Fındık sezonun başlamasıyla birlikte Doğu ve Güneydoğu'daki vatandaşlar, Karadeniz'in yolunu tutuyor. Çoğunlukla Batman, Şırnak, Şanlıurfa, Mardin, Muş, Siirt ve Diyarbakır gibi illerden Karadeniz'e giden fındık işçileri, kısa süreli de olsa iş imkânı buluyor.
Mevsimlik işçilerin kimi otobüslerle kimi de minibüsle gitmeyi tercih ediyor. Yaklaşık bir haftadır başlayan yolculuk devam ediyor.
İki senedir fındık işçilerine çavuşluk yaptığını belirten Ramazan Şeker, “Şırnak’tan geldik. Fındık işçilerini Düzce’ye götüreceğiz. İşçilerimizi Şırnak, Midyat ve Batman’dan yaklaşık 20 işçi topladık. Ben çavuşluk yaparak 2 senedir fındık işçilerini götürüyorum. Yaklaşık bir ay kalıp fındıkları topluyoruz.” dedi.
Fındık işi geçici iş olduğu için çok kötü şartlar altında çalıştıklarını ifade eden Şeker, “İşçilere geçici gözüyle baktıklarından kötü barınaklar hazırlıyorlar. Geçici olarak kalacak yer ayarlıyorlar. Bazı yerlerde traktör garajında 20 kişi kalıyoruz. Bazen de yıkık dökük ev veya evlerin bodrumlarında kalıyoruz. İş sahipleri nasıl bir evde kalıyorsa işçiler olarak da öyle bir yerde kalmak istiyoruz. Yağmur yağınca işçiler çok perişan oluyorlar. İş sahipleri çok lüks yerlerde kalıyor. Kalmak için bize de resmen ahırlarını veriyorlar. Normal bir standart bir ev versinler.” şeklinde konuştu.
Konuşmanın devamında Şeker şu ifadeleri kullandı: “Yevmiye 55 TL’dir. İşçi başı herkes dayıbaşına her gün 4 TL veriyoruz. Bunun böyle olması bir zülümdür. Bu yıl yevmiyeler 60 TL olmuş gene bu paradan her gün 6 TL dayıbaşınındır. Dayıbaşı hiçbir şey yapmadıkları halde hiçbir sorumluluk almadıkları halde bu parayı alıyorlar. Mesele 15 işçi ise 2 bin 500 TL oturdukları yerden ceplerine koyuyorlar. 30 gün boyunca yiyeceğimizi buradan beraber götürüyoruz. Buradan götürdüğümüz yemekler bitince oralardan pazarlardan alıyoruz.”
Çocuklarını okuttuğu için yıllardır fındıklara aşçı olarak giden Meryema Anmal, “Kazasız belasız fındıklara gideceğiz. Beş yıldır bu vakitte fındıklara gidiyoruz. Çocuklarımız öğrencidirler onlar için gidiyoruz. Gidilecek bir yol değil ama gidiyoruz. Orada yemek yapıyorum. Kaldığımız mekânlar hiç kalınacak gibi değil. İki sene önce bir garajda kalıyorduk. Önceki sene kaldığımız ev sular altında kaldı bu yılda bakalım nasip kısmet. 5 yıldır fındıklara gidiyorum. Oradaki insanlar iyisi de kötüsü de var. Ben Kürtçe işverenler Türkçe konuşuyor. Birbirimizden anlamakta sıkıntı çekiyoruz.” ifadelerini kullandı. (İLKHA)