Özellikle belli konumdaki insanlar için zamanla oluşan Aşınma, esneme, yorulma gibi emareler için “Metal yorgunluk” tabiri kullanılır. Son olarak Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan da Ak parti için bu tabiri kullandı.
Peki, kelime anlamı itibariyle “Metal Yorgunluğu” nedir? “Adından da anlaşılacağı gibi metal yorgunluğu metallerde yaşanan yapısal bozukluklardır. Titreşim, çekme, basma, sürekli esneme, kimyasala maruz kalma, ani soğuma ve ani ısınma, sürekli yük altında iken yüksüz bırakılma…vs.” şeklinde tezahür eder.
Metal yorgunluk madenlerle alakalıdır. Fakat insanlar için de söz konusu olabiliyor. Zira Peygamber (sav) “insanlar madenler gibidir” (Buhari, Müslim) buyurmuştur. İnsanlar madenler gibiyse elbette bunlarda da metal yorgunluk söz konusu olabilecektir. Ama bize göre metal yorgunluk insanın belirli madenlerde inat etmesinden veya maden tutkusundan kaynaklanıyor. Ne olursa olsun insan tek bir maden üzerinde inatlaşırsa madeni yıpranır. Biz buna “madeni inat” diyoruz. Mesela altın ve gümüş birer madendir ve bunların inatla tutkuyla biriktirilmesi insanın “maden inadı” adını verdiğimiz sendroma mahkûm olmasına sebep olur. Bu nedenle Kur'an'da “Bir de altın ve gümüşü hazineye doldurup, onları Allah yolunda harcamayanları acıklı bir azap ile müjdele!”(Tevbe:34). Buyrulur. İşte bu madeni inattır. Dolayısıyla Madeni yorgunluktur. Lakin şimdi buna metal yorgunluk diyorlar.
Maden inadı sendromu ya da yeni ismiyle “metal yorgunluk” en çok maddi refahın arttığı yer ve zamanlarda ortaya çıkıyor. Bugün Avrupa'da çok bariz bir “metal yorgunluk” hali vardır. Ama Avrupalılar bunun nedenini farklı yerlerde arıyor. Bunu engellemeye yönelik gerekli tüm araçlar çareler İslam'da mevcuttur. Buna rağmen bazı Müslümanların bu duruma düşebilmeleri çok dramatik bir durumdur.
Metal yorgunluk insanın aşırı bir “maden yüklemesinden” kaynaklanıyor. İnsan madende inat edince medeni değil madeni olur, madenileşir. Medeniyetini kaybeder. Metal yorgunluk aslında madeni yorgunluktur. Medeniyet buhranıdır. Maden hırsından dolayı İnsanın iletkenliğini, rahmetini, letafetini yitirmesidir.
Cennetin bir ismi de Adn cennetidir.(Nahl:31) Yani madenler cennetidir. Neden cennete bu sim verilmiştir? Ki insanda maden inadı olmasın. İnsan bu, cennette bile madene inat edebilir. Bu nedenle Hak Teâlâ madenler cennetiyle insanın madenileşmesini engeller. Böylece insan madeni değil medeni olur. “Metal yorgunluktan” korunmuş olur. (M)aden cenneti insanların madeninin her zaman iletken olmasını sağlar.
Evet, metal yorgunluk aslında madeni yorgunluktur. Modern insanın maden tutkusundan kaynaklanır. Bugün dünyada maden sadece gücün ve paranın aracıdır. Biz tamamen metalik bir dünyada, madeni bir dünyada yaşıyoruz. Sırf madeni bir dünya medeni olabilir mi?
İdarede, siyasette, ekonomide, yargıda her bir alanda metal yorgunluk riski vardır. Madenileşme kalplere de sirayet ederek onların katılaşmasına sebep olur. Öyle ki o kalpler taşlardan da daha katı hale gelir(Bakara:74). Taştan daha katısı da metallerdir.
Eğer insanlar madenileşmekten kurtulursa dünya (M)aden cenneti olur. Medeniyet cenneti olur. Her zaman farklı madenlerle türlü güzellikler ortaya çıkar. Her maden, ruhun parıltısını yansıtır.
Şimdi sormak lazım, mevcut durum, “Metal yorgunluk mu yoksa madeni yorgunluk mudur?” “Madeni bir dünya mı medeni dünya mı?”