Peygamber Sevdalıları Platformu'na üye derneklerden Şefkat Eli Derneği tarafından Dünya Mustazaflar Haftası nedeniyle bayanlara yönelik Özel bir düğün salonunda ‘Mazlumiyet ve Şahadet’ konulu bir konferans verildi.
Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başlayan program, Şefkat Eli Derneği Kadın Kollarından Levise Cihan’ın açılış ve selamlama konuşmasıyla devam etti.
İlahilerin seslendirilmesinin ardından programda Peygamber Sevdalıları Platformu Batman Koordinatörlüğü Sözcüsü Molla Beşir Şimşek, Türkçe bir konuşma yaparak, şahit ve şahadet konusuna değindi.
Şehit, şahadet ve şehitliğin gerek Kur’an-ı Kerim’in ayetleriyle, gerekse Hz Muhammed'in Hadis-i Şerifleriyle methedilen makamlar olduğunu belirten Şimşek, “Şehitliği addedebilmek, kavrayabilmemiz için şahitliği öncesinden öğrenmemiz gerekir. Şahit, imanını yaşama dönüştüren kişinin adıdır. Şehit, Yüce Allah’ın emir ve yasakları doğrultusunda salih bir ameli hayatında tatbik eden kişidir. Salih bir amelle bir hayat sürmemiz lazım ki, şehit olma şerefini elde edebilelim. Onun için şehit öncesinden şahit olan kişidir. Şahadet, salih amelle taçlandırılmış bir hayatın son bulma şekline denir. O yüzden şehitlerin hayatlarına baktığımız zaman hep bu fotoğrafı görürsünüz.” dedi.
Şehitlerin, yaşarken de, ölürken de topluma, insanlara önder ve örnek olan kişiler olduğunu vurgulayan Şimşek, “Şehit Yasinlere bakarsanız bunu görürsünüz. Bayram günlerinde yaşıtlarının zevk-u sefa içinde eğlendikleri bir zaman diliminde onların elinde fakir, fukaraya götürecek yardım poşetlerini görürsünüz. Şahadet hizmet neticesinde gelen mükâfatın adıdır. Bizlerde anneler, babalar olarak eğer hakikaten şahadeti arzulama duamızda samimiysek bilelim ki şahadet salih amelle gelir. İnanın, bir toplum şahadet ruhu ve şahadet bilinciyle yetiştirildiyse hiçbir güç o toplumu kul-köle edemez, parçalayamaz. Eğer bugün bizler Susaları, Surları, Nusaybinleri, Şırnakları, Cizreleri yaşıyorsak ve parça parça olmuş bir toplum haline geldiysek şahadet bilincini terk etmemizden kaynaklanıyor. Bütün bu felaketlerin ortadan kaldırılmasının çaresi de, şahadet ruhuyla yetişen bir toplum haline gelmemizdir.” diye konuştu.
Konuşmanın ardından program, dünya mazlumlarını anlatan sinevizyon gösterimi ve şiirlerin okunmasıyla devam etti.
Daha sonra Kürtçe konuşmalarını yapmak üzere kürsüye gelen İttihad-ul Ulema Batman Başkanı Molla Osman Teyfur, şunları söyledi: “Allah mutlak adil sahibidir ve adaleti sevendir. Allah insanların adalet üzerine hayatlarını sürdürmeleri için adaletli bir nizam koymuştur. İnsanlara bu yolda yürümeleri için rehberler göndermiştir. Allah istiyor ki insanlar da peygamberlerin gösterdikleri yolda yürüsünler ki hak ve hukuklarına varsınlar, zulümden kurtulsunlar. İnsanlar hak ve hukukuna kavuşmak istiyorsa, Allah’ın çizdiği yolda yürümek ve hayatlarını sürdürmek zorundadırlar.”
Hiç kimsenin zulüm yaparak bir pay elde edemediğini hatırlatan Teyfur, “Kimde zulüm yapmışsa, muhakkak sonu hüsranla bitmiş ve zillete düşmüştür. Nasıl ki hayatlarını zulüm ile sürdüren geçmiş zalimler, Firavunlar, Nemrutlar, Ebu Cehiller ve Yezidler yıkıldıysa bu zamanın zalimleri de muhakkak yıkılacaktır. Çünkü Allah hiç zalimleri sevmez ve onların düşmanıdır. Eğer ki mazlumlarda zulümler karşısında sessiz kalırlarsa, ya da zalimlerin yanında yer alırsa onun da payı zalimlerin ki gibi olur. Her mazlum ve mustazafa farzdır ki, birlik olmalıdır. Böyle olursa Allah’ta onlara yardım eder ve böylelikle rahatlıkla zalimlere karşı mücadele eder.” ifadelerini kullandı.
Yapılan konuşmaların ardından program, okunan ilahilerle son buldu. (M.Fatih Akgül-İLKHA)