egemen güçlerin bu yargıdan kurtulduğu bir sistem, UCM’nin kendi kendisini inkar ettiği ve uluslararası adalet duygusunu baltaladığı bir sonuç olacaktır. Dünyanın gözleri önünde sivil insanların katledildiği ve gerek insani yardım boyutu gerekse olayın gerçekleşme şekli ile açıkça savaş suçu ve insanlığa karşı suç niteliğindeki suçların örtülmesi mümkün değildir. Vicdanlardaki adalet duygusunun gereği; soruşturmanın bir an evvel başlatılması ve bu olayın faillerinin mahkemeye çıkarılmasıdır. UCM savcısı, esasen bu suçları hiçbir şekilde ört bas edemeyeceği için gelinen noktada usuli mazeretlerin arkasına sığınmaktadır. UCM hakimlerinin de bu evrensel vicdanın sesine karşılık vereceği ve Filistin özelinde her türlü haksız fiilin cezalandırılacağı bir mahkeme sürecini başlatacağına inanıyoruz. Bu noktada gerekli tüm itirazlar yapılacak ve UCM süreci takip edilecektir. "

Süreç nasıl işlemişti?

Siyonist işgal rejiminin, Mavi Marmara ve Gazze Özgürlük Filosu'na 31 Mayıs 2010'da yaptığı saldırı sonrasında 37 farklı ülkeden mağdurlar, tüm hukuk mecralarında adalet arayışını devam ettirdi. Mavi Marmara'nın bayrak devleti olan Komor devleti adına 14 Mayıs 2013'te Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne başvuru yapılmış ve bu başvuru sonrasında işgalci siyasi ve askeri suçlular hakkında Komor, Kamboçya ve Yunanistan devletleri adına süreç başlatılmıştı.

UCM Savcılığı, 6 Kasım 2014'te açıkladığı kararında, "israil askerleri, 31 Mayıs 2010'da Mavi Marmara ve diğer gemilerdeki eylemleri ile 'kasten öldürme, kasten yaralama ve insan onuruna aykırı davranış' suçlarıyla 'savaş suçu' işlediğini belirtmişti. Fakat saldırıda yargılama yapmayı gerektirecek yoğunluk ve ağırlık bulunmadığı gerekçesiyle soruşturmaya başlamama kararı vermişti.

Mavi Marmara avukatları olarak bu karara itiraz edilmiş ve ön inceleme bürosu, 15 Kasım 2018'de verdiği kararla, savcılığın kararının yanlış olduğuna ve tekrar gözden geçirilmesine hükmetmişti. UCM Savcılığı, mahkemenin ön inceleme bürosunun bu kararına itiraz ederek kararı yüksek mahkemeye taşımıştı. Yüksek Mahkeme, Savcılığın itirazını reddetmişti. 1 Mayıs 2019'da Savcılığın itirazıyla ilgili mağdur avukatlarının ve savcılığın itirazlarının dinlendiği usul duruşması yapılmış ve bu duruşmada Yüksek Mahkeme yargıçları, Savcının görevini yapması ve soruşturmaya başlaması gerektiği yönünde görüş belirterek Savcılığın son kararını açıklaması için 2 Aralık 2019’a kadar süre vermişti.

İLKHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Güncel Haberleri

15 ilde eğitime "kar ve buzlanma" tatili
24 ilde kar yağışı nedeniyle okullar tatil edildi
AFAD'dan 38 kente "turuncu" ve "sarı" kod uyarısı
30 ilde eğitime "kar ve buzlanma" tatili
Bakanlıktan "Kış lastiği uygulaması" açıklaması