Başta Rabiatu’l Adeviyye olmak üzere Mısırlı Müslümanlar ülkenin dört bir yanında meydanlara inmiş durumdalar.
Her geçen gün artan kalabalıklara, orada ifa edilen namazlar bir başka anlam ve ruh vermekte, tahmin edilmeyen bir güç katmaktadır.
Milyonlarca Müslüman namazlarını, özellikle teravih namazlarını bu meydanlarda ifa etmekteler ve bunu bütün bir dünya izlemektedir.
Şimdiye kadar hiçbir şey beni bu muhteşem sahne gibi etkilemedi, orada olmayı öylesine istedim ki.
Mekke ve Medine’den dünyaya yansıyan namaz ve tavaf görüntüleri genellikle tek yönlü bir etki gücüne sahipken özellikle Adeviyye Meydanı’ndan dünyaya yayılan namaz ve namaz aralarında yükselen sesler insanı her yönüyle kuşatıveriyor ve tüylerini diken diken ediyor.
İslam dini tarih boyunca bütün yönleriyle birlikte kendisini insanlığa böylesine sunmamıştır.
Buna şahid olan insanlığın bundan bigâne ve duyarsız kalması asla düşünülemez.
Günlük, haftalık bu şekilde düzenli ibadetlerden mahrum kalmış bir Hıristiyanlığı, Yahudiliği ve diğer dinleri göz önüne aldığınızda İslam’dan başka hangi din İnsanlık âlemine böyle bir şahitliği sunabilir ki?
Bugün Mısır’da gerçekleşmekte olan sahneler, insanlık için gerçekten istisnai bir durumdur. Bütün bir dünya insanı, İslam’a ne zaman böylesine şahidlik edebilmiştir?
İslam’ın mazlumların ve mustaz’afların yegâne kurtarıcısı olduğu hiç böylesine görüntülenmiş midir?
İslam’ın zalimlere, firavunlara ve emperyalizme başkaldırışı bundan daha ne kadar güzel görüntülenebilir?
Daha önce de belirttiğim gibi seçimle iş başına gelen İhvan’ın darbeyle önünün kesilmesinde çok büyük hayırların olduğuna inanıyoruz.
Muhammed Mursi şu anda iktidarda olsaydı, ona kimse dokunmamış olsaydı bile böyle bir sahne gerçekleşebilir miydi? Bütün bir Mısır halkı teravihlerini meydanlarda kılabilir miydi? İslam’ın heybetini ve mehabetini bütün bir dünyaya bu şekilde sunabilir miydi?
Bugün izlemekte olduğumuz fotoğraf, aynı zamanda İhvanın seksen yıllık çalışmasının ne anlama geldiğini göstermektedir.
Aynı zamanda İslam’ın ve İhvan’ın karşısında dikilenlerin kimler olduğunu, rakiplerinin nasıl bir güce sahip olduklarını da bizlere göstermektedir.
Emperyalizmin tırnaklarının nerelerimize kadar saplanmış durumda olduğunu şu anda çok daha net bir şekilde görüyoruz.
Düşmanımızı gözümüzde büyütmüş olmayalım ama şunu da unutmayalım ki başta ABD olmak üzere emperyalizm İran’daki gibi bu defa gafil avlanmak niyetinde değildir.
Emperyalizm, İhvan’ın öncülüğünde gerçekleşecek bir İslam İnkılâbının nerelere ulaşabileceğini Sünni haritayı gözünün önüne getirdiğinde irkilecektir ve şu anda onun korkusuyla yaşamaktadır.
Bundan daha büyük bir inkılâp düşünebiliyor musunuz?
Nedense bu sahnenin bir an evvel bitmesini hiç istemiyorum.
Darbecilerin düşmesini, küçük tavizlerle iktidarı aldıkları yere devretmesini hiç istemiyorum, bu muhteşem görünümün, bu muhteşem şahitliğin epeyce sürmesini istiyorum.
Mısır meydanları Müslümanlara aynı zamanda en çok ihtilaf ettiğimiz konulardan birisi olan pratik ve uygulamalı olarak mücadele usulünü de öğretecektir.
Şimdilik buradan söyleyeceğimiz, Mısırlı Müslümanlar evlerine dönmemelidirler.
Bulundukları çizgiden geri adım atmamalıdırlar.
Bu arada asla şiddete başvurmamalıdırlar, velev ki kendileri şiddet görseler de.
Bize düşen ise hiç olmasa onları duasız bırakmamaktır.