el-Hedmi, işgal polisi ile siyonist yerleşimcilerin artan saldırılarının, genelde Kudüs kenti özelde ise Mescid-i Aksa üzerinde egemenlik kurma mücadelesinin bir parçası olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Açıklamasında el-Hedmi, sahada yaşanan tüm gelişmelerin, Mescid-i Aksa'nın tehdit altında olduğunu ve işgal rejiminin, Aksa'nın statüsünü değiştirme, zaman ve mekân olarak bölme ve kontrolünü ele geçirme dayatmasını doğrular mahiyette olduğunu belirtti.
El-Hedmi, “Geçmiş yıllara nispetle Mescid-i Aksa’ya yönelik israil saldırı ve ihlallerinin arttığı açıkça gözlemleniyor. israil egemenlik dayatmasına kalkmakla yetinmeyip yasa dışı varlığını meşrulaştırmaya çalışıyor.” dedi.
ABD’nin Kudüs'ü işgal rejiminin resmi başkenti olarak tanıması ve hukuksuz uygulamalarını meşru görmesinin hiçbir mana ifade etmediğini aktaran el-Hedmi, siyonistlerin Filistin topraklarındaki varlığının kabul edilemez olduğunu ve bu yönde atılan tüm adımların akamete uğrayacağını söyledi.
Mübarek Ramazan ayının ilk günlerinde işgal polisinin koruması altındaki yüzlerce siyonist yerleşimci, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa'ya baskın düzenlemişti.
Öten yandan siyonist polisler, Aksa’nın içindeki İslam Müzesi’ne çıkan Silsile Kapısı’nın kilitlerini tahrip edip kutsal mabedin batı cephesindeki dış hoparlörlerinin kablolarını kesmişti.