Diyarbakır’da, PKK ve uzantılarının silahlı saldırısı sonucu katledilen İHYA DER Başkanı Aytaç Baran için, Mersin merkez Ulu Cami avlusunda Cuma namazı çıkışı basın açıklaması düzenlendi. Basın açıklamasında PKK’ya lanet yağarken bölge Müslümanlarının çözüm süreci adı altında PKK’nın zulmüne terk edildiği ifade edildi.
Hür Dava Partisi üyelerinden Abdullah Biçer, basın açıklamasına, ‘’Allah yolunda öldürülenlere ‘’ölüler’’ demeyin, bilakis onlar diridirler fakat sizler farkında değilsiniz.’’ ayetini okuyarak başladı.
Seçimlerden önce HDP/PKK’nin sürekli olarak, güçlendiği yerlerde Müslümanlara hayat hakkı tanımayacağını söylediklerinin altını çizen Biçer, “PKK, Geçmişte yaptığı gibi bölge Müslümanlarına üç seçenek sunmaktadır. Ya bize boyun eğeceksiniz, ya buralardan gideceksiniz ya da sizi öldüreceğiz. Bu üç seçenekle karşı karşıya bırakılan Müslümanlar, sürekli katledildiler. Bu katliamlara, bölgedeki Müslümanlar yüzlerce kardeşini feda etti. Kardeşlerimizi, hunharca, korkakça ve kalleşçe şehit ettiler.” şeklinde konuştu.
Halkın zarar görmemesi için HÜDA PAR’a yönelik yapılan 500’e yakın saldırıyı sineye çektiklerini açıklayan Biçer, henüz 6-8 Ekim katliamının izi silinmemişken Şehit Yasin Börü’nün Hocası Aytaç Baran’ın da katledildiğine vurgu yaptı.
“Yumuşaklığı ile Hz. Osman’ı andırırdı”
Şehit Aytaç Baran hakkında da kısa bir konuşma yapan Biçer, Şehidin halk tarafından çok sevilen biri olduğunu, yetimlere, yoksullara yardım götürmek için, gece yarılarına kadar çalışan ve sürekli oruç tutan bir şahsiyet olduğuna dikkat çekti.
Biçer, “Dilinde Kur’an ve zikir hiç eksik olmazdı. Yumuşaklığı Hz. Osman’ı andırırdı. Onu tanıyanlar yürüyen şehit derlerdi. Yüzlerce insana Kur’an-ı Kerim öğretti. Hatta camide Kur’an-ı Kerim dersi verdiği için, yaklaşık 5 yıl zindanda kalmıştı.” dedi.
Şehit Aytaç Baran’ın kanında sadece HDP/PKK’ın parmağının olmadığını söyleyen Biçer, HDP/PKK’yi bu seviyelere getiren asıl sebebin, hükümetin basiretsiz politikaları olduğunun altını çizdi.
Biçer, “Başta çözüm süreciyle birlikte, ’’Her şey rayına oturuyor’’ diyen hükümet yetkililerinin payı vardır. Yine, ‘’HDP’yi MİT ile birlikte biz kurduk’’ diyen Beşir Atalay’ın da, bu katliamlarda payı bulunmaktadır.” dedi.
“Güvenlik bölgede yok”
Hakkâri’de üniversite okuyan, mütedeyyin kimlikleri ile tanınan iki gencin de PKK tarafın 15 gün önce kaçırıldığını söyleyen Biçer, ülkede güvenlik güçlerinin halkın güvenliğinden sorumlu olduğunu zannettiklerini, ancak bunun böyle olmadığını son yaşanan acı tecrübelerle çok iyi öğrendiklerini söyledi.
Biçer, “ Polisin Şehit Aytaç Baran’a gelerek, ‘Edindiğimiz istihbarı bilgilere göre size yönelik YDG-H’nin eylemleri olabilir’ diyerek bizleri katillerimizle baş başa bırakmaları akla ziyan bir durumdur. Madem böyle bir bilgi elinizde var, neden yapılan saldırıların önüne geçmemektesiniz. Aytaç Baran kardeşimize de aynı tebligat yapılmış. ‘Bir şey olursa bizi ararsınız’ denilmiş. Böyle bir saçmalık olur mu?” dedi.
“Yanlış politikalarınızdan vazgeçin artık”
Hükümete de seslenen Biçer, Türkiye’nin en büyük probleminin Kürt meselesinin çözümündeki yanlış politikalar olduğunu ve bu yanlış uygulamalardan vazgeçilmesi gerektiğini belirtti.
Biçer, “Kuzuyu kurda teslim ettiğinizi görün. HDP/PKK’yi bu kadar şımartan ve kanımıza kastetmelerine sebep olan sizlersiniz” dedi.
“Müslümanlar, kardeşlerinize sahip çıkın”
Türkiye’de ki Müslümanlara da seslenen Biçer, son olarak şunları ifade etti: “Ey Müslüman kardeşlerimiz! 90’lı yıllarda bizleri PKK’ın insafına terk ettiniz. Gözlerinizin önünde yüzlerce kardeşimizi katlettiler. Bütün bunlara karşı sesiniz çıkmadı. Eşlerimiz dul, çocuklarımız yetim kaldı. Ama bir destek bile vermediniz. Hâlbuki bizler İslam’ın izzetini muhafaza etmek için canlarımızı verdik. Eğer bugün bölgede Müslüman kardeşlerimiz İslami çalışmalar yapıyorlarsa, bu önce Allah’ın yardımı ve sonra da Şehit Aytaçların fedakârlığıyla olmuştur.”
Basın açıklamasında sık sık “atılan PKK Lanetullah” , “HDP Lanetullah” sloganları ile kesildi. Daha sonra Şehit Aytaç Baran için gıyabi cenaze namazı kılındı. Edilen duanın ardından grup sessiz bir şekilde dağıldı. (Osman Öksüz- İLKHA)