Bugün bir Nisan, kutlu mevsime merhaba diyoruz. Asıl gündemimize, Muhammedi gündeme merhaba!
Gürültülü, patırtılı, çok kavgalı, hakaretlerin havada uçuştuğu bir seçimi daha geride bıraktık. Her seçimde olduğu gibi halkın huzuruna çıkan politikacılar akıllarına gelen her türlü projeyi gerçekleştirme vaatlerinde bulundular. Duvarlar, ekranlar, billboardlar uçuk vaatlerle, gerçekleşmeyecek sözlerle dolup taştı.
Seçmen bütün bunları bildiği, politikacıların seçimden seçime O’nları hatırladığı gerçeğinin farkında olduğu, verilen sözlerin yüzde birinin bile gerçekleşmeyeceği tecrübeyle sabit olduğu halde yine de politikacıların söylemlerinden haz alarak sandık başına gitti. Seçimden seçime de olsa hatırlanmak halkın hoşuna gidiyor.
Hayırlısıyla ufak tefek kazalarla bir seçim daha son buldu. İnşallah bu seçim hayırlara vesile olur. Bazıları için ders ve ibret, halk ve ülke düşmanları için de hayal kırıklığı ve umutsuzluk olur.
Biz Peygamber âşıkları, Peygamber sevdalıları asıl gündemimize, gerçek gündemimize, dünya ve ahiret saadeti sağlayacak gündeme dönmeliyiz. Zihnimiz, kalbimiz hakiki gündemimizle meşgul olmalı.
Kutlu mevsime girdik. Bundan sonra gündemimiz Nisan boyunca düzenlenecek Peygamberi anlama ve sünnetini yaşatma etkinlikleri olmalı. Bu etkinliklerin canlı geçmesi, gündem olması için üzerimize düşeni gevşeklik göstermeden yapmalı, kapı kapı dolaşarak, Peygamber sevdalısı halkımıza o yüce önderi tanıtacak kitaplar dağıtarak herkesi davet etmeliyiz.
Şehirlerimiz, kasabalarımız, evlerimiz bu ay boyunca Muhammedi Sevdayla coşmalı, Muhammedi sevdanın rengine boyanmalı.
Evet, gerçek gündemimiz Muhammed Resulullah olmalı, O’nun yoluna bağlılık olmalı, O’nu öğrenip öğretmek, insanımıza tanıtmak olmalı. Çünkü dertlerimize derman olacak, sorunlarımızı çözüme kavuşturacak, bizleri kurtuluş sahiline ulaştıracak şey O’na bağlanmak, O’nun yolunda yürümektir.
Şunu bilmeliyiz ki O’nun yolu, çizgisi dışında bizlere dayatılacak her türlü çözüm beraberinde hayal kırıklığını, başarısızlığı getirecek. O’nun diriltici, ihya edici, şerefli sünnetinin dışındaki hiçbir ideoloji, sistem, yol dertlerimize çare olmayacak, sorunlarımızı çözmeyecektir.
Türkiye Müslümanları olarak, bu ülkenin mazlum halkları olarak Muhammedi sevda konusunda ısrarcı olmalıyız. Bizim için mihenk taşı Muhammedi sevda olmalı. Muhammedi sevdanın rengine bürünmüş, Muhammedi sevdaya giden yolu açan, söz ve yaşantısı Muhammed Mustafa’nın sünneti ve yüce şeriatı ile uyumlu liderleri, yapıları, önderleri dost edinmeli, yüzümüzü onlara çevirmeli, böylelerini güçlendirmek için çaba göstermeliyiz.
Muhammedi sevdayla barışık olmayan, Muhammed Mustafa’ya ve O’nun şerefli çizgisine düşman, İslami değer ve öğretileri, İslami yaşantıyı, İslam’ın pratiğini, Müslüman kadının tesettürünü öteki bilen hiç kimseyle, hiçbir yapıyla dostluk bağlarını geliştirmemeli, O’nları kurtarıcı görmemeliyiz.
Haydi, Müslümanlar, haydi Türkiye’nin Müslüman halkı, bizleri kardeş yapan, birleştiren, hak ve adalet paydasında bir araya getiren, vahdet ve uhuvvetimizin olmazsa olmazı Muhammedi yolun gür sesinin yer ve gökleri titretmesi, dosta umut, düşmana yenilgi olması için meydanlara akın etmeye, Peygamberi tanıtan etkinlikleri en canlı şekilde ihya etmeye!
Haydi bismillah!