Yetimler Vakfı ve Filistin Vakfı'nın iş birliği ile organize edilen Mescid-i Aksa maketini taşıyan Minia Kudüs tırı Şanlıurfa'da sergileniyor.
Birinci gün Eyyüp Peygamber Camii önünde sergilenen Minia Kudüs, konvoy ile Haliliye İlçesindeki 11 Nisan Camii önüne getirildi.
Burada ziyarete açılan Minia Kudüs tırını ziyaret eden Şanlıurfalılar, Kudüs'ün yakın zamanda özgür olmasıyla birlikte etrafı mübarek kılınmış toprakları ziyaret etmek istediklerini ifade ettiler.
Minia Kudüs tırı önünde gelen ziyaretçileri karşılayan Yetimler Vakfı Genel Başkan Yardımcısı Engin Taştekin, Kudüs davasını tanıtmanın tüm Müslümanların görevi olduğunu ifade etti.
Seyda Salih Levent ise Kudüs ve Mescid-i Aksa'nın önemine dikkat çekti.
"Amacımız Mescid-i Aksa davasına maddi ve manevi destek sağlamaktır"
Amaçlarının Mescid-i Aksa'yı tanıtmak olduğunu ifade eden Taştekin, " Yetimler Vakfı ve Filistin Vakfı'nın işbirliğiyle Minia Kudüs tırı 20 Haziran'da il il dolaşmak için 'bismillah' diyerek İstanbul'dan yola çıktı. Filistinli kardeşlerimiz, Filistin ve Mescid-i Aksa'nın çevresindeki topraklardan ve kumlardan azar azar toplayarak Mescid-i Aksa ve Kubbet'üs-Sahra maketini oluşturdular. Filistin kardeşlerimizin el emeğidir. 144 dönüm üzerine inşa edilen Mescid-i Aksa'nın, ölçekli bir şekilde küçültülmüş halidir. Bize düşen Mescid-i Aksa'yı tanıtmak, bu maketi il il dolaştırarak, Kudüs ve Filistin davasına maddi ve manevi destek sağlamaktır." şeklinde konuştu.
"Bizim Mescid-i Aksa aşkımız ve fedakarlığımız yeni değildir"
Mescid-i Aksa'nın yakın zamanda özgür olacağına inandıklarını belirten Taştekin, "Büyük İslam Mücahidi Nurettin Mahmut Zengi, Kudüs fethedilmeden yıllar önce Halep'te bir mimber yaptırmıştı. Çünkü Mescid-i Aksa ve Kudüs'ün özgür olacağına emindi. Selahaddin Eyyubi, bu bölgeye gelirken bizim bölgenin iffetli kadınları Mescid-i Aksa'nın yıkanması için kendisine gül suyu vermişti. Onlarda inanıyordu ki Mescid-i Aksa özgürlüğüne kavuşacak. Bizim Mescid-i Aksa aşkımız ve fedakarlığımız yeni değildir. Bizim Mescid-i Aksa sevdamız tarihten kalan bir mirastır. Mescid-i Aksa, aşkımız var bizim. Yetimler Vakfı olarak inanıyoruz ki Mescid-i Aksa ve Kudüs, yakın gelecekte özgürlüğüne kavuşacaktır. Bu sebeple Mescid-i Aksa'yı gündemde tutmak, Müslümanların Mescid-i Aksa'ya sahip çıkmasını sağlamak ve Mescid-i Aksa sevdasını gönüllerde diri tutmak için çalışmalar yapmaktayız." diye konuştu.
"Aşk ve sevda oldu mu ümit ve zaferlerde gelecektir"
Ümmetin ortak davası ve emaneti olan Mescid-i Aksa'ya destek verilmesi için çağrıda bulunan Taştekin, "İki gündür Şanlıurfa'da Minia Kudüs halka açık şekilde ziyaret ediliyor. Yarın Siverek'te, ondan sonraki gün Diyarbakır'da ve diğer illerde dolaşacaktır. Yetimler Vakfı olarak tüm Müslümanlara çağrımız; gelsinler bu Mescid-i Aksa maketini ziyaret etsinler; çünkü Mescid-i Aksa ve Kudüs davası, ümmetin ortak davası ve emaneti olduğundan tüm Müslümanlara çağrı yapıyoruz. Çocuklarımızın, ailemizin, arkadaşlarımızın gönlüne Mescid-i Aksa ve Kudüs aşkını ve sevdasını yerleştirelim. Nasıl ki ceddimiz Selahaddin-i Eyyubi bu aşkla büyüdü ve sonunda Mescid-i Aksa'yı özgürleştirdi, aynı şekilde gönüllerini bu aşkla yandırdığımız çocuklarımızdan, inşallah bir Fatih, bir Selahaddin çıkaralım. Bütün Müslümanlar, bunu önemsesinler çocuklarına Kudüs ve Mescid-i Aksa sevdasını aşılasınlar. Aşk ve sevda oldu mu ümit ve zaferlerde gelecektir. Destek veren bütün sivil toplumk kuruluşlarına ve Filistin sevdalarına şükranlarımızı sunuyoruz." ifadelerini kullandı.
"Mescid-i Aksa Allah katında çok değerlidir"
Konuşmasının başında Kudüs'ün önemi ile ilgili ayet ve hadis paylaşan Seyda Salih Levent, " Allah'u Teâlâ İsra Suresi'nin ilk ayetinde, 'Bir gece, kendisine bazı ayetlerimizi gösterelim diye kulunu Mescid-i Harâm'dan çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksa'ya götüren Allah eksikliklerden münezzehtir. O, gerçekten her şeyi işitmekte ve görmektedir.' diye buyurmuştur. Peygamber Efendimiz ise bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmuştur: 'İbadet için şu üç mescitten başkasına yolculuk edilmez. Bunlar Mescid-i Haram, Mescid-i Nebi ve Mescid-i Aksa'dır.' İsra Suresinin ilk ayetinde geçen bu hadise Mescid-i Aksa'nın Allah katında ne kadar değerli olduğunu göstermektedir. Peygamber Efendimiz, ibadet için ise ziyaret edilebilecek 3 mescidin içerisinde Mescid-i Aksa'yı zikretmesinin onun İslam'da ne kadar değerli olduğunu göstermektedir." dedi.
"Kimin elinden ne geliyorsa Mescid-i Aksa için yapması gerektiğine inanıyoruz"
Bugün Mescid-i Aksa'nın bugün farklı bir konuma düştüğünü ifade eden Levent, "Çevresi mübarek kılınan bu mescid, orada yaşayan Peygamberler, içerisindeki emniyet ve güven sebebiyledir. Ancak maalesef bugün Müslümanların çocukları, kadınları, yaşlıları, Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da şehit ediliyorlar. Kimin elinden ne geliyorsa Mescid-i Aksa için yapması gerektiğine inanıyoruz. Selahaddin-i Eyyubi henüz 18 yaşındayken Şam sokaklarında gezerken içerisinde çok güzel bir minberin olduğu bir marangozhaneye denk gelir. Gördüğü minber çok dikkatini çeker. Marangozhaneden içeri girince orta yaşlı birisinin içeride olduğunu görür. Gördüğü şahsa 'Amca bu minber hangi camiye ait?' Diye sorar. O da Mescid-i Aksa'ya ait bir minber olduğunu söyler. Selahaddin-i Eyyubi yine 'sence işgal altında olan Mescid-i Aksa'da kim bu minberin üzerine çıkıp hutbe okuyabilir? Diye sorar. Marangoz şahıs, 'ben marangozum. Elimden gelen bu minberi yapmaktır. Allah'u Teâla bir imam çıkaracak ve bu minber üzerinde hutbe okuyacaktır' diye cevap verir. Gaye budur!" şeklinde konuştu.
Levent açıklamasını şu sözlerle noktaladı:
"Bugün herkesin Mescid-i Aksa için elinden geleni yapması gerektiği bir gündür. Biri marangoz olup minber yapacak, birisi imam olup minberde hutbe okuyacak, birisi talebe birisi komutan olacak, Kudüs ve Mescid-i Aksa'yı fethedecektir. Allah'tan ümidimiz bu gayret ve bilinci hepimize bahşetmesi ve bu bilinçle herkesin elinden geleni yapmasıdır. Allah sizin de yaptığınız hizmetleri kabul etsin. Hepimize takva ve ihlas nasip etsin." dedi.