2010 yılında abluka altındaki Gazze'ye insani yardım ulaştırmak için yola çıkan ve Gazze’ye yakın uluslararası sularda işgalci terör çetesinin gerçekleştirdiği katliamda gazi olan Bingöl İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsani Yardım Derneği Başkanı Muhittin Gili, Mavi Marmara olayının 10’uncu yıldönümü dolayısıyla yazılı basın açıklaması yaptı.
İşgalciler tarafından Gazze’ye insani yardım götüren gemilere yapılan saldırıda 10 kişinin şehit olduğunu, 50’den fazla kişin de yaralandığını anımsatan Gili, aradan geçen zamana rağmen Mavi Marmara olayının dünya gündeminden hiç düşmediği söyledi.
71 yıldır hakları, toprakları, vatanları, canları, malları ellerinden alınan Filistinlilerin, siyonistlerin zulmü altında çok zor şartlarda yaşamlarını devam ettirmeye çalıştıklarını anımsatan Gili, “Yapılan bütün anlaşmalara rağmen, uluslararası alanda alınan bütün kararlara rağmen Filistin’e, Gazze’ye uygulanan abluka ve ambargo her geçen gün ağırlaşmaktadır. Filistin, mücadelesi sürecinde her geçen gün Siyonist işgalciler saldırılarıyla karşı karşıya kalıyor. Bölgede havadan ve karadan uygulanan ambargo artık denizden de dikenli tellerle uygulanıyor. Filistin, işgalcilerin uyguladığı zalim baskı ve ablukayla adeta açık bir cezaevi durumuna getirildi. Tüm dünya İsrail katliamlarına gözünü yummuş durumda. Uluslararası hukuku çiğneyerek insanlık onurunu ayaklar altına alan İsrail’e karşı verilen mücadelemiz Kudüs özgür oluncaya kadar devam edecektir.” diye konuştu.
Tüm ağır şartlar ve bedellere rağmen Filistinlilerin davalarından vazgeçmediğini belirten Gili, şunları söyledi:
“Filistinliler haklarını savunmak için her Cuma günü barışçıl ‘Büyük Dönüş Yürüyüşü’ düzenliyorlar. İşgalciler ise bu eylemlerde ateş açıp masum insanları, çocukları ve yaşanan olayları dünyaya aktarmak isteyen basın mensuplarını herkesin gözü önünde şehit ediyor. Filistin davamız insanlık mücadelesi olduğu kadar Kudüs’te çalınan hakların iadesi davasıdır. Nitekim ilk kıblemizin bulunduğu Kudüs ve Filistin, 1948 yılından beri hukuksuz olarak kurulan siyonistlerin işgali altındadır. Siyonistler ve ABD, Kudüs’ü hukuksuz bir şekilde tüm uluslararası anlaşmalara aykırı olarak başkent yapmak istemektedir. Kim hangi kararı alırsa alsın Kudüs İslam’ındır ve Kudüs bizimdir! Kudüs sahipsiz değildir. Kudüs, Mekke ve Medine’den sonra, bütün Müslümanların kutsal bildiği Mescidi Aksa’ya ev sahipliği yapmaktadır. Şimdi ilk kıblemize, Peygamber Efendimizin Miraç’a yükseldiği o mübarek beldeye sahip çıkma zamanıdır. Bizler buradan Kudüs’ü asla yalnız bırakmayacağımızı herkese haykırıyoruz. Bugün burada ve tüm Türkiye’de Kudüs dostlarıyla birlikte işgalcilerin hukuksuz uygulamalarına karşı çıkıyoruz. Tüm Filistin ve Kudüs sevdalıları olarak bu davayı savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’yi, uluslararası mekanizmaları ve herkesi harekete geçmeye ve siyonistlerin attığı hukuksuz adımları ve işgali durdurmaya çağırıyoruz. Son olarak herkese sesleniyoruz: Tüm dünyadaki Müslümanlar tepkisini açıkça göstermelidir. Bundan 10 yıl önce yola çıkan Mavi Marmara, İslam dünyasına ve ezilen tüm halklara umut olmuştur. İnsanlığın ortak vicdanı haline gelmiş olan bu umudu canlı tutmak hepimizin görevidir. Bu vesile ile Kudüs ve Filistin özgür oluncaya kadar mücadelemizi tüm gücümüzle sürdüreceğiz. Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle anıyor ve sefere çıkılan ilk günkü azim ve kararlılığımızın aynen sürdüğünü tüm dünyaya beyan ediyoruz.”
İLKHA