Filistinli grupların oluşturduğu Medya İlişkileri isimli platformun daveti üzerine düzenlenen konferansta söz konusu misak metnini okuyan İslami Cihad Hareketi yöneticilerinden Halid el-Batş, Filistin davasıyla ilgili gelişmeleri ilgili kitlelere ve dünyaya duyurmak amacıyla basın mensuplarıyla ve yayın organlarıyla paylaşılan basın bildirisi, basın açıklaması, basın bülteni, medya duyurusu ve basın bildirilerinde, zamansal şartların ve siyasi gelişmelerin gölgesinde işgal rejimi ile imzalanan Oslo Anlaşması ve Vadi Araba Antlaşması gibi dayatmaların iptal edilmesinin üzerinde durulmasının ehemmiyetini vurguladı.
el-Batş, yaptığı açıklamada, Filistin ve Lübnan topraklarında yürütülen kapsamlı direnişe, dünyanın her yerinde Amerika-siyonist rejim ittifakına karşı verilen mücadeleye mutlak manada destek verme ve medya organları üzerinden siyonist işgal rejiminin planlarını boşa çıkaracak hamleler yapma çağrısında bulundu.
Açıklamasında el-Batş, normalleşme anlaşmalarına karşı mücadele etmenin gerekliliğine işaret ederek, aksi takdirde işgal rejiminin İslam ülkelerindeki medya organlarını kontrolü altına almasının büyük tahribatlara yol açacağının altını çizdi. Açıklamada, işgal rejiminin sinsi planlarını deşifre etmenin, Filistin davasını müdafaa eden sosyal medya kullanıcılarının başlıca vazifesi olduğu ifade edildi.
Siyonist rejim ile imzalanan normalleşme anlaşmalarına destek veren, işgali meşrulaştırmaya yönelik yayın yapan, Filistinlilerin haklı taleplerini görmezden gelen ve en önemlisi de savunmasız masum sivillere karşı işlenen insanlık suçlarına çanak tutan basın organları, gazeteciler, iş adamları, siyasiler ve yöneticilerin isimlerinin yer aldığı kara listelerin hazırlanmasını öneren el-Batş, işgal rejimini tanıma ve onunla normalleşmenin, Kudüs işgalini meşrulaştırma ve mazlum Filistin halkının şerefini yok sayma anlamına geldiğini ifade etti.
Normalleşme anlaşmalarının, ümmeti parçalama ve Filistin davasını tasfiye etme konusunda siyonist rejimin iştahını daha çok kabartacağı uyarısında bulunan el-Batş, işgal rejimiyle ilişkilerin normalleştirilmesinin, işgalcilerin hakimiyetine ve daha fazla ayrılıklara yol açacağını dile getirerek, işbirlikçi hainlere bir an önce bu tarihi hatadan dönme çağrısı yaptı.