Filistin başta olmak üzere İslam coğrafyasında yaşanan zulümlere dikkat çeken Saadet Partisi Gençlik Kolları Genel Başkanı ve Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman, İLKHA muhabirine açıklamalarda bulundu.
Filistin topraklarının asıl sahibinin Filistinliler olduğunu aktaran Karaduman, işgal rejiminin 1947 yılından bu yana sistematik bir şekilde zulüm işlediğini belirtti.
Karaduman, siyonistlerin özellikle her Ramazan ayında daha da azgınlaştığını ifade ederek, Allah’ın yardımıyla mücahitlerin direniş gösterdiğini kaydetti.
İşgal rejiminin saldırılardaki cesaretinin kaynağının İslam ülkelerinin parçalanmışlığı olduğunu vurgulayan Karaduman, “İslam ülkelerinin bir araya gelmemesi ve ortak çalışma ortaya koyamaması sebebiyle terör şebekesi israil, saldırılarına devam ediyor.” şeklinde konuştu.
“Filistin ümmetin izzet, şeref ve haysiyet davasıdır”
Her kesimden vatandaşın yaşanan zulümlere tepki gösterdiğini fakat asıl tepki göstermesi gerekenlerin İslam ülkelerinin idarecileri olduğunu belirten Karaduman, “Bütün illerde yapılan protestolarda ‘kınamak yetmez somut adımlar atılmalı’ ifadeleri kullanılıyor. Toplumumuzun geniş kesimi Filistin’e maddi ve manevi destek verilmesini istiyor. İktidar, halkın taleplerine kulak kabartmalıdır.” dedi.
“İktidar, sadece kınayıp bildiri yayınlamakla mesuliyeti üzerinden atamaz”
Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin Kudüs gündemiyle acilen toplanması gerektiğini ve 1997 yılında olduğu gibi yeniden askerlerin Filistin’e gitmesi gerektiğini vurgulayan Karaduman, şöyle devam etti:
“İktidar, sadece kınayıp bildiri yayınlamakla mesuliyeti üzerinden atamaz. Ülkemizde ki siyasi partiler siyasi farklılıklarını bir kenara bırakmalıdır. Siyasiler tarafından ‘Kudüs İttifakı’ oluşturulmalıdır. D-8 (Ekonomik İş birliği Teşkilatı) öncülüğünde İslam Barış Gücü oluşturulmalıdır. Filistin’e acilen İslam orduları gönderilmelidir. Bu yapılmadığı taktirde hiçbir Müslüman ülke Allah’a hesap veremez. Saadet partisi olarak ülkemizde ki siyasi iktidarı göreve çağırıyoruz.”
“Kürecik engel oluyor”
“Merhum Necmettin Erbakan hocamız 1997 yılında TBMM’den tezkere çıkardı ve Filistin’e asker gönderdi. Bu hadise yeniden yapılamayacak bir durum değildir. Bunun için bir inanç ve kararlılık gerekir. Filistin davası ümmetin ortak davasıdır. Filistin, ümmetin izzet, şeref ve haysiyet davasıdır.” diyen Karaduman şunları kaydetti:
“Ortadoğu’daki her terör hadisesinin arkasında katil terör rejimi israil ve emperyalist ABD’nin olduğu hepimizin malumudur. Zalimler zulümlerini gerçekleştirmek için ülkemizde Anadolu’nun bağrına saplanan üslerdir. Malatya Kürecik Radar Üssü ve İncirlik 10. Tanker Hava Üssü zalimlerin harekât merkezidir.”
Filistinli mücahitler tarafından terör rejimine gönderdiği füzelerin demir kubbe tarafından engellenmesine de değinen Karaduman, ”Demir kubbe terör rejiminin savunma silahıdır ve ona bilgi sinyalleri Kürecik’ten gidiyor. Malatya’da bulunan üs yüzünden terörün işgal ettiği topraklara füzeler düşmüyor.” dedi.
“Filistin için somut adım atılmalı”
Hükümet tarafından atılacak somut adımlardan birisinin de mutlaka İncirlik ve Kürecik üslerinin kapatılması gerektiğini vurgulayan Karaduman, “Emperyalist ABD’nin özellikle coğrafyamızda işlediği zulümlerde Adana’mızda bulunan İncirlik üssünü kullandığı açıktır. ABD katliamları İncirlik Üssü’nden kalkan uçaklarla yapılıyor. 15 Temmuz günü meclisi ve halkımızı bombalayan savaş jetlerine yakıt ikmali İncirlik’ten kalkan uçaklardan yapıldı. İktidar tüm bunlardan dolayı hamaseti bir kenara bırakıp Filistin için somut adım atmalıdır.” dedi.