Hür Dava Partisi (HÜDA PAR), 7 Haziran’da yapılacak genel seçimlerde milletvekili adaylarını tanıtmak için Diyarbakır’da aday tanıtım programı düzenledi.
Bir düğün salonunda düzenlenen programa HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriyya Yapıcıoğlu, HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcıları, teşkilat yöneticileri ve çok sayıda parti gönüllüsü katıldı.
Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başlayan programın açılış konuşmasını HÜDA PAR Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Hüseyin Yılmaz yaptı.
“Referansı İslam olanların, mecliste İslami muhalefeti nasıl gerçekleştirdiğine hep beraber şahitlik edeceğiz”
Ülke siyasetinde daha etkili olabilmek amacıyla partilerinin mecliste temsil edilmesi gerektiğine karar verdiklerini belirten Yılmaz, “Ülke siyasetinde daha etkili olmak, sorunların aktif rol almak, mazlumların sesini duyurabilmek için partimizin mecliste temsil edilmesi gerektiğine karar verdik. Meclisin İslami bir muhalefete ihtiyacı vardır. İnşallah adaylarımızı sizlerinde desteğiyle meclise gönderirsek tüm zulüm ve haksızlıklara çifte standartlara karşı İslami bir duruşla karşı çıkacak ve fırsat vermeyeceklerdir. Rabbim izin verirse, referansı İslam olanların, mecliste İslami muhalefeti nasıl gerçekleştirdiğine hep beraber şahitlik edeceğiz. Hür adaylarımızın memleketimiz için hayırlı olmasını diliyor ve hepsini tebrik ediyorum.” dedi.
“Seçim barajı nedeniyle bağımsız adaylarla seçime giriyoruz”
Yüzde 10’luk seçim barajı engeli nedeniyle bağımsız adaylarla seçime girecekleri bilgisini veren Yılmaz, şunları söyledi:
“Malumunuz ülkede farklı düşüncelerin mecliste temsil edilmesine engel olan % 10’luk bir seçim barajı engeli var. Temsilde adaleti engelleyen bu baraj zulmünü aşabilmek için parti olarak değil, bağımsız adaylar ile seçimlere katılma kararı almış bulunuyoruz. Allah kısmet ederse meclise gidecek adaylarımızın bir görevi de bu baraj zulmünü kaldırmak olacaktır.”
“Kürt meselesini önemli bir mesele olarak görüyoruz”
Türkiye’de anayasa ve yasalarda emniyetleri tehlikeye atan birçok kuralın mevcut olduğuna vurgu yapan Yılmaz, “Ceberut devlet anlayışının ortaya çıkardığı ve acilen çözülmesi gereken iki önemli mesele var. Bir tanesi İslami yaşamın önündeki engellerin kalkması, diğeri ise Kürt meselesinin adilane ve kardeşçe çözümüdür. Bir daha bu konularda sorun yaşanmaması için her iki meselede anayasal güvenceye alınarak korunmalıdır. HÜDA PAR olarak Kürt meselesini, örgütlerin ideolojik çıkarlarına ve devletlerin milli çıkarlarına kurban edilemeyecek kadar önemli bir mesele olarak görüyoruz. Hükümet Kürt meselesinin adilane çözümünden ziyade, silahsızlandırma suretiyle örgütün şiddet eylemlerini sonlandırmaya çalışmaktadır. Şurası unutulmasın ki, örgütün şiddet sorununu çözmek, Kürt meselesini çözmek demek değildir.” ifadelerini kullandı.
“Örgüt, Kürdistan’daki tüm muhalif yapıları tasfiye etmeyi hedeflemektedir”
6-8 Ekim tarihinde yaşanan Kobani bahaneli olaylara da değinen Yılmaz, şu ifadeleri kullandı:
“Çözüm sürecinin sağladığı imkânlarla alan hâkimiyeti kurmaya çalışan örgüt, Kürdistan’daki tüm muhalif yapıları tasfiye etmeyi hedeflemektedir. Örgüt lideri Abdullah Öcalan’ın talimatıyla 6-8 Ekim de birçok ilde rakip görülen kişilere yönelik eylemler gerçekleştirilmişti. 7 Ekim’de örgütün katliamlarına maruz kalan Yasin Börü ve arkadaşlarının katil zanlılarının bir kısmı yakalanıp haklarında iddianame hazırlanmıştır. Fakat bu iddianamede azmettiricilerin adlarına yer verilmemiştir. Yandaş kitlesini sokaklara eylem yapmaya çağıran başta örgüt lideri Öcalan, Cemil Bayık, HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Diyarbakır il eş başkanı dâhil diğer hedef gösterenlerin de bu iddianameye dâhil edilmeleri gerekirdi. Bu katliamda örgüt ne kadar suçlu ise olaylara müdahale etmeyen devletin kolluk güçleri de o kadar suçludur. Halkı koruma görevini yapmayan görevlilerin de tespit edilip haklarında yasal işlem yapılması gerekirdi.”
“İç barışı sağlamak öncelikli hedeflerimizdendir”
Yılmaz, Kürtler arasındaki ihtilafları sonlandırarak, barışı tesis etmenin öncelikli hedefleri arasında olduğunu aktararak, “Kürdistan’a kalıcı barışın ve huzurun gelmesinin yolunun Kürtlerin kendi iç barışını sağlamasından geçtiğine inanıyoruz. Kendi iç barışlarını sağlayamayanların diğer kavimlerle yaptıkları barışlar kalıcı olamaz. Bu nedenle Kürdistan’daki ihtilafların, kavgaların ve çatışmaların son bulması elzemdir. Kürtlerin farklı siyasi kesimleri bir arada yaşama kültürünü geliştirmek zorundadırlar. Kürtler arası ihtilafları sonlandırarak, iç barışı sağlamak öncelikli hedeflerimizdendir.” şeklinde konuştu. (İLKHA)